Hoşgeldiniz! Burası kalıplar ülkesi...

Hapı yuttunuz bilesiniz.

Haberin Devamı

Hele de kadınsanız sıkı durun...

 

Kalıplar çok katı, asla dışına taşıveremezsiniz.

 

Olur da yanlışlıkla etiniz budunuz taşarsa kalıptan,

 

Meyve verirseniz ağacınızdan...

 

Taşlanıp törpülenir,

 

İstenilen kalıba hooop sokuluverirsiniz.

 

Kadının ilk görevi, kalıba uygun bir kadın olmaktır.

 

Kıvama gelince de, geç olmadan iyi bir koca bulmalıdır.

Haberin Devamı

 

Sonra, kocaya el pençe divan olup “Ben bilmem, beyim bilir” edebiyatına her daim katlanmalıdır.

 

Kadının anneliği ile ilgili de benimsenmiş katı kalıplar vardır:

 

Kadın anneyse seksi olamaz, sevişmekten bahsedemez, çocuğundan başka hiçbir şeyi önemseyemez, kendini öncelikli asla göremez, çalışırsa kariyerde ilerleyemez, ilerlerse iyi anne olamadı diye eleştirilir; ama ev hanımı olayım dese o da istenmez: “Gördün mü bak, hem kariyer hem çocuk yapmayı beceremedi!” denir.

 

Ne yapsa yaranamaz kadın, ne sağaaa ne de sola.

 

Hep daha iyi olmak, daha mükemmel olmak ve mütevazı olmak zorundadır aynı zamanda.

 

Bütün bunları aynı anda yapabiliyor diye, burnu kalkarsa kazara, nasıl olsa indirirler aşağıya!

 

Kadın tipinin de kalıpları vardır burada:

 

Saçların aynı boy olacak.

 

Kesimi bir örnek, kat kat olacak.

Haberin Devamı

 

Röflen, fönün hep aynı fabrikadan çıkmış olacak.

 

Eğer kalıba uyan havan da olsun istiyorsan;

 

Başın 45 derece sağa eğik,

 

Gözlerin edalı,

 

“Şşekerim”in “Ş” si dolgun çıkarken,

 

“R” harflerin Amerika görmüş, İngilizce yutmuş bir İstanbullu kalıbı olacak.

 

İçinden geldiği gibi davranmak zor,

 

Davranırsan “zırzoplaşmış”,

 

Daha doğrusu zırzoplaştığını düşünmek de yine o kalıplardan dolayı olacak.

 

Mesela; “Offf! Hava çok güzel, çimenler yemyeşil, ayakkabılarımı çıkarıp yürüyesim geldi!” dersen,

 

Ve

 

Çıplak ayak uluorta çimenlerin üzerinde yürürsen,

 

Mutlaka birilerine ayıp olacak!

 

Zaten yaşına başına da yakışmaz olacak.

 

Yaşın, senden başka herkese dert olacak!

Haberin Devamı

 

Kadınsan ve bir köşen varsa mesela,

 

“Adam” yerine konmak için,

 

Yazdığın yazılar politik olacak.

 

Olacak ve olmalı ki -ne büyük bir tezattır- insanlığı herşeyin üzerinde tutan “aydınlar” kendi kalıpları dahilinde seni ancak o zaman insan yerine koyacak.

 

İstediğin gibi yaşar,

 

İstediğini yapar,

 

Özgürlük hakkını kullanarak aklına her geleni yazarsan,

 

Hayata dair takılırsan,

 

Lakabın “Sarışın Aptal” benzeri bir “taş” olacak.

 

Bu arada,

 

Sana imrenen “kalıplı” herkes, kimseye itiraf edemeden arkandan koşarken, kimse bişeycik çakmayacak. İki yüzlü olmak, kendini kandırmak, kendin gibi olmaktansa başkasının takdirine şayan olmak, hep daha makbul olacak.

Haberin Devamı

 

Kadın dediğin bizde, hayata karşı erkek gibi olacak...

 

Erkeğine karşı dişi olacak.

 

Kadın akıllı olacak, aptal ayağına yatacak.

 

Kadın aptal olacak, erkeği daha komadan oturacak.

 

Kadın güçlü olacak. Gücünü kullanmaya kalkmayacak.

 

Kadın çelimsiz, muhtaç yaşayacak.

 

Ama iş başa düşünce, kadın ekmeğini bir şekilde taştan çıkarmak zorunda kalacak.

 

Hoşgeldiniz!

 

Kalıplar ülkesindesiniz.

 

İşiniz zor olacak.

 

Ama!

 

Bu kalıplara direnir,

 

Başkasına benzemeyen kendiniz gibi olur da ayakta kalırsanız eğer ısrarla,

 

Yılmadan...

 

Tınmadan...

 

İnanın,

 

Sonunuz çok güzel olacak!

 

Yonca

“kendigibi

 

Hoşgeldiniz Burası kalıplar ülkesi...

Yazarın Tüm Yazıları