Kezman kadar istemek

FENERBAHÇE’de Alex’in sözleşmesi bitiyor. Tuncay’ın sözleşmesi bitiyor. Sarı-lacivertli futbolcular bu yıldızların kalıp kalmayacağını merak ederken, Aziz Yıldırım gelecek sezonun takımını kurmak için de hamlelerini yapıyor.

Özellikle 2009’da kendi stadında final oynanacağı için 2 yıl içinde UEFA finali oynayabilecek bir takım oluşturmanın hayalini kuruyor Fenerbahçe başkanı. Peki attığı adımlar doğru mu, ona bir bakalım.

Alex geldiği günden bu yana bu ligin en değerli oyuncusu. Sadece bu sezon 16 gol attı, 10 asist yaptı. (Kezman, Hakan Şükür, Necati’nin toplamından fazla) Koşup koşmaması, mücadele edip etmemesi o kadar büyük problem olmamalı. Onun koşan hali Ronaldinho zaten... O tür bir oyuncu da 35’inden önce Türkiye’ye gelmez. Önemli olan takımı Alex’in üzerine kurmak.. Yanındaki oyuncuların çok yönlü olmasını sağlamak. Forvette Alex’i tam anlamıyla tamamlayacak bir partneri bulmak. Bence bu isim Kezman değil. Çünkü Kezman’ın hava hakimiyeti, oyun içinde sürekliliği çok fazla değil... Alex’in oynayacağı santrfor tipinin hava toplarına daha hakim bir isim olması şart.

Teknik özelliklerin dışında Alex’in kendini Kezman’la kıyaslaması son derece doğru. Onun verdikleri ortada, Kezman’ın verdikleri ortada. Eğer bir oyuncu ileri dönük sözleşme yapacaksa ve takımın en değerli oyuncusuysa en çok parayı kazanmayı istemesinden normal bir şey olamaz...

Bu arada sadece Alex değil zaman zaman Tuncay ve Appiah da "Bu takımın en değerli oyuncusu benim. Kezman niye benden bu kadar çok kazanıyor" sorusunu soruyorlardır... Tuncay inanılmaz istikrarıyla hem Milli Takım’ın hem Fenerbahçe’nin en önemli oyuncularından biri haline geldi.

Attığı 6 golün 5’ini kafayla kaydetmiş. Yani gizli bir santrfor niteliği de taşıyor. Seyirci bir çok maçta onun presiyle ateşleniyor. Takım onun deli dolu koşularıyla ayağa kalkıyor...

Sanırım Aziz Yıldırım şampiyonluğun gelip gelmeyeceğine bakacak. Kaçacak bir şampiyonluk sonrası yepyeni bir takım kurarak tepkileri azaltma yoluna gidecek. Şampiyonluk gelirse birkaç isim alarak bu kadroyu korumayı isteyecek...

Ama her ihtimalde önüne "Kezman kadar isteyen" yıldız futbolcuları çıkacak. Bakalım bu arada Sırp yıldız göstereceği performansla aldığı parayı hak edecek mi, yoksa pazarlıkların hedef adamı olmayı sürdürecek mi?

Daum, Üç Büyükler’i geçti

HAFTA içinde ajanslara düşen bir haber ilgimi çekti. Alman 2.Ligi’nde mücadele eden Köln’ün seyirci ortalaması Türkiye Ligi’nin en çok seyirci toplayan takımı Fenerbahçe’yi geride bırakmıştı. Köln 41 bin 792 ortalamayla oynarken Fenerbahçe 39 bin 542 seyirciye ulaşmış. Bununla da kalmamış Daum’un ekibi Beşiktaş ve Galatasaray’ın toplamından daha fazla seyirci önünde yapmıştı maçlarını..

Geçtiğimiz Dünya Kupası’nda Almanya’daki modern statları gördükten sonra bir de bu rakamlarla karşılaşınca, seyirci profili olarak nerelerde olduğumuzu bir kez daha fark ettim. Sadece stat yapmakla olmuyor demek ki. Fenerbahçe’nin 52 bin kapasiteli stadı var, ama 39 bin ortalamaya oynuyor. Oysa bir Liverpool, Chelsea, Manchester, Bayern her maçını kapalı gişe oynuyor.

Stat yapmanın dışında tribünlerdeki olayların, küfürlerin ortadan kalkması gerek. Statlara gidiş-geliş için daha fazla ulaşım aracı gerek. Bu tür önlemler alındıktan ve belli adımlar atıldıktan sonra Avrupa’daki seyirci rakamlarına ulaşabiliriz...

Aksi halde seyircisiz oynanan maçlar, küfürler, bıçaklar, taşlar, sopalar derken o rakamlara ulaşmak da bir gün hayal olabilir.

Mustafa için salona

MUSTAFA Türe en büyük hayali basketbol oynamak olan pırıl pırıl bir gençmiş. Bozüyük’te doğmuş.. Ama talihsizlikler yakasını bir türlü bırakmamış. Önce sara hastalığı teşhisiyle hastaneye yatmış. Arkasından beyninde tümör olduğu anlaşılmış. Uzun tedavi dönemine karşın Mustafa doğumgününün bir gün sonrası 4 Ekim’de hayata veda etmiş.. Henüz 21 yaşındayken üstelik...

Mustafa etrafında o kadar seviliyormuş ki arkadaşları, dostları onun anısına bir basketbol turnuvası organize etmeyi kararlaştırmışlar. Kanserle Savaş Derneği’yle el ele verip Türkiye’nin önde gelen kulüplerini davet etmişler. 21-22 Nisan’da Bozüyük’te yapılacak bu anlamlı turnuva... Beşiktaş Cola Turka, Fenerbahçe, Alpella ve Tofaş’ın katılacakları bu turnuvaya gitme şansı bulunanların gitmesini diliyorum..

Bu kadar kavga, çekişme, küfür, olay içinde biraz da insanlık adına birşeyler yapılması sevindirici bir gelişme. Turnuvaya katılan takımları da, organize edenleri de kutluyor, bütün basketbolseverleri Mustafa’ya destek olmaya çağırıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları