Kapatmadan çıktım da Haşim’im

30 Temmuz 2008 Çarşamba günü, 16:30-18.00 saatleri arasında, Türkiye dünya televizyonculuk tarihine geçti.

Türkiye bunu, dünyanın en sıkıcı görüntüsünü yaklaşık 1,5-2 saat kadar canlı yayınlayarak başardı.

Görüntü şuydu:

Anayasa Mahkemesi’nden canlı yayın.

Yapılan işin ciddiyetini vurgulamak maksadıyla iyice sıkıcı bir salon.

Tamamen koyu renk ahşap kaplama.

Kürsünün ardındaki koltuklar, tepeden florasanla aydınlatılmış.

* * *

"Haklar ve Özgürlükler İnsanlığın Onuru ve Erdemidir" yazıyor yukarıda.

Kameramanlar, sıkıntıdan değişik açılar deniyor.

Yazıyı her şekilde okuyoruz.

Haber kanallarının bazıları tartışma programı pişirip sunuyor, fakat o sıkıcı salonu göstermeye de devam ediyor.

Süre uzadıkça durum iyice kara mizaha dönüşüyor.

O sıralarda televizyon seyreden ve olaylardan habersiz bir yabancı, memleketine dönünce eşe dosta "Türk televizyonculuk anlayışı bir garip. Saatlerce boş bir salon gösteren ulusal kanallar var" diye şaşkınlıkla anlatır herhalde.

* * *

Bu arada milletçe canlı yayının teknik detaylarına hákim olduk.

Mikrofon yerleştirme, kamera ayarı, hatta bir ara kablo çekmek üzerine detaylar getirildi ekrana.

Bekleme süresinin artması üzerine, ahşap kaplama sıkıcı salona bakmaktan dolayı sinirleri bozulan bir muhabirin "Kapatmaya az kaldı, Haşim’im nerede? Duyamazsam kararı, çatlayacağım" şeklinde vidaları gevşettiğini duydum fakat doğrulatamadım...

* * *

Bir yandan da Anayasa Mahkemesi personelini tanımış olduk.

Başkan ve üyelerden söz etmiyorum.

Tahminimce idari personel.

Canlı yayınla ekranlarımıza gelen boş salonu sık sık ziyaret eden Anayasa Mahkemesi personeli bu sayede uzaktaki akrabayla hasret gidermiş oldu.

Hali tavrıyla amir pozisyonunda olduğu izlenimi yaratan bir personel ekranda kalma çabasıyla dikkat çekti.

Çarşamba gününün reyting sıralamasında üst sıralarda yer almış olabilir.

* * *

Bekleme süreci stüdyo tartışmacılarının da ayarıyla oynadı.

NTV’de bir ara Ruşen Çakır, Ferhat Kentel filan oturmuşlar ciddi ciddi "71 kişi 2’şer dakikadan tartışılırsa, bu ne kadar sürer? Tuvalet, çay-kahve molalarını hesaba ekleyerek cevaplayınız. İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz, tükenmez kalem kullanabilirsiniz" noktasına geldiler.

Oğuz Haksever bilge kişiliğiyle "Karar açıklansa da akıllı uslu konuşsak" diyerek stüdyoda balans ayarı yapmasa mevzu "Ergenekon iddianamesi Hasan Cemal süratiyle kaç yılda okunur?"a doğru gidecekti.

* * *

Haşim Kılıç’ın kararı açıklamasının ardından AKP kurmaylarının "Kapatmadan çıktım da Haşim’im, aman başım selamet" şeklinde türkü söylediklerini öne sürenler de oldu fakat ciddiye almadım.
Yazarın Tüm Yazıları