Hasret ve dağılmış insan…

30 günde devr-i alem yaptım sanırım.

Haberin Devamı

Şimdi bir durdum.

Biraz nezle, biraz halsizlik, azıcık yorgunluk, bir tutam eve ve durmaya hasret, iki dizde de bolca menisküs ağrısı, arada inen çıkan ateş, anneye hasret kalmış azıcık kırgın 2 çocuk, düzene girmeye çok uzun zamandır hasret bir oda, bir kütüphane, bir sürü dolap ve çekmece…

Öte yanda doygunluk, durgunluk, ev kokusunu içine çekme hissi, ihtiyacı...

Bir başka tarafımda yüzlerce yazı birikintisi, notlar notlarnotlar...

Ve bahar geldi dünyaya…

Dubai’de sıcak ve nem başlangıcı demek bu bizim için yani kapanacağız evlere kapı baca açılmayacak asla.

Yanımda annem var, “ona naz yapasım lüksüm var” saatim yani…

Şımarıklık derseniz kızmam sizlere de… ama durasım var bütün bu saydıklarım çerçevesinde; çünkü yavan olacak yazacaklarım bu halde.

Aklım 5 karış havada mı ne!

Haberin Devamı

Bir de Ekrem Bora’ya çok üzüldüm.

Veda yazılarını, son yazılarını yazan gazetecilerimize de!

Çocukluğumun kahramanları teker teker sahneden inip gidiyor. Katılarak ağlamak bile az geliyor kalbime.

Ben mazimiz bir tek filmlerde kalmasıncıyım sanırım.

Yarına öbür güne toplarım kendimi, yazarım yine.

Şimdi dinlenmesi gereken bir bünyem ve beynim var.

1 günlük mola veriyorum ben de...

Yonca

“müsaade”

Yazarın Tüm Yazıları