Kendi ülkesinde beyni tenisini yönlendiremiyor

Avustralyalılar Kadınlı Erkekli 43 tenisçi ile Melbourne de mücadele ediyorlar. Geçen yılın Amerika Açık şampiyonu ve dünya 5ncisi 28 Yaşındaki Stosur kendi ülkesindeki yüksek beklentileri mental yönden kaldıramadı. İlk turda ‘’pek tanınmayan’’ Romen Sorena Cirstea’ya 2 sette elendi. Grand Slam tecrübesi olan Stosur

Melbourne da bugüne kadar dördüncü turu geçemedi.

Futbolcuya “krampon” diyor muyuz?

Önümüzdeki haftanın sonuna kadar Avustralya Open tenis gündemimizi oluşturacak. Eurosport ve diğer Televizyon kanallarındaki yorumlarda, gazetelerde yayınlanan haberlerde ve birçok tenis paylaşım sitelerindeki tenis tutkunların bilgi aktarımları ile tenis konuşulacak. Tam bu noktada bilhassa yorumculardan önemli bir ricam var. Tenisçileri "RAKET" diye adlandırmayın. Örneğin İspanyol�Raket Rafeal Nadal gibilerinden…. Bu deyime bir türlü anlam veremiyorum. Sizler; Atletico Madrid’e transfer olan KRAMPON Arda Turan diyor musunuz?! Öyle ise lütfen Raket yerine İsim, tenisçi, oyuncu, sporcu deyimlerini kullanın artık.

Yılın ilk Grand Slam inde favori tenisçiler ilk tur maçlarında (bazı sonuçlar rahat alınmış gözükse bile) hayli zorlanıyorlar. Galibiyet beklentisinin verdiği gerginlik, oyun ritmini bulmak ve en önemlisi rakiplerin ‘’kaybedecek bir şeyim yok’’ düşüncesi ile rahat ve riskli oynamaları seri başlarını kortta hayli uğraştırıyorlar.

İYİ Kİ ŞAHİN GÖZÜ VAR

Bilgisayara bağlı saha çevresine yerleştirilmiş 8 kameradan oluşmaktadır. Bilgisayar gerçek zamanda, kameralardan aldığı bilgilerle topun 3 boyutlu trajesini ve hızını hesaplamaktadır. Daha sonra bu görüntü istenen açıdan tekrar oluşturabilmektedir. Böylece topun saha içine veya dışına çıkıp çıkmadığı daha objektif belirlenebilmektedir. Sistemin hassasiyeti 2-3 mm arasındadır.

Uluslarar arası Tenis Federasyonunu testinden geçen Şahin Gözü ilk 2006 senesinde Miami turnuvasında profesyonel tenisinde kullanıldı. Hawk Eye�sayesinde profesyonel tenisçilerin maç sonrasında soyunma odasında ‘’acaba attığım ikinci servis içerde mi dışarıda m’’ çelişkisini ortadan kaldırdı. Bazen bir puan maçın seyrini değiştirebiliyor. Buda yüz binlerce dolar para ödülü ve yüzlerce dünya klasmanı puanın bir hakem hatası nedeni ile uçup gidiyordu. Tenisçilerin her sette 3 defa itiraz etme hakları bulunuyor. Set Tie Break’e uzuyorsa ilave bir itiraz hakları daha oluyor. İtiraz anında puanın tekrarı ve topun sektiği nokta dev ekranda ve aynı zamanda tüm dünya ekranlarında görülebilmekte.

Top çizgiyi ‘’yalamış’’ ise bile dahil sayılıyor..Tenisçinin itirazın doğru olduğu kanıtladığında aynı set içerisinde 3 hakkı devam ediyor. Yanılmış ise o hakkı siliniyor.�Şahin gözü tüm tenis camiasına inanılmaz bir güven ve yenilik getirdi. İstatistikler göre tenisçiler yaptıkları itirazların %30 oranında haklı çıkıyorlar.

NOVAK DJOKOVİC

Geçen sene kariyerin en iyi sezonu geçiren Sırp tenisçi Avustralya Open da şampiyon olabilecek en güçlü aday. Dünya bir numara Djokovic bu pozisyonu öyle kolay başkasına devretmeye pek niyeti yok. Kortta inanılmaz çevik ve dengeli hareketleri,bilhassa zor yetiştiği topları yine kendi lehine çevirmesi, ve rakiplerini kesinlikle küçümsemediği tavırları ile�yıllarca Nadal,Federer in gölgesinden çıkmanın bilinci ve yakaladığı öz güven ile finale doğru ilerliyor.

RAFA’YA BAĞLI

Sene başında Rafael Nadal hakkında çok yorumlar yapıldı. Fazla sakatlanmaya başladı, eskisi kadar koşamıyor gibi. Ancak Nadal 3. tura çıkarak hala enerjisinin tükenmediğini gösterdi. Bundan sonraki maçlarda da rakiplerini kontrol altında tutup, fazla koşmadan onları koşturabilirse ve eline geçen fırsatları atak yaparak (puanı bitirmek) değerlendirebilirse yarı finale çıkabilir. Tabii yarı finale kadar kaybettiği set sayısı da onun kondisyonunu doğal olarak olumsuz etkileyebilir.