Kim ne dedi

Ahmet Çakar: Kimmiş ki dünyanın en iyi futbolcularından biri?Hakan Ünsal: Emre Belözoğlu için denildi...

A. Çakar: Ya Allah aşkına bırak ya...

H. Ünsal: Abi bunu Pele söyledi, yüzyılın en iyi futbolcularından biri Emre diye...

A. Çakar: Pele kim ya?

n "Ben bedenden zevk almak istiyorum. Başka yerde donanım arıyorum."

(Billur Kalkavan, neden genç sevgili tercih ettiğine açıklık getirirken...)

n "Onlar bizi çözememiş ama inşallah biz onları çözeceğiz."

(Erciyesspor Başkanı Enver Kemaloğlu, UEFA Kupası’nda Atletico Madrid’le oynayacakları maç öncesi son durumu özetlerken.)

n "40 yaşından sonra kapanacağım. Zaten baş örtüsü Sibel Can ve bana yakışıyor. Kapanacak kişinin nur yüzlü olması gerekir. Biz de öyleyiz."

(Hiç nur yüzlü görmesek Demet Akalın’a inanacaktık...)

n "8 yıldır bekár hayatı yaşıyorum. 2 yıldır 3 okul arkadaşımla aynı evdeyim. Erkekler yurdu gibi... Haftada iki gün halı saha maçı yapıyorum. Maç sonrası orgazm oluyorum."

(Avrupa Yakası’nın oyuncusu Sarp Apak, bekár hayatından yakınırken...)

n "Teknik direktörlük kolay iş, ileride ben de yapmayı düşünüyorum."

(Sergen Yalçın, geleceğe dair planlarını açıklarken...)

n "Herkes çok para kazandığımı sanıyor. 32 yıldır çalışıyorum, krediyle ev aldım. Rutkay Aziz ’Paranın P’sinden söz etmeyecek, şövalye olacaksınız" derdi; öyle gördük biz."

(Altan Erkekli, sanat yaşamına şövalye olarak devam edenleri temsilen konuşurken...)

İz bırakmadan nasıl kadın dövülür

Bir TV programı düşünün ki, bir din adamı kamera karşısına geçip kadınları dövmenin inceliklerini anlatıyor. Korkmayın bu program Türkiye’de değil, Bahreyn’de yayınlandı ve Abdullah Al Mahmud adlı din adamı aynen şu öğütleri verdi: "Koca, yola getirmek amacıyla karısını dövmek isterse bunu asla çocuklarının önünde yapmamalı. Bu ikisinin arasında kalmalı. Kadının vücudunda kanama ya da çürüğe neden olmamalı. Yüzünü ve diğer hassas organlarını sakınmalı. Herhangi bir kemik kırılmamalı, yüz bölgesine vurulmamalı. Herhangi bir dayak izi ve çürük kalmamalıdır." Gördüğünüz gibi verilen tüyolar vücutta iz bırakmama üzerine. Bu şok video görüntü için tıklayın: http://www2.gazetevatan.com/video/video.asp?vid=1794

Berlin Duvarı bir kere daha yıkıldı

Rusya’nın İspanya’yı 60-59 yenip Avrupa Basketbol Şampiyonu olduğu final maçı, uzun süre hafızalardan silinmeyecek kalitedeydi. Böylesine nefes kesen bir maçı en son yine İspanya’da düzenlenen 1986 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda izlemiştim. SSCB, yarı finalde bitime bir dakika kala 12 sayı önde olan Yugoslavya’yı Sabonis’in üçlükleriyle yakalayıp uzatmada yenmişti.

Rusya’nın son şampiyonluğundaki en büyük pay ne gariptir ki, Amerikalı antrenörü David Blatt ve siyahi oyuncu J.R. Holden’a aitti. Sabonis, Marciulionis gibi birçok efsane yetiştiren, basketbolda ekol ülke Rusya’nın J.R. Holden’ın basketiyle şampiyon oldu.

Maçın bir diğer sürprizi ise Rus seyircilerin NBA tezahüratı olan "Defense, defense" diye bağırmalarıydı. Geçtiğimiz pazar Holden’ın son basketi ve "defense, defense" tezahüratlarıyla Berlin Duvarı bir kez daha yıkıldı.

Kayra için asıl tehdit annesi

Amerika’daki bir sperm bankasından alınan spermle hamile kalan Leyla Bilginel, iki aylık oğlu Kayra’nın izinsiz olarak görüntülerinin yayınlanmaması ve oğlu için "banka bebeği, sperm bankasından alınan çocuk, Amerikalı bebek" denmemesi için mahkeme kararı aldırdı. Artık kimse Kayra için ’banka bebeği’ diyemeyecek. Kayra’nın ruhsal gelişimi adına alınmış doğru bir karar, buna kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum. Ancak bu mahkeme kararıyla da sorunun çözüleceğine inanmıyorum. Kayra’nın ruhsal gelişiminin önündeki asıl sorun bizzat annesidir. Bilginel, madem oğlunu bu kadar çok düşünüyordu, niye sayısız röportaj vererek kendini deşifre etti ve çocuğunun fotoğrafları için 1 milyon dolar istedi? Bilginel’i artık herkes tanıyor. İleride Bilginel, Kayra’yı nasıl elinden tutup okula götürecek? Sayın Bilginel merak etmeyin, medya Kayra’yı unutmakta kararlı, yeter ki, siz gündeme gelmek istemeyin.
Yazarın Tüm Yazıları