Give me five Herk!

Kızım bu yazıyı yazmamı kesinlikle yasaklamıştı. Ama ben dayanamadım. Herkül'le babası Zeus'un NBA yıldızları gibi ‘‘beş çaktıkları’’ sahnede ağzıma geleni söylemeye karar verdim. Kızım ise filmdeki ‘‘Give me five, Herk’’ tarzı zıpırlıkları pek hoş buldu. Kahraman Herkül'ün tüm Yunanistan'da nam salmasından sonra, üzerinde Herk yazılı minik oyuncakların çıktığı sahneyi ise çok matrak diye yorumladı.Ama ben, Yunan mitologyasının, baştan sona Amerikan pop kültürüyle salçalanmasını, püriten Amerikan toplumu yüzünden Grek mitoslarının bütün seksi cazibesini yitirmesini kaldıramadım. Aslında Disney'in o cicili bicili aile filmlerini son derece sinir bozucu bulduğum halde, Herkül'e her türlü önyargıdan arınmış vaziyette gittim. Çünkü uzun metrajlı çizgi filmler dizisinin ilki olan Güzel ve Çirkin'e bayılmıştım. Pocahontas'da gerçek öykünün çarpıtıldığını Amerikan basınında çıkan eleştirilerden okumuş olsam da, hikayenin aslını bilmediğim için, uslu uslu seyrettim. Notre Dame'ın Kamburu'nda da, o ürkünç Quasimodo'nun ‘‘sevimli’’ bir hilkat garibesine dönüştürülmesine çok fazla itiraz etmedim. Ve Herkül'de bu iki filmden de beter bir katliamla karşı karşıya kaldım. Bir kere Herkül'ün hikayesi baştan sona uyduruk; Ovidius, Euripides veya Sophokles'in oyunlarında anlatılan serüvenlerle alakası yok. Daha da beteri, o çok bildik ‘‘iyi-kötü’’ çatışması yine ana temayı oluşturduğu için kahramanların tamamı ya salt iyi, ya da salt kötü. Oysa ki Yunan mitologyasında Zeus'tan Hades'e kadar bütün tanrılar, zaafları, iyi ve kötü yanları olan yaratıklar. Disney senaryosuna göre Zeus ile Hera'nın bebeği Herkül'ün gücünü kıskanan ölüler tanrısı Hades, ileride kendine zarar vermesin diye çocuğu kaçırtıp ölümsüzlüğünü elinden alıyor. Sonra da He-Man'in İskeletor'u gibi aklınıza gelebilecek her türlü kötülüğü sergiliyor. Yani Hades, salt kötüyü temsil ediyor. Ancak Yunan mitologyasına bakarsanız Hades korkunç bir tanrı olmakla birlikte kesinlikle kötü değil; zaten adaleti ve doğruluğu da çok seviyor. Bütün zamanların en büyük zamparası Zeus, bu filmde örnek aile babası pozunda. Disney'in aile filmlerinde, oğlunun beyzbol maçını izlemek için iş toplantısını kıran kareli pantolonlu ebleh suratlı aile babalarının tıpkısı.Disney senaryosuna göre, Zeus'un karısı Hera ise örnek eş, şefkatli anne. Ancak mitolojiye göre bu kadın, tanrıçaların en entrikacısı. Zamanını Zeus'un yattığı kadınları kovalayıp, onları türlü çeşitli hayvanlara dönüştürerek cezalandırmakla geçiren kıskanç bir kadın. Herkül, Zeus'un en dahiyane çapkınlıklarından birinin gayrımeşru ürünü olduğu halde, bu filmde Zeus-Hera çiftinin oğlu olarak görünüyor. Halbuki mitologyaya göre Zeus, Teb şehrinden Alkmene'ye göz koyar ve onun kocası kılığına girerek, kadınla sevişir. Bu ilişki sonucunda Herkül doğar ve çocuğa diş bileyen Hera, oğlanı ortadan kaldırmak için yapmadık büyü bırakmaz. Hatta Hera'nın bir büyüsü sonucu çıldırıp kendini kaybeden Herkül, karısı Megara'yla üç çocuğunu öldürür. Disney filminde ise tabii ki, Olympos'ta aile saadetiyle noktalanan mutlu son var.Umarım Disney bundan sonra mitolojik çizgi film yapmaz. Çünkü Olympos'un seks-avantür ve entrika ortamı, Amerikan orta sınıfının ahlak normlarına pek uygun değil.Baksanıza aklıma ne geldi: Galiba Disney, çocuklar da dahil olmak üzere bütün Amerika'nın Clinton'ın cinsel hayatını konuştuğunu bilmiyor.
Yazarın Tüm Yazıları