İsmet Solak: Siyasetin nezaketi bozuldu

İsmet SOLAK

Kötü şeyler oluyor... ANAP'lı İbrahim Gürdal'ı hiç böyle görmemiştim: - Siyasetin nezaketi kayboluyor. Koalisyonlarda istikrar için nezaket çok daha önemlidir.

Ispartalı olan Gürdal, eski Turizm Bakanı... ANAP toplantısında konuşan Ispartalı Erkan Mumcu da şimdiki Turizm Bakanı:

- Yeni bir cumhurbaşkanı profili aramak gerekirken, Demirel'de ısrar etmek istikrarı bozmuştur. Meclis'e gelmem, gelirsem de oy vermem.

Benim tanıdığım Mumcu, Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın sözünden bir adım bile sapmaz! Peki, bu konuşma neyin nesi? Geçenlerde, Şükrü Küçükşahin ile Hürriyet'e gelmişti. Oya Berberoğlu ile beraberdik. Mumcu da bize katıldı ve çok hoş bir sohbet yaptık. Mumcu'ya cumhurbaşkanı seçimini sormuştum:

- İnanın, Mesut Bey samimi. Aksi olsaydı anlardım. Ben şahsen, oyumu Demirel'e vereceğim.

O kadar içten söylemişti ki, o yüzden son sözlerini yorumlayamadım. Ve hemşerisi Gürdal'a nedenini sordum:

- Şu an Ispartalı Turizm Bakanımız'ın Ispartalı Cumhurbaşkanımız'a neler söylediğini bir gazeteden okuyordum, sen aradın! Turizm Bakanı Yalvaçlı ve Cumhurbaşkanımız'ın hemşerisi. Bunları söylemesi hem Cumhurbaşkanımız'ı, hem tüm Ispartalıları fevkalade üzmüştür!

Bizde bir söz vardır, ‘‘Lafı evliye (evden birine) söyletirler’’ denir. Bu sözü hatırlatınca Gürdal güldü. Meğer, Isparta'da daha farklı söylenirmiş!

Konu Anayasa değişikliğine geldi:

- Bu maddelerin üçü ayrı ayrı oylanacak. Daha önceden üç liderin zirve toplantısında tek-tek konuşuldu... Temcit pilavı gibi her gün ortaya koymak niyeti de ortaya koymak anlamına gelmez mi?

Tuhaf şeyler oluyor. GİK toplantısında, Yılmaz, ‘‘Bunu açık oyla yapalım’’ demişti. Bu sözler üçlü kararı o zaman bozmanın niyeti değil miydi? Siyasetin ne hale geldiğine bakın:

- Partiye dikte ettirmekle cumhurbaşkanı seçilmiyor. Ecevit partisine hákim olsaydı, 1980'de de Muhsin Batur cumhurbaşkanı seçilirdi!

Bu sözler de Yılmaz'a ait. Siyasetin nezaketi gerçekten bozuldu.

- Anayasa'nın değiştirilecek 101, 69 ve 86. maddelerinde Demirel yoktur. Biz burda imzalarını oyluyoruz. Çıkacak sonuç imzaya sadakati ve samimiyeti ortaya koyacaktır. DSP, MHP ve ANAP'tan imza sayısı 314, DYP 80 küsur. Sayı 400'e yakın. Oylamada aranan Demirel değil, imzalara ve sözlere sadakattir.

Tehlikeli pazarlıklara ne gerek var? FP, ‘‘Demokrasi istiyoruz, partileri kapatmak tümüyle yasaklansın’’ diyor. Ver elini, kaptır kolunu! FP garantiye alınsın, laik cumhuriyet alınmasın! Değerli bir ulussever aradı:

- ‘‘Uçurumun Eşiğinde’’ başlıklı yazınız için sizi tebrik ediyorum. Artık her şey Ecevit'in vicdanına kalıyor. Türkiye'de her gün bir tarikat çıkıyor.

Bu sözü unutmayın... Bu ülkede her gün bir tarikat çıkıyor:

- 69. madde kalksa, biri Meclis kürsüsüne çıksa, ‘‘Ey Türkiye, artık biz federasyon olacağız’’ dese ne yapacağız? Doğu illerinin ayrı devlet olduğunu ilan etse, bu vatanın bütünlüğünü nasıl muhafaza edeceğiz?

İnsan Hakları Derneği bildirisinde, ‘‘Kürt illeri’’ denmedi mi? Bu sözleri Meclis'te duyan Avrupalı dostlarımız bu kozu yakalasalar neler yapmazlar:

- Demokrasi... İnsan hakları... Seçilmişlere dokunulamaz.

Dava açılsa yerel mahkemelerde en az iki yıl sürer:

- Sen hukuken bu imkánı verirsen, bu ülkenin ordusu ülkenin bölünmesine mani olmak için milli müdafaasını nasıl yapacak?

Ertesi gün, ‘‘Şeriat isterük’’ naraları atılsa, ne olacak?

Bu tehlikeleri göremeyenler, devlet mi yönetiyor?