İstanbul'da 100 zeki öğrenci, bilim kampında geleceğe hazırlanıyor 

Şile'de eğitime başlayan 'Mavi Kuşak Yaz Bilim Kampı'nda zeki öğrenciler, kimyasal deneylerle yapıyor, robot tasarlıyor, konuşan robotla ders işliyor ve dans ediyormuş.

Haberin Devamı

İstanbul Valiliği, bu yıl kentteki farklı okullarda okuyan 100 öğrenciyi bilim kampına almış. Kampa, İstanbul'un 6 pilot ilçesinde maddi imkânı yetersiz ailelerin zeki çocukları alınmış.

Şile Anadolu İmam Hatip Lisesi'ndeki kampa katılan öğrenciler, eğitim gördükleri okullarda görme ve deneme imkânı bulamayacakları faaliyetlere imza atıyormuş.

Kamp Koordinatörü Hakan Şimşek, 14 Ağustos'ta başlayıp 9 Eylül tarihinde sona gerecek proje hakkında AA muhabirine şunları anlatmış:

Haberin Devamı

"Öğrenci seçiminde belli bir TEOG başarı puanı kriteri koyduk. Birtakım yeterlilikler istedik.

Bunları yıl boyunca rehberlik öğretmenlerimiz ve idarecilerimizle müzakere ederek okulları ve öğrencileri ziyaret ederek seçtik.

9’uncu sınıf öğrencilerini seçmekle projenin 10-11 ve 12’nci sınıflarda da sürdürebilir olmasını amaçladık.

Bilim kampının merkezinde matematik ve fen bilimleri dersleri var.

İstanbul'daki güzide hocalarımızla çalışmayı tercih ettik. Fen derslerinde deneyler yapıyoruz.

Matematik derslerinde ise çocukları işleme, formüle boğmadan özel olarak seçtiğimiz hocalarımız, matematiğin felsefesi boyutunu gerçek hayatta nasıl kullanılabileceğini, nasıl uyarlanabileceğini, problem çözme stratejilerini anlatmaya gayret ediyorlar.

Bunun yanında öğrencilerimiz gelişimine katkı sağlamak amacıyla İngilizce ve kişisel gelişim seminerleri veriyoruz.

Haberin Devamı

Proje kapsamında 50 erkek ve 50 kız öğrencinin bir ayı aşkın bir süre içerisinde bilim kampında farklı deneyimler kazanmalarını sağlayacağız.

Daha ilk günlerde çok iyi reaksiyonlar aldık.

Derslerin dışında Şile’de öğrencilerimize geziler düzenliyoruz.

Bu projemiz bir ilktir. Devamının geleceğini düşünüyoruz."

* * *

Bazı özel yaz kamplarının açıldığını biliyordum.

Ayvalık’ta belediyenin açtığı kampı da burada yazmıştım.

Şimdi soru şu:

İstanbul’da açılan kampa gitmek için illa yoksul aile çocuğu olmak mı lazım?

Keşke başarı kriterine uyan tüm çocuklar arasında seçim yapılsaydı.

Onun dışında projenin büyüyerek devam etmesini diliyorum.

Emek verenlere teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Tuz Gölü’nde su

ekip tuz biçiyorlar

Konya’dan AA muhabirleri Abdullah Doğan ve Murat Öner Taş, gönderdikleri haberde Türkiye'nin tuz ihtiyacının önemli kısmının karşılandığı İç Anadolu Bölgesi’ndeki Tuz Gölü'nde suların çekilmesiyle başlayan ve yaklaşık 3 ay sürecek tuz hasadını anlatmış.

Doğal güzelliği, büyüleyici manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden olan Tuz Gölü'nde üretilen tuz, çok sayıda ülkeye ihraç ediliyormuş.

Peki tuzun üretimi nasıl oluyor?

Serüven, kışın yağmur ve yer altı kaynaklarıyla beslenen suyun, belirlenen ölçülerde pompalarla üretim havuzlarına nakliyle başlıyormuş.

Üretim hazırlıklarının başladığı nisan ayından mayıs başlarına kadar su alma süreci devam ediyormuş.

Haberin Devamı

Sonrasında ise havuzlara alınan yüksek tuzluluk oranına sahip su buharlaşıyormuş.

Böylece, tuz oluşumu başlıyormuş.

Temmuz-ağustos aylarında göl havzasında ve havuzlarda suyun tamamen buharlaşması sonucunda çökertme işlemi tamamlanıp, üretim sürecine başlanıyormuş.

Gölde, gurup vakti eşsiz görüntüler ortaya çıkıyormuş.

GÜNDE 10-15 BİN TON

Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesindeki Koyuncu Kaldırım Tuz İşletmeleri Genel Müdürü Ömer Çetiner, kendi tesislerinde günde 10 ila 15 bin ton arası tuz hasadı yapıldığını söylemiş ve eklemiş:

"Haziran ayındaki deneme hasadının ardından üretim hasadına başlıyoruz. Temmuz ayında başlayan sanayinin ihtiyacı olan saf ham tuz hasadı eylül sonuna kadar sürecek.

Haberin Devamı

Hasat ortalama 80-90 iş günü içinde tamamlanıyor.

Bu süre içinde 24 saat esasına bağlı olarak vardiyalı çalışılıyor.

Türkiye'nin tuz ihtiyacı yıllık yaklaşık 3 milyon tondur.

Sezonda kendi tesisimizde 800 bin ila 1 milyon ton arası ham tuz elde ediyoruz.

Tuz Gölü’nden bu yıl diğer 2 tesisle birlikte toplam 2 milyon tonun üzerinde ürün alınması bekleniyor.

Yani ülkemizin tuz ihtiyacının yaklaşık yüzde 70'i Tuz Gölü'nden karşılanıyor."

* * *

Bu konuda bilgi sahibi olduk.

Ağzımızın tadı için emek veren tüm çalışanlara kolaylıklar diliyorum.

“Ölmeden önce görülmesi

gereken yer: Göbeklitepe"

Amerika Birleşik Devletleri'nde yayın yapan internet sitesi Business Insider'ın bu yıl güncellediği "Ölmeden önce görülmesi gereken 30 mekan" arasında Şanlıurfa'daki Göbeklitepe 2. sırada bulunuyor.

İlk kez 1963'te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe'deki kazı çalışmaları, o tarihten bu yana devam ediyor.

Şanlıurfa Müzesi ve Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından 1995'ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, neolitik döneme ait yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, çok sayıda yabani hayvan figürü, insan heykeli, dikili taşlar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi tarihi eserler bulundu.

Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birçok kurum ve kuruluş, "Dünyanın en eski tapınak merkezi" olduğu belirtilen ve bir süre önce UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Göbeklitepe'nin uluslararası düzeyde tanıtımı için çalışma yapıyor.

ABD'de teknoloji ve iş dünyasına yönelik haberler yapan internet sitesi "Business Insider" tarafından bu yıl güncellenen "Ölmeden önce görülmesi gereken 30 mekan" sıralamasında İspanya'daki La Sagrada Familia bazalikasının ardından ikinci sıraya alınan Göbeklitepe, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabiri Mehmet Fatih Aslan’a yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'nin dünyanın en önemli arkeolojik keşfi olduğunu söylemiş.

Göbeklitepe'nin dünyada yapılmış en eski mimari eser olduğunu anlatan Aslan şöyle devam etmiş:

"Göbeklitepe için 12 bin yıl öncesinden bahsediyoruz.

Belki ileriki yıllarda bununla ilgili bilgilerimiz çok daha geriye gidecek.

Bu açıdan baktığımızda Göbeklitepe'nin bir sıralamada olması çok önem verdiğimiz bir şey değil ancak yurt dışından bu sıralamada yer almak Göbeklitepe'nin hakkıdır.

Burayı sadece bir gruba veya bir millete mal edemeyiz.

Göbeklitepe tüm insanlığın mirası olarak değerlendirilen bir yer.

Şu anda Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor ama çok yakın bir zaman içerisinde de umuyoruz ki asıl listeye alınacak.

Bundan sonraki süreçte de turizm amaçlı ziyaretlerin çok artacağını biliyoruz."

* * *

Göbeklitepe’nin varlığını Alman Der Spiegel dergisi kapak konusu haber yaptığı zaman öğrenmiş, 10 Kasım 2008 günü Hürriyet gazetesinde biz de manşetten duyurmuştuk.

* * *

Yıllar Göbeklitepe’nin değerinin anlaşılması yönünde geçti.

Umarım, bundan sonra da böyle güzel haberler gelmeye devam eder.

* * *

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları