Kira gelirinde özellikli durumlar

KİRA geliri ve vergisiyle ilgili açıklamalarımızı kaldığımız yerden bugün de sürdürelim.

A- KİRA BEDELİNİN NAKDEN TAHSİLİ:

1- İçinde Bulunulan Yılın Kirasının Tahsili:
Kira bedeli, genellikle nakden tahsil edilir. Doğrudan doğruya kiralayana veya vekiline ya da kanuni temsilcisine ödenir. Kiralayan tarafından yapılan bu tür hasılat, tahsil edildiği yılın hasılatı sayılır.

2- Geçmiş Yıl Kiralarının Tahsili: Geçmiş yıllardan kalan kira alacaklarından tahsilat yapılırsa, bu tahsilat, tahsilatın yapıldığı yılın hasılatı sayılır.

ÖRNEK:

2001 yılına ait kirasını ödememiş olan kiracı (A)'dan, bu kira alacağı normal veya icra yolu ile 2002 yılında tahsil edilmiştir. Bu duruma göre, tahsil edilen kira bedeli 2002 yılının hasılatı sayılacaktır.

3- Gelecek Yılların Kiralarının Peşin Tahsili: Bazı durumlarda, kiracı gelecek yıllara ait kira bedellerini de, kiralayana peşin olarak öder. Gelecek yıllara ait olarak peşin tahsil edilen kiralar, tahsil edildikleri yılın değil, ait olduğu yılın hasılatı sayılır.

Bu hasılatın ilgili yıllarda beyanı gerekmektedir.

ÖRNEK:

2002 yılı başından itibaren, yıllığı 60 milyar liradan 5 yıl süre ile kiraya verilen bir binanın, 5 yıllık kira bedeli olan 300 milyar liranın tamamı 2002 yılında peşin olarak tahsil edilmiştir.

Bu duruma göre, tahsilatın 60 milyar lirası 2002 yılının hasılatıdır. Kalanın 60 milyar lirası 2003, 60 milyar lirası 2004, 60 milyar lirası 2005, 60 milyar lirası da 2006 yılının hasılatı olarak aynı yıllarda beyan edilecektir.

4- Kira Bedelinin Yabancı Para ile Tahsili: Yabancı para ile tahsil edilen kira gelirleri, tahsil edildiği gündeki T.C. Merkez Bankası'nca belirlenen döviz alış kuru üzerinden değerlendirilerek Türk Lirası'na çevrilmek suretiyle hesaplanır.

5- Kiranın PTT veya Banka Yolu ile Ödenmesi: Normal koşullar altında, kira bedeli kiralayanın konutunda ödenmektedir. Ancak, kiracı kirayı bizzat ödeyebileceği gibi bazen kiralayan adına kirayı, posta ve banka yolu ile de gönderebilir ya da kirayı kamu kuruluşlarında veya kiralayanın banka hesabına yatırabilir. Gelir Vergisi

Kanunu'nun 72. maddesinin beşinci fıkrasının 1 No.lu bendinde, bu gibi durumlarda, kiralayanın bilgisi olması koşulu ile kira bedelinin tahsil edilmiş sayılacağı hükmü yeralmıştır.

Eğer, kira bedeli yukarıda belirtilen şekillerde biri seçilerek kiralayanın onayı ile yatırılmışsa, kiranın ödendiği tarih, tahsil tarihi olarak kabul edilir. Kiralayanın onayı ve bilgisi olmadan yatırılmışsa, adı geçen kuruluşlar kiralayana yazı ile tebliğ ederler. Bu durumda kira bedeli kiralayanın haberdar olduğu tarihte tahsil edilmiş sayılır.

Para faizsiz, ev kirasız durumu

HALK arasında para faizsiz ev kirasız denilen bir akit şekli vardır. Bu tür sözleşmede bir kira akitidir. Bununla kiralayan, kiracıdan borç olarak belli miktarda para almakta, bu paranın faizi yerine borç aldığı şahıs da, evde kirasız oturmaktadır. Burada kira bedelini, paranın faizi oluşturmaktadır. Ancak bu tür sözleşmelerde, kira bedelinin, paranın bir yıllık yasal faizine eşit olması zorunludur. Faiz oranı kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle iki taraf için bağlayıcı olduğundan faiz tutarını, yıllık kira bedeli olarak kabul etme zorunluluğu vardır.

‘‘Para faizsiz ev kirasız’’ deyimi ile anlatılmak istenenden bir kimsenin ev sahibi olan yani evinde oturduğu kişi olan bir şahsa borç para vermesi halinde, borç verenin bir faiz almaması, bunun karşılığında da borç alanın evinde veya apartman dairesinde hiç kira ödemeden oturma hakkını elde etmesidir.

Evini bedelsiz olarak borç para aldığı kimsenin kullanımına ya da oturmasına terk edenlerle ilgili olarak yayımlanan 104 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile ‘‘çevrenin ekonomik şartlarına, ekonomik bünyesine kredi ve kira piyasasına göre karşılıklı olarak takdiri gerektiği’’ açıklanmıştır.

Parasını, ‘‘faizsiz olarak’’ veren kişi ise, kira ödemeden oturduğu konutun emsal kira bedeli kadar ‘‘alacak faizi’’ elde etmiş sayılacağı için, stopaja da tabi tutulmayan bu gelirlerinin (yani alacak faizini), izleyen yılın Mart ayında, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edip, gelir vergisini ödemek zorundadır.

Evini kiraya verip, başka evde kirada oturanın durumu

BAZI kişiler sahibi bulundukları konutu başkalarına kiraya verip, kendileri kira ile başka konutlarda otururlar. Bu kişilerin sahibi bulundukları konutu kiraya vermelerinden elde ettikleri kira gelirleri, gayrimenkul sermaye iradı sayılır ve dolayısıyla gelir vergisi mükellefi olurlar. Gelir Vergisi Yasası'nın 74/10. maddesi ile sahibi bulundukları konutu kiraya verenlerin başka bir konutta kira ile oturmaları durumunda, elde ettikleri kiradan, kendilerinin kira ile oturdukları konutlara ödedikleri kirayı gider olarak indirilmesine izin verilmiştir.

Ancak, bunun için ‘‘gerçek gider’’ yönteminin seçilmiş olması gerekmektedir. Götürü gider yöntemini seçenler, kira ile oturdukları konutun kira ödemesini gider olarak indiremezler.
Yazarın Tüm Yazıları