İşimiz bu mu?

Amy Winehouse’un babası, kızı öldüğünde New York uçağındaydı.

Haberin Devamı

Ve havaalanında onu, acı haber sonrasındaki halini görüntülemek isteyen bir gazeteci ordusu bekliyordu.
Bunu duyunca twitter’a “zalimler” yazmıştım.
Mesleğime ihanet miydi bu?
Bilemiyorum.
Ben kedinin kuşu yakalayıp yemesini gösteren bir belgeseli çekemem mesela. Kuşu kurtarmak için müdahale ederim çünkü.
İyi ki doğa belgeselleri çeken bir yönetmen değilim.
Ama aynı şekilde acılı bir babayı da görüntüleyemem, ona o anda soru soramam.
Buradan bakıldığında iyi bir gazeteci de olmayabilirim belki.
Amy Winehouse’un babası ise benden çok daha olgun ve anlayışlı çıktı.
Cenazeye gelen basın mensuplarına şöyle bir konuşma yapmış: “Ne yapmanız gerekiyorsa onu yaptınız. Çoğunuzu tanıyorum, 5-6 yıldır birlikteyiz. İşiniz bu. Her şeye rağmen burada olmanızdan mutluyum...”

Haberin Devamı

Mabel Matiz Teoman sahnesinde

Bu gece Harbiye Açıkhava sahnesinde Teoman var.
“Aşk ve Gurur” albümünün çıkışından beri sahneye dansçı kızlar eşliğinde çıkan Teoman bu sefer daha sürprizli bir program hazırladı.
Teoman’ın sahnesinde Mabel Matiz’i de izleyeceğiz. Matiz, Teoman’ın “Sahilde Bir Sarhoş” adlı şarkısının bestecisi.
Ve benim bu aralar en beğendiğim ve dinlemeye can attığım müzisyenlerden.
Teoman, Mabel Matiz’le birlikte, Matiz bestelerinden de iki şarkı söyleyecek.
Konserin birkaç sıkı sürprizi daha var.
“Yıllar Sonra”, “Romantik” ve güzel bir gece olacak.

Zorunlu Ahmet Hakan açıklaması

Twitter’a “Bu fotoğraflar Ahmet Hakan için, nedenini bir hafta sonra açıklayacağım” diyerek koyduğum fotoğraflara imalı yakıştırmalar gelince bozulmadım değil.
Nedenini öğrenmek için bir hafta bekleyemediler, beklemek istemediler.
Bekleselerdi eğer, bunun bir dergi için yaptığımız çekimlerin ön tanıtımı olduğunu anlayacaklardı.
Paylaştığım fotoğraflar bugün çıkan Elele dergisinin moda çekiminden ve Ahmet Hakan’ın Elele için benimle yaptığı röportajın görselleri aslında.
Derginin moda editörleri beni, buğulu bir makyaj ve dönem kıyafetleriyle Andy Warhol’un ilk süper starı, 60’ların moda ikonu, narsist kişilik Edie Sedgwick’e benzetmeye çalıştılar.
Hani şu “Fabrika Kızı” filminde Sienna Miller’ın canlandırdığı deli dolu ama kırılgan kıza.
Ben yapılan işi çok beğendim.
Fotoğraflar ve bu özenli çalışma için Elele ekibine, röportaj için de Ahmet Hakan’a teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Alın bu köpeği buradan!

En az bizim kadar dünya üzerinde yaşama hakkı olan bir köpek.
En az onun kadar, ama daha fazla değil, orada olma hakkı olan bir adam tarafından belediyeye şikayet ediliyor: “Alın bu köpeği buradan!”
Belediyeler çaresiz, bir oy bir oydur ve tabii insan hayvandan önemlidir mantığıyla belediye aracını gönderiyor.
Köpek boğazına geçirilen kancayla, canı ve içi acırken bir arabaya atılıyor.
Bilinmeyene, korkuya yolculuk başlıyor böylece.
Siz deyin ölümü bekleyeceği, diğer köpekler tarafından reddedilip, işkence göreceği daracık bir kafes, beton bir zemin.
Ben diyeyim açlıktan ölmeye yatacağı ıssız, ırak, ormanlık bir yer.
O arada yakalanırken ve nakledilirken kazayla ölmezse tabii!
Unutmayın... “Alın bu köpeği buradan” demek sizin için çok kolay ama sonrası o köpek için çok zor.
Lütfen ama lütfen, çok zorunlu olmadıkça, bir canlının işkence ve ölüm emrini vermeyin.

Yazarın Tüm Yazıları