İzmir – Diyarbakır hattı

Haberin Devamı

İzmir – Diyarbakır hattı

MARDİN – MÜNİH hattı dizisi 86 yılında TRT’de oynamıştı. Bir Türk genci ile bir Alman kadının evlilik hikayesinden çıkma biraz da didaktik bir yapımdı. Epey ilgi görmüştü.
Şimdilerde, yaklaşık 30 yıl sonra, üzerine diziler çevrilebilecek daha sahici başka bir hat oluşuyor sanki. İzmir – Diyarbakır hattı. Biraz zorlayarak, biraz ittirerek, ama olsun... İzmir’le Diyarbakır ortak bir dil geliştirsin isteniyor. Az kelime üzerinde mutabık kalınabilse bile.
Sevgili dostum Ahmet Büke bugün hattın Diyarbakır tarafından bildiriyor:

“Diyarbakır’a geçtiğimiz hafta sonu imza ve söyleşi için gittim. Sevdiğim, birbirimizi arayıp sorduğumuz Diyarbakırlı arkadaşlarımda 2 gün misafir oldum. Bu süre zarfında hem edebiyattan hem de memleketten uzun uzun konuşma fırsatımız oldu.
Elbette barış süreci Diyarbakır’ın birincil meselesi. Herkes heyecanlı. Türkiye’ye hem ekonomik hem de toplumsal anlamda entegre olmak için bu süreci destekliyorlar.

Haberin Devamı

Öte yandan, süreç ilerledikçe kaygılar da belirmiş. Diyarbakırlılar hayatlarını kesecek yeni fay hatlarından endişeliler. Aslında bunlar çok da bilinmedik şeyler değil, ama yeni süreçte hızla olgunlaşıyorlar.

 En yakıcısı Hizbullah... Diyarbakır yüksek gerilim hatlarının birbirlerinden güvenli uzaklıkta olduğu bir şehir değil. Aksine çelişkiler ve politik gerilimler kapı komşuları. Bu bir metafor değil, ne yazık ki, gerçek.

Eskinin düşmanı şimdinin rakibi siyasi taraflar aynı sokakta, yan evde, bir üst katta oturuyorlar. Her gün birbirlerinin göz hizasında yürüyorlar. Herkes şehrin hayatında hızla inisiyatif almaya çalışıyor.

Örneğin; son mevzuu Duman konseriydi. Duman Grubu’nun dini değerleri aşağıladığı öne sürülen şarkı sözleri yüzünden konseri düzenleyenler örtük ya da açık tehdit ediliyordu. Konserin akıbeti ne oldu bilmiyorum.

Ayrıca, Suriye savaşı Diyarbakır sokaklarını yoksul mültecilerle doldurmuş. Genç ve çaresiz Suriyeli kadınları evlerine kuma olarak getiren erkekler, yeni acılara kapı açıyorlar. Bu nedenle kadın intiharı haberleri gelmeye başladı bile... Savaş her yerde olduğu gibi ilk kadınları ve çocukları vuruyor.

Haberin Devamı

Bir de asılında herkesin dilinde olan son dönemde hızla düşen uyuşturucu kullanma yaşı ve her türlü uyuşturucunun korkunç yaygınlığı bu bölgedeki mutluluğa ve huzura yönelik artan tehditlerin başında geliyor.”

Vali gider, EXPO biter (mi)?

İZMİR valisi ile Diyarbakır valisinin karşılıklı olarak yer değiştirmesine gelen tepkileri özetleyecek olursak:

Kırmızılar olumsuz, yeşiller olumlu ya da nötr yorumlar

* Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: “Koordine ediyordu. Önemli bir kayıp...”
* EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya: “Sürece negatif etkisi olacak...”
* İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Baran: “Hiç sırası değildi.”
* İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli: “Yola devam...”
* Ünal Ersözlü (Sabah Egeli): “Sürpriz oldu. Olumsuz yorumlamamalı...”
* Özgür Coşkun (Yenigün): “Vali’yi değiştirmek, İzmir’e ihanetle eşdeğerdir!”
* Deniz Sipahi (Hürriyet Ege): “Vali, emeğinin meyvesini görmeliydi...”
* Selim Türsen (Hürriyet Ege): “Önemli boşluk yaratacak. Rakiplere koz verebilir...”
* Ömer Dinçer (Yenigün): “BIE delegeleri samimiyetsiz olarak değerlendirecek... İkinci kez kaybetmek istemiyoruz...”
* Cemal Tükel (Hürriyet Ege): “EXPO konusunda zorlanma olur... Acaba iktidar EXPO’yu istemiyor mu, sorusu akla geliyor.”
* İçişleri Bakanı Muammer Güler: “Valinin değişmesi EXPO sürecini sekteye uğratmaz.”
* AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait: “Başarılar diliyorum.”
* CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray: “Zafiyet yaratabilir...”
* MHP İzmir Milletveki Ahmet Kenan Tanrıkulu: “Zafiyet yaratmaz. EXPO devlet işi...”
* İzmir Valisi Cahit Kıraç: “EXPO için yine çaba sarf ederiz.”
 
Sosyal medyadaki yansımalar ise karışıktı. Giden Vali M.Cahit Kıraç’tan çok gelen Vali Mustafa Toprak’la ilgili yorumlar dikkati çekiyordu. Vay İzmir’in haline diyenler de vardı. Bu atamaları sembolik olarak anlamlı bulanlar da.
EXPO’nun bu sürprizden bir şekilde etkileneceği aşikar. Bu, EXPO projesinin Cahit Kıraç döneminde ele alınış biçiminden kaynaklanıyor. Sayın Vali, tabiri caizse, işi tek tabanca olarak götürüyordu.
Böyle bir değişiklik sonrası EXPO 2020 yine de İzmir’e gelirse:
Ya İzmir hakikaten tılsımlı bir şehirdir. Ya da EXPO o kadar matah bir organizasyon değildir artık.

Yazarın Tüm Yazıları