Fatma Şahin, Gaziantep’teki kadın-erkek eşitsizliğine çare

TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) 81 ilin “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” karnesini hazırlamış.

Haberin Devamı

Karneye göre, kadın erkek eşitsizliğinin en az olduğu iller sırasıyla İstanbul, Tunceli, Bolu, Düzce ve Eskişehir.
Eşitsizliğin en fazla olduğu iller ise Ağrı, Bitlis, Kilis, Gaziantep ve Siirt.
Bu sonuncular arasında Gaziantep’in de olması size şaşırtıcı gelebilir.
Gelmesin.
Zira Türkonfed’in yayınlamış olduğu “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye” başlıklı raporlarının birincisinde Gaziantep orta-düşük gelirli ve yoksullukla mücadele eden 27 ilin arasında. (bakınız sayfa 80)
Yoksulluğun olduğu yerde kadın-erkek eşitsizliğin tavan yapmasını artık doğal karşılıyoruz.
Ancak Gaziantep’in bu kadın erkek eşitsizliği aşması için önünde büyük bir fırsat var.
Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Fatma Şahin.
AKP tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen Fatma Şahin, bakanlığı sırasında kadın erkek eşitsizliğiyle ilgili çok çalışmış bir politikacı.
Konuyla ilgili çok fazla deneyimi, bilgisi var.
Ekibiyle birlikte Dünya Ekonomik Forumu’nun “Cinsiyet Uçurumu” Raporu’nda en alt sıralarda yer Türkiye’nin durumunu iyileştirmek için uğraşan Fatma Şahin’in mutlaka Gaziantepli kadınlara çare olacaktır.
Hani “doktor hastanın ayağına geldi” derler ya.
Gaziantep’teki durum aynen öyle.

Haberin Devamı

Önümüzdeki 10 yılın trendi: Dairesel Ekonomi

DAVOS’ta bu yıl iklim değişikliğinin yanı sıra oturumlarda en fazla tartışılan konu “Dairesel Ekonomi”ydi.
Ekonomide önümüzdeki 10 yılın en önemli trendi olarak gösterilen “Dairesel Ekonomi” (circular economy) - döngüsel diyen de var- nedir?
Çok basit bir şekilde açıklamaya çalışayım.
Ekonominin bugünkü yapısında, yeryüzünden ham maddeyi alıp, işliyoruz sonra kullandığımız ürün her neyse atıyoruz.
Baktığınızda hem büyük bir ham madde ziyanı, hem büyük para kaybı var.
Çevreyi kirletmemiz de çabası.
Örneğin Afrika ülkelerinden Gana tam bir elektronik eşya çöplüğüne dönüşmüş.
Batılı ülkelerin yasa dışı yollardan gönderdiği elektronik eşya çöplüğü Ganalıları zehirliyor.
2017 yılına kadar üçte bir oranında artması beklenen elektronik çöpler yılda 65,4 milyon tona ulaşıyormuş.
Madalyonun diğer yüzünde ise kapımızdaki ham madde sıkıntısı var.
2030 yılında 5 milyara ulaşması beklenen orta sınıfın yeni taleplerini karşılayacak ham maddeyi nasıl tedarik edeceğiz?
“Dairesel Ekonomi” bu tabloya tersine çevirmeyi hedefliyor.
Üretilen hiçbir şey çöplüğe gitmeyecek.
İmalatçı, ürünün tasarım aşamasında, ömrünü doldurduktan sonra neye dönüşebileceğini hesaplayacak.
Ham maddesi ya başka bir üretimde kullanılacak, ya da ürün elden geçirilerek bambaşka bir şeye dönüşecek.
Geri dönüşümden daha ileri bir nokta söz konusu.
Davos’ta katıldığım “Dairesel Ekonomi”yla ilgili panellerden birinde, katılımcılarının tarımla ilgili söylediklerini not etmişim:
“Tarımda yüzde 50 oranında atıktan söz ediliyor. Artık biz atıklara ham madde gözüyle bakıyoruz, bunları enerji olarak ekonomiye kazandırmak mümkün”.
Bu yeni trendi uygulayan ülkeler arasında Almanya, Japonya başı çekiyor.
Bu tarz ekonomiye sıcak bakan şirketler arasında ise Apple, Phillips, Koçtaş’ın ortağı Kingfisher’i sayabilirim.

Haberin Devamı

Adalarımıza dokunmayın

COĞRAFYAMIZDA adaların yeri bambaşka.
Marmara Denizi’nde, Sivriada ve adı Demokrasi Adası’na dönüştürülen Yassıada dahil Prens Adaları, Bozcaada, Gökçeada, Ayvalık adalarının imara açılmasından söz ediliyor. Yassıada ve Sivriada’nın üzerinde turistik tesis hiç aklıma gelmezdi.
Yukarıda saydığım bazı Adalar’da oturanlar “Adalar Savunması”nda yan yana gelmiş.
Geçtiğimiz cumartesi günü bir basın bildirisi yayınlanan “Adalar Savunması” diyor ki:
“ Bozcaada’nın kirpisi, Yassıada’nın böğürtleni, Sivriada’nın kekiği, Büyükada’nın meşesi, Heybeli’nin istavriti, Burgaz’ın izmariti, Kınalı’nın martısı adına, kedilerimizle, köpeklerimizle, kuşlarımızla, böceklerimizle, sandallarımızla, vapurumuzla adalarımızı savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz”.

Yazarın Tüm Yazıları