Karısından korkanların vergisi

KARISINDAN korkmayan olmayacağına göre, evli erkeklerin çoğu ciddi vergi öderler. Hatta, içlerinden ‘‘yeni vergi rekortmenleri’’ bile çıkar... ‘‘Böyle bir vergi de olur mu?’’ demeyin, anlatalım, dinleyin.

Padişahlık döneminde Hazinedeki paralar suyunu çekmeye başlayınca, padişah vezirini çağırıp sormuş:

- Durum iyi değil. Ne yapacağız, Hazineyi nasıl dolduracağız?

- Efendim, pazarda tavuk satanlardan birer akçe alalım.

Öneri padişahın hoşuna gitmiş. Ancak, oturup hesap-kitap yapıldığında, bu paranın da ‘‘yetmeyeceği’’ farkedilince, yeni bir öneri ortaya atılmış;

- Kafası kel olanlardan da birer akçe alalım.

Bunun da yetmeyeceği görülünce ‘‘karısından korkanlardan da birer akçe’’ denmiş. Ardından, ferman çıkarılıp, herkese duyurulmuş ve uygulama da başlatılmış...

Günlerden bir gün, padişahın vergi toplama memurları pazarda dolaşırken, 3 akçeye tavuk satan bir adamı tespit edip, kenara çekmişler;

- Bir akçesini Hazine'ye vereceksin.

Adamcağız itiraz edecek gibi olmuş, ancak tartışma çıkınca kafasındaki kavuk düşmüş, o da ne? Adamın başı kel;

- Bir akçe de kel olduğun için vergi vereceksin!..

- Aman beyler, durun ne yapıyorsunuz. Altı üstü üç akçem var, onu da size verirsem eve gidince karıma ne derim?

- Ooo... Demek karından da korkuyorsun. İşte padişahımızın fermanı, bir akçe de karıdan korkma vergisi!..

AYNI VERGİ OLSAYDI

Şu anda Anayasa Mahkemesi'nde, ‘‘Ek Vergiler’’ ile ilgili dosya var. Yetkililerle görüştük, 15 Temmuz 2003'e kadar, bu konu, özellikle ‘‘yürütmeyi durdurma’’ yönüyle netleşecek. Yürütmeyi durdurma verilirse, bu vergilerin ikinci taksitleri ödenmeyecek.

Bu arada, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ‘‘iptal’’ dahi olsa, ek vergilerin, ikinci taksitinin ödenmesi gerektiğini iddia edenler de var. Gerekçe olarak Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği öne sürüyorlar.

Peki, ‘‘karısından korkanlar vergisi’’ diye bir vergi çıksaydı hatta ‘‘kafası kel olanlar vergisi’’ diye başka bir vergi daha çıksaydı Anayasa Mahkemesi de, ‘‘Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle’’ bu vergileri iptal etseydi, ‘‘Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez, bu vergiler madem tahakkuk etti, o halde ödenecek’’mi denilecekti? Eğer denilecekse, vay karısından korkanların haline, hergün binlerce, onbinlerce vergi kaçakçısı yakalanır herhalde...

HAYRET


İngiltere'de indirim Türkiye'de bindirim

BİR
süre önce, ‘‘20 günde yüzde 200 faiz olur mu?’’ başlığı altında, Türkiye'de uygulanan trafik para cezalarını yazmıştık.

Okumayanlar için özetleyelim, Türkiye'de uygulanan trafik para cezaları, 10 gün içinde ödenmezse, cezaya yüzde 100 zam yapılıyordu. İkinci 10 gün içinde yine ödenmezse, yüzde 100'lük zam bir daha uygulanıyor, sonuçta 20 günde uygulanan faiz yüzde 200'ü buluyordu.

İngiltere'deki okurlarımızdan Metin Güvener, yazımızı okuyunca İngiltere'deki uygulamadan örnek veren bir mail göndermiş. İngiltere'deki uygulama Türkiye'nin tam tersineymiş; örneğin 80 sterlin trafik para cezası kesildiğinde, bu cezayı 14 gün içinde ödeyenlere yüzde 50 indirim uygulanıp, 40 sterlin olarak tahsil ediliyormuş...

Ne diyelim? İngiltere'deki ‘‘İndirim’’ bizde ‘‘bindirim’’ olarak uygulanıyor.


TEBESSÜM


Davetsiz misafir

ADAM
işten evine gelmiş ve karısına;

- Hayatım, işyerinden en sevdiğim erkek arkadaşımı bu akşam yemeğe çağırdım...

Karısı sinirlenmiş;

-Neee!.. Sen delirdin mi!!! Ortalığı görmüyor musun? Ev darmadağın... Ayşe'ler bendeydi bugün. Vır, vır, vır... Üstelik yemek de yapmadım. Zaten alışverişe de çıkmamıştım. Geçen akşamdan kalan bulaşıkları bile yıkamadım henüz. Dır, dır, dır... Üstelik bugün muayyen günüm; sinirli ve yorgunum. Bla, bla, bla... En sevdiğim pembe dizi ‘‘Şebekler de Ağlar’’ var bugün televizyonda; onu izlemek istiyordum. Lak, lak, lak... Hem bu akşam Fatoş'la telefonla konuşma günüm, biliyorsun Çarşamba akşamları 23.00'den sonra % 70 indirim var...

- Biliyorum canım, biliyorum hayatım...

- Biliyorsun da, arkadaşını neden çağırdın o zaman???

- O salak bu aralar ‘‘evlenmek istiyorum’’ diye tutturdu da...

GÜNÜN SÖZÜ


Elmas yontulmadan insan da yanılmadan mükemmelleşemez.

J.Jenkins
Yazarın Tüm Yazıları