İşi oluruna bırakmayın

Sağlıklı ve genç biriyken nasıl bir yaşlılık geçireceğimiz aklımıza bile gelmez!

Haberin Devamı

Ellili yaşları geçtiğimizde konu kafamızı kurcalamaya başlar: Acaba kalp hastası olacak mıyım? Felç geçirip başkalarına yük olur, muhtaç hale gelir miyim?
“Altmış yaş virajını” dönünce endişelerimiz daha da artar. Hele bir de tanıdık biri kanser olmuşsa, endişeler korku boyutuna varır. Sağlık sorunlarımızla eskisinden daha ciddi ilgilenmeye başlarız. Çoğumuz şu fikri aklımızdan bir şekilde geçiririz: Keşke bu işe daha erken yaşlarda başlasaydım!

SAĞLIĞINIZI İZLEYİN

Ben sağlığın bize doğuştan verilen bir güç olduğuna inanırım. Sağlık durumumuzun iyileşme veya kötüleşmesinin kader ile de ilişkili olduğuna inanırım ama aklın pek çok şey gibi sağlığı da yönetebileceğini düşünürüm. Nedeni şu...
Bazı insanlar diğerlerine göre (sağlık bakımından) daha doğarken fazla şanslı olabiliyor. Onlar, daha donanımlı sağlık verileriyle dünyaya gelirken, diğerleri yola daha baştan sorunlu, az şanslı çıkabiliyor.
Ama şu nokta da çok önemli: Genetik miras da iyi yöneltilirse, gelişip büyüyen, güçlenen; kötü yönetilirse bir süre sonra orasından burasından kayıplar vermeye, hatta tümüyle kaybedilmeye aday bir miras...
Yşte bu nedenle DNA’larınıza siz henüz hücresel olgunlaşma halindeyken iliştirilen genetik mesajların kalıcı ya da değişmez olduğunu sanmayın. Genetik mirasın da değiştirilebilir bir yapı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bunun için hayat korkunuzu mümkün olduğu kadar erken dönemde gözden geçirip, yanlışlarınızdan kurtulmaya, doğrularınızı çoğaltmaya bakın.
Uzun yaşamın değilse bile sağlıklı ve iyi bir hayatın sırrı genlerinizden çok sizin seçimlerinizle, ne yapacağınızla ne gibi bir hayat tarzı süreceğiniz, ne gibi bir yaşam tarzı seçimlerinde bulunduğunuzla ilişkili bir durumdur. Yapmanız gereken temel değişimleri yarın bu sayfada okuyabilirsiniz.

Haberin Devamı

Uçuklar canınızı sıkıyorsa

Bir aminoasit olan “Lizin” uçuğa yol açan herpes virüslerinin çoğalmasını önleyebiliyor. Lizin tablet veya krem formülüyle 3-5 ay kullanıldığında uçuktan koruyor.  Sık sık uçuk çıkaranlarda önleyici olarak “lizin” yanında “St. John’s Wort” (Sarı Kantaron) bitkisi de faydalı olabiliyor. Bu bitki bağışıklık gücünü yükseltiyor, virüs çoğalmasını engelleyebiliyor.
Mevcut uçuklarınızın çabuk iyileşmesini istiyorsanız uçuk keseciklerine sakın dokunmayın. Lizin ve melisa içeren kremlerden faydalanmaya çalışın.

Yazarın Tüm Yazıları