İzmir’in yeni gemileri sektör de yaratmış

Önceki gün Yalova’daydık.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Özata tesislerinde bir inceleme gezisi yaptık.
Biliyorsunuz; körfez vapurları değişiyor.
O emektar vapurlar artık son seferlerini yapıyorlar; yerlerine çok daha modernleri, çok daha hızlıları geliyor.
İhale sürecini hatırlayın; Türkiye’nin gündeminde de çok tartışılmıştı.
“Karbon kompozit olur mu?” diye konuşulmuş; alüminyum olmasının daha doğru olacağı ifade edilmişti.
Büyükşehrin tercihi karbon kompozittenden yana olmuştu.
Yalova’da anladım ki; İzmir’in bu tercihi Türkiye’de bir sektörün yolunu açmış.
İlk geminin bu kadar gecikmesinin nedeni de; bu malzemeyle yapılmış ilk yerli üretim olacak olması…
Belki maliyeti biraz daha fazla, belki Türkiye’de bir ilk olmasından dolayı biraz daha fazla beklendi ama çıkacak ürünün örnek olacağı da bir gerçek…
Halen İzmir körfezinde sekiz iskele arasında 180 sefer yapılıyormuş.
Mesai ve iş çıkışı saatlerinde 15 dakikada bir sefer gerçekleştiriliyormuş.
Bir ay içinde ortalama taşınan yolcu sayısı 1 milyon 200 bin kişiymiş; araç sayısı da 41 bin...
Yeni gemiler gelirken; yeni iskeleler de körfezde olacak.
Bu sayede yıllardır söylediğimiz bir konu daha iyi anlaşılır olacak.
Körfez daha da renklenecek, İzmirliler körfezi daha fazla kullanmaya başlayacak.
Sefer sayısının en az iki katına çıkması bekleniyor; yolcu sayısının da öyle…
Daha da önemli olan; 15 yeni gemiyle sadece iç körfezde değil, dış körfezde de bu trafik artacak.
Güzelbahçe, Urla, Mordoğan, Karaburun, Foça yeni güzergahlar olacak.
İzmir’in kenti içi trafiğini çözebilmek için körfezden yararlanmamak olmazdı.
Bu yeni nesil gemilerle bunu planlamak daha kolay gibi gözüküyor.

Nöbetçi vapur uygulaması doğruydu

Ne diyoruz?
İzmir; 24 saat yaşayan bir kent olmalı…
Yaşamıyor mu?
Artık yaşıyor.
Kordon sadece güzel havalarda dolu değil; kışın soğuğunda da dolu…
Kıbrıs Şehitleri öyle, Alsancak’ın ara sokakları öyle…
Geçin karşıya…
Karşıyaka sahilinden Bostanlı’ya kadar restoranlar sıralanmış durumda…
Güzelyalı da öyle; Bornova da…
Yakın bir geçmişe kadar vapurlar sabaha kadar çalışıyordu.
Saat başıydı; sadece Alsancak iskelesinden Karşıyaka’ydı ama vardı.
24 saat yaşayan bir kentin vapurları da yine öyle olmalı.
Belki yeni gemilerle bu da olur.

Bir de şöyle düşünün

Biliyorum; hepsi büyük ve maliyetli projeler…
Ama İzmir için olmazsa olmaz yatırımlar…
Bunlardan biri de; körfez in taranması, derinliğinin artırılması…
Bugün büyük gemiler derinlik nedeniyle Alsancak’a gelemiyor.
Liman ihalesinin iptal edilmesi bütün planları geciktirdi. Liman genişletilemiyor, tarama yapılamıyor.
Bunlar olsa körfezde denize girmek de hayal olmaktan çıkacak belki…
Bu da mı olmazsa olmaz; bana göre öyle…
Çünkü emin olun; denize girilen, yelken yapılan, yarışlar düzenlenen, seyahat edilen bir körfez çok daha güzel olacak.
İzmir başka olacak…

ADRES DE VERMİŞTİM

Dün itibariyle İzmir’de Gezi olaylarına karışan, gözaltına alınıp, tutuklanan kişi sayısı 48 oldu. Olayların başladığı ilk günden bu yana hep aynı tavırdayım. Şiddet varsa, şiddeti körükleyen varsa elbette bunun gereği de yapılacaktır.
Ama bunu yaparken sokakları, meydanları dolduran samimi, demokratik haklarını kullanan insanları da ayırmak gerekir.
Kamu vicdanını kanatmamak, adaleti doğru dağıtmak da gerekir.
İşte bu konuda hala bazı çelişkiler var; kamuoyu bazı ayrıntılarda ikna olabilmiş değil.
İzmir’de 48 tutuklama varken; İstanbul’da palalarla saldıranlar serbest bırakılıyor.
Bunu nasıl anlatacaksınız?
Eskişehir’de bir gencimiz kim olduğu belli olmayan, eli sopalılar tarafından dövülüyor ve o gencimizi kurtaramıyoruz.
Eli sopalılar ellerini sallayarak şimdi dolaşıyor; bunu da nasıl anlatacağız?
Gazdan etkilenenlere, gözünü kaybedenlere bu yaşananları nasıl anlatacağız?
Pazar günü yazdım; adres de verdim.
Gezi olaylarıyla hiç alakası olmayan, protesto için sokakta dahi olmayan; sadece evine giden ya da işten çıkmış bir yerde yemek yemiş insanlara eli sopalı kişiler saldırıp dövdüler.
Swiss Oteli’nin yan sokağında, Şehit Nevres’te burada oturanların balkonlarında yaptıkları uyarılara rağmen bu gençler yürüyemeyecek hale getirdiler.
Şiddeti körükleyenler kadar bu eli sopalıları da merak ediyorum.
Daha da önemlisi; bu kişilerin de bulup çıkarılmasını bekliyorum.