En güçlü 30 kadından ikisi İzmirli

Haberin Devamı

TÜRKİYE tam anlamıyla bir zıtlıklar ülkesi. Bir yanda kadına şiddet uygulamasında dünya rekorları kırılırken, diğer yanda daha Fransa, İtalya ve İsviçre’de bile kadınların oy kullanma hakkı yokken Türkiye’de kadınlar oy kullanma hakkına sahip Avrupa’nın ilk ülkelerinden biri olmuştu.

Bir yandan Nazım Hikmet’in ünlü dizelerinde söylediği gibi “Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen bizim kadınlarımız”, diğer yandan daha Kurtuluş Savaşı yıllarında aralarından Halide Edip, Atatürk’ün eşi İzmirli Latife Hanım, dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve Türkiye’nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen gibi isimleri çıkarıyordu.

Bugün de benzer gelişmeler görüyoruz. Bir yanda iş hayatında çalışan kadın sayısı toplam çalışana göre Batı ülkelerinin çok gerisinde kalırken,  diğer yanda birçok Türk şirketinin yönetimi Avrupa şirketlerini kıskandıracak oranlarda kadın yöneticilere teslim edilmiş durumda.
En güçlü 30 kadından ikisi İzmirliEn güçlü 30 kadından ikisi İzmirli

Haberin Devamı

ZOR LİSTEDELER

Capital dergisi son sayısında Türkiye’nin en güçlü 30 iş kadınını kapak konusu yaptı. Listeye baktım, İzmir’den iki isim hemen gözüme çarptı. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı yedinci ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci 27’nci sırada listede yer alıyordu. Aralarında uluslararası şirketlerin başındaki CEO ve genel müdür düzeyindeki profesyonel yönetici kadınların da bulunduğu listenin neredeyse tamamı İstanbul’dan. Böyle zor bir listeye İzmir’den iki isim yakışmış.

Eski otobüsler süslenip tuvalet olmuş

GEÇEN hafta, İzmir’deki tuvalet sıkıntısının üzerinde en çok konuşulan haberlerden biri olduğunu yazmıştım. Çok sayıda okur konuyu gündeme getiren haberler için teşekkür ederken, bazı okurlarımız çözüm önerileriyle gelip yurtdışında gördükleri örnekleri İzmir’i yönetenlere fikir vermesi için gönderdi.

Bunlardan biri sayın Çınar Yıldırım’dan geldi. Çınar Bey, Rusya’da St. Petersburg ve Tayland’da Puket Adası’nda gördüğü ilginç örneklerin fotoğraflarını göndermiş. Bu şehirlerin yerel yönetimleri eski belediye otobüslerini tuvalet olarak tasarlamışlar. Kanalizasyon rögarlarının üzerine park edilen bu araçlar giderleri hortumlarla doğrudan kanalizasyona vererek hem insanların hayatını hem de kendi işlerini kolaylaştırmışlar.

Haberin Devamı

En güçlü 30 kadından ikisi İzmirli


Çanlar kimin için çalıyor

İZMİR uluslararası tekstil piyasalarına damgasını vurmuş bir kent. Çok sayıda İzmirli firma dünyanın en ünlü markaları için üretim yapar. Kaliteli üretimi ve Avrupa pazarına yakınlığı nedeniyle bugüne kadar Çin’in rekabetine rağmen başarılı olmuş çok sayıda firma var. Bu aynı zamanda binlerce kişinin ekmek kapısı anlamına geliyor.

En güçlü 30 kadından ikisi İzmirli

Ancak dikkat! Yeni ve çok önemli bir tehlikeye tekstil ve hazır giyim sektörünün duayenlerinden Cem Boyner dikkat çekiyor. Çinlilerin Avrupa’da bir çok perakende markasını satın almaya başladıklarını belirten Boyner, bu gelişmeyi Türkiye için büyük bir tehlike olarak görüyor. Cem Boyner gelişmeleri şöyle yorumluyor:

Haberin Devamı

“İşimle ilgili en büyük endişem, Çin’in Avrupa’da perakende markaları satın alıp kendi fabrikalarından Milano’nun, Almanya’nın, Paris’in sokaklarına doğrudan köprü kurmasıdır. Türkiye de markalar alıp bu trendi değiştirmeli. Eğer bunu yapamazsa Türkiye’nin fason üretim endüstrisi 5 yıl sonra Çinlilerin satın aldığı yabancı markalara mal satamayacak. Bugün mal sattığımız uluslararası perakendecilerin Çinlilerin eline geçmesiyle artık Türkiye’de mal üretme ihtimalimizin biteceğini düşünmek gerek.”

Boyner’in sözleri Türkiye’de tekstil ihracatı için çanların tehlikeli bir şekilde çalmaya başladığını gösteriyor.

İzmir başta olmak üzere Türk ihracatçılar Avrupa’daki pazarlarını kaybetmemek için marka olmuş güçlü perakende şirketlerini satın alma dahil her türlü girişimi yapmak zorunda. 5 yıl çok kısa bir süre. Milyonlarca kişinin ekmek kapısı bir sektörün göz göre göre eriyip gitmesine izin vermemek gerek.

 

Yazarın Tüm Yazıları