Havalimanı ışıkları

Gece yolculuğunda bindiğiniz uçak inilecek meydana yaklaşmaya başladı. Pencereden dışarı baktığınızda eğer havalimanı görünüyorsa renk renk ışıkların hoş bir dizilimi ile karşılaşırsınız. Yukarıdan mükemmel görünürler. Usta bir kuyumcunun dizdiği ışıltılı parlak taşlar gibidirler.

Bu ışıklar pilotların gece ve kötü hava şartlarında emniyetle alçalmalarını sağlıyor, pist ve taksi yollarını gösteriyor. Havalimanlarının gece ve kötü görüş şartlarındaki havalarda emniyetle hizmet verebilmesi için ışıklandırma sistemlerine sahip olması gerekiyor. Havalimanlarının kategorilerine de etki eden ışık sistemleri sadece pist ve taksi yollarında bulunmuyor. Bu ışıklar uçakların meydanı bularak, piste doğru açıda yaklaşmalarını da sağlıyor. Ciddi bir yatırım gerektiren ışık sistemlerinin sürekli kontrol edilmesi ve arızalarının hemen giderilmesi gerekiyor. Bazen bir anlık dikkatsizlik, arızalı ışıklar uçağın kapalı veya yanlış piste girmesiyle büyük kazalara davetiye çıkartabiliyor. Kural gereği uluslararası trafiğe açık havalimanlarının pist ışıkları günbatımı-doğumu arasında uçak inmese bile açık olmak zorunda.

DÖNER LAMBA

Havalimanı ışıklarının başında genellikle kulenin üzerine konulan ve 'beacon' olarak adlandırılan döner lamba geliyor. Özel açıyla yerleştirilen lambayı dönerken görebilmek için ufuk seviyesinden yaklaşık 3.3 metre yüksekte olmak gerekiyor. Sürekli dönen iki taraflı bu ışık, meydanın yerini pilotlara gösteriyor. Sivil meydanlardaki ışığın bir tarafı yeşil, diğer tarafı da beyaz. Türkiye'de örneği olmasa da suda deniz uçaklarının inmesi için hazırlanan alanlarda sarı-beyaz renkte döner far bulunuyor. Heliport yani helikopterlerin inmesi için hazırlanan platformlarda ise iki taraflı yeşil ve beyaz renklerin yanı sıra yukarıya da sarı ışık veriliyor.

VASIS-PAPI

Pist başlarında pilotlara alçak-yüksek veya doğru açıyla yaklaştıklarını gösteren ve VASIS (Visual Approach Slope Indicator System-Görerek Yaklaşma Açısı Gösterge Sistemi) olarak adlandırılan özel ışıklar bulunuyor. VASIS pilotun alçak, yüksek veya doğru süzülüş hattında geldiği bilgisini veren ve armatür olarak adlandırılan ışık sistemlerinden meydana geliyor. Bir başka çeşit olan üç renkli VASIS'de ise yüksek açıyla yaklaşmada sarı, doğru açıda yeşil ve alçak gelen pilot kırmızı ışığı görüyor. VASIS yerine daha modern olan PAPI (Precision Approach Path Indicator-Hassas Yaklaşma Yol Göstergesi) sistemine bırakıyor. Bu sistem pist başından 400 metre içerde, pistin kenarına dik olarak konulan dört adet lambadan oluşuyor. Bazı pistlerde tek, bazılarında da iki tarafta da olabiliyor. Pilot yüksek geldiğinde dört lambanın hepsini beyaz, biraz yüksekse üç beyaz bir kırmızı, tam açıda yaklaşıyorsa iki beyaz iki kırmızı, açının biraz altındaysa bir beyaz üç kırmızı, çok alçak geliyorsa lambaların hepsini kırmızı görüyor.

YAKLAŞMA IŞIKLARI

Pistin yanından geçerken direklerin üzerinde ışıklar görürsünüz. 'Yaklaşma ışıkları' olarak adlandırılan ışık sistemi pistten yaklaşık 900 metre önce başlıyor. Beyaz renkli bu ışıklar 30 metre aralıkla yerleştirilmiş durumda. Sis gibi görüş şartlarının düştüğü durumlarda bu ışıkların üstünde belirli aralıklarla çakan, fotoğraf makinelerindeki gibi flaş ışıkları (kapasitör deşarj) bulunuyor. Sıralı olarak yanıp sönen bu ışıklar pist başından itibaren 300 ila 600'üncü metreler arasında 30'ar metrelik aralıklarla yerleştiriliyor.

Piste 300 metre kala yaklaşma ışıklarının yanında kırmızı renkte yan sıra ışıkları bulunuyor. Üçer sıra olan bu ışıkların anlamı pistin başlamak olduğunu pilota haber vermek. REIL olarak bilinen Pist Başı Tanıtma Işıkları ise her pistin sağında ve solunda 10'ar metrede yer alan beyaz renkli, belli zaman aralıkları ile aynı anda yanıp sönüyor. Yeni nesil yaklaşma ışıklarının direkleri fiberden yapılıyor. Böylece pist dışına çıkan uçak direklere çarptığında zarar görmüyor.

PİLOT AÇIYOR

Özellikle ABD gibi havacılığın çok geliştiği ülkelerde bazı kontrolsüz yani kuleye sahip olmayan meydanlarda gece inişlerinde pilotlar telsiz frekansından yararlanarak ışık sistemini yakabiliyor. Önceden belirlenen özel bir telsiz frekansına geçen pilot, telsiz mandalına bir kaç defa basarak pist ışıklarını açıyor. Kapatmayı unutma durumunda sistem 15 dakika sonra otomatik olarak sönüyor.

PİST VE TAKSİ YOLLARI

Pilotun gece inişlerinde tam pistin ortasına inebilmesi için özel ışıklar yerleştiriliyor. Pistin içine gömülü, içinde aydınlatma ekipmanı, su tahliye ünitesi bulunan ışık sisteminin tamamı armatür olarak adlandırılıyor. Armatürlerin üstünde uçakların lastiklerine zarar vermeyecek ve tonlarca ağırlığa dayanacak katmiyum-alüminyum karışımı özel bir alaşım bulunuyor. Armatürler aynı zamanda hem öne hem de arkaya ışık verebiliyor. Kolaylıkla sökülebilir armatürlerin bakımı kısa sürede yapılıyor. Yerdeki ışıklarda 1500 saat dayanan halojen lamba kullanılıyor. Bu ışıklar meteorolojik şartlara göre yüksek, orta ve düşük parlaklıkta yanıyor. Bazı havalimanlarında bu ışıkların parlaklık derecelerini pilot kokpitteki telsiz alıcıları ile ayarlayabiliyor.

Pistin merkezini belirleyen merkez hattı ışıkları pist boyunca 152'şer metre aralıklarla yerleştiriliyor. Bu ışıklar beyaz renkte. Pilotu uyarmak ve pist sonunun geldiğini bildirmek için son 900-300 metre arası bir kırmızı bir beyaz, son 300 metrede ise renkleri tamamen kırmızı. Aralıkları 2.5 metre.

Pistin kenarını ise 60'ar metre aralıklar yerleştirilen ışıklar belirliyor. Bu ışıklar son 900 metreye kadar beyaz, pist sonuna kadar olan bölüm ise sarı ışıklardan oluşuyor. Taksi yollarından piste girişlerde uçağı bekletmek amacıyla üçer metre aralıklarla yerleştirilmiş taksi yolunu enine kesen kırmızı ışıklar da bulunuyor. Bunlar Durma Barları (Stop Bar) olarak adlandırılıyor. Pist başlangıcını belirtmek amacıyla yeşil renkli ışık dizisi 2.5 metre aralıkla yerleştiriliyor. Uçağın teker koyduğu noktaya pistte 'touchdown zone' olarak tanımlanıyor. Pistin başından 900 metrelik kısma kadar 30 metre aralıkla bu ışıklar yerleştiriliyor.

Uçak pisti terk ettikten sonra pilot park yerine kadar taksi yolları ve apronda ışıkları takip ediyor. Taksi yollarında kenardaki lambalar düşük şiddetle yanıyor. Aralıkları 60 metre olan lambaların rengi mavi. Pistten taksi yolları ve hızlı çıkış noktalarını gösteren ışıklar ise yeşil renkte. Bazı meydanlarda taksi yollarının ortasındaki ışıklar yeşil renkte olabiliyor. Piste giriş noktasının hemen önünde de pilotları uyaran kırmızı lambalar bulunuyor. Çıkış noktaları, izlenecek yollar yerdeki ışıkların yanı sıra kenardaki özel panolar tarafından da pilota gösteriliyor.

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan 18L (Left-Sol) ve 36R (Right-Sağ) pistinde yaklaşma ışıkları dahil 1398 adet armatür bulunuyor. Taksi yollarını aydınlatan armatür sayısı ise 685.

Akrobasi Şampiyonası Hezarfen’de

Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilecek Akrobasi Şampiyonası 30-31 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Hezarfen Havaalanı'nda yapılacak. Şampiyonanın kapanış ve ödül töreni ise 1 Haziran'da saat 14.00-17.00 arasında halka açık akrobasi ve çeşitli hava gösterileri ile gerçekleşecek.

Acromach Gökyüzü Dansçıları'nın organizasyonunda düzenlenen şampiyonaya 12 yarışmacı katılıyor. 'Basic' yani temel kategorideki şampiyona için yarışmacılar yaklaşık 2 aydır Pitts S-2B tipi çift kişilik akrobasi uçağı ile antrenman uçuşlarını sürdürüyor. Bu yarışma türünün en önemli özelliği, şampiyonaya pilot lisansına sahip olmadan katılabilmeniz. Ancak yarışmak için en az 11 sortiden oluşan 5 saatlik uçuş eğitimi almak gerekiyor. Uluslararası kurallar gereği yarışma iki kişilik akrobasi uçağı ile yapılıyor. Uçakta yarışmacı ile birlikte emniyet pilotu da bulunuyor. İniş, kalkış ve acil durumlar dışında emniyet pilotu uçağa herhangi bir müdahalede bulunmuyor. Uçuş sırasında kokpit ve konuşmalar video kasete kaydediliyor. Akrobasi temel uçuş eğitimi aynı zamanda yarışmanın kontrol pilotu Ünal Aster tarafından verildi. Aslında balet olan Aster'in toplam 5 bin saat uçuşu var.

SEKİZ HAREKET

Yarışmacılar, 1X1 kilometrelik alanda daha önceden belirlenen 8 akrobasi hareketini yapacak. Yerdeki hakemler hareketleri değerlendirirken bölgenin dışına taşanlara ceza puanı verecek.

Organizasyonun ağır yükü Ali İsmet Öztürk'ün sırtında. Türkiye'nin ilk sivil akrobasi pilotu olan Öztürk, bu şampiyona ile yine bir ilke imza atacak. Amaçlarının akrobasinin sevilmesi olduğunu söyleyen Ali İsmet Öztürk'ün hedefi akrobasi okulu kurarak yurtiçi ve yurtdışına eğitim hizmeti verebilmek.
Yazarın Tüm Yazıları