İmrahor Vadisi’nde çevre katliamı

Eymir Gölü’nün fazla sularını kapaklarını açıp, Eymir Gölü-Ankara Çayı bağlantılı İmrahor Vadisi dere yatağına su fazlasını tahliye etmekten sorumlu makamlar olan DSİ ve ASKİ’de, söz konusu gölün kapaklarını açtıkları zaman dere yatağı boyunca su baskınları oluşuyor.

Haberin Devamı

Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne hilafeten bu doğa katliamına izin veren ise; ASKİ’nin bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesi’dir.
Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının, üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve dolgu yapılması yasaktır. (Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği-Çevre ve Orman Bakanlığından-Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi ve No: 18/03/2004–25406). Büyükşehir Belediyesi’nin bakanlık yönetmeliğine aykırı işleme izin vermesi akıllara “Acaba ortada bir rant mı var da bile bile yönetmelik çiğneniyor?” sorusunu getiriyor.
İmrahor Vadisi Mühye Köyü Yeşilkent Mahallesinde Doğa ve Çevreyi Koruma, Yaşatma Derneği (DOĞÇEV) adlı bir gönüllü sivil toplum örgütü olan derneğin bir hatıra ormanı ve bir de Kedi Evi bu şirin vadide bulunuyor. Dere yatağının hafriyat atıklarıyla yıllar içerisinde ve özellikle son aylarda neredeyse tamamen kapanacak şekilde daralması sonucu, hemen yağan yoğun yağışlarla, hem de Eymir Gölü’nün kapaklarının bu çevrede yaşayanlara haber vermeden açılması sonucunda sık sık seli aratmayan su baskınlarına sebebiyet veriyor.

Haberin Devamı

BAKANLIK VE DSİ KARIŞMIYOR

DOĞÇEV derneğinin DSİ ile yaptığı görüşmeler sonucunda ilgili DSİ yöneticileri, hafriyat dökümünden kaynaklanan dere yatağının daralması işlemine karışamayacaklarını bildirdiler. Diğer bir ifade ile DSİ Eymir Gölü’nün kapaklarını lüzum gördüğünde açmakta ama sonrasına karışmamaktadır.
Dernek olarak Çevre Bakanlığı’na yapılan müracata ise, Bakanlığın kendi çıkarttığı Yönetmeliği reddedercesine “Bahse konu şikayet alanı Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları dışında yer almakta olup, Kurumumuz yetki ve sorumluluk alnı dışında olduğundan yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmamaktadır” denilmektedir.
Burada anlaşılmaz olan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın kendi çıkarttığı yönetmelik ilkelerine ters davranmasıdır. İşin hukuki olan bu tarafı bir yana giderek artan bir doğa katliamı ve çevre dokusunun tahribi söz konusudur. Ankara Valiliği’ne yapılan müracaat ise olumlu bulunmuş ve gelen cevapta da “Valilik elemanlarınca şikayet yerinde inceleme yapıldığı belirtilmiş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca konunun incelenmesinin, uygunsuzlukların giderilmesinin, izinsiz döküm yapılan yerlerin ve çevre kirliliğine sebebiyet verenlerin tespit edilerek Valiliğe bilgi verilmesinin istendiği” belirtilmiştir.
Peki şimdi ne olacak?
Behiye Fatma ERYILMAZ-DOĞÇEV Kurucu başkanı

Gökçek-Yavaş

Haberin Devamı

ANKARA’yı yıllardır yönetemeyen Gökçek’in bir metro bile yapamamış. Eskişehir Yolu’ndaki demir yığını, daha anlatılmayan çok şey şimdi de, geçen dönem MHP’den karşısına Büyükşehir adayı olarak çıkan Mansur Yavaş’la  (eski Beypazarı Belediye Başkanı) uğraşıyor.
Kömür ve makarnadan sonra Melih Gökçek, belediye başkanlarını çeşitli vaatlerle ele geçirmeye çalışıyor. 

Eren ŞANLI

Yazarın Tüm Yazıları