Dikkat; yüksek sadakat!

Ben, Radyo1’de, Best FM’de, Powerturk’te, TRT FM’de, birkaç kez rastladım. Sonradan sordum; birçok kanalda yayınlanıyormuş. Hatta bazı radyolarda en çok istek alan şarkıların başında geliyormuş. Daha ortada albüm falan yok.

Kimse ‘Yüksek Sadakat’i doğru düzgün tanımıyor. Ama görüyorsunuz ki şarkı iyi olunca hemen fark ediliyor. Özellikle Hüsnü Şenlendirici’nin bir klarnet solosu var ki; dikkat kesilmemek mümkün değil.

ŞU BİZİM GAZETECİ MÜZİSYEN KUTLU

Şimdi size hiç rol yapacak falan değilim. Ben ‘Yüksek Sadakat’in albümünü neredeyse altı aydır dinliyorum.

Bütün şarkıları ezbere biliyorum. Çünkü grubun kurucusu, basçısı, şarkı yazarı, beyni olan Kutlu Özmakinacı benim 15 yıllık çalışma arkadaşım. Yok yok müzisyen olarak değil, gazeteci olarak.

Kutlu’nun gazeteciliğinin ve müzik yazarlığının yanı sıra belirgin bir müzisyen kimliği de vardı her zaman ama bir gün onun yazısını yazacağım hiç aklıma gelmemişti.

Aslında onu siz de tanıyorsunuz. Kutlu uzun bir süredir Hürriyet Keyif Eki’nde albüm eleştirileri yazıyor. Ayrıca Türkiye’nin en köklü müzik dergisi Blue Jean’in de yayın yönetmenliğini yapıyor.

Onun yorumlarını okuyup kimbilir kaç albüm satın almaya karar verdiniz. Hep derler ya; ‘müzik yazarları müzisyen olamadıkları için bu işi yaparlar, o nedenle iyi müzisyenlere bir çeşit gıcıkları vardır’; Kutlu Özmakinacı öyle değil işte görüyorsunuz.

Onca albüme ‘bu iyidir şu kötüdür’ dedikten sonra (kaldı ki gördüğüm en analitik eleştirmendir) şimdi kendi grubu ‘Yüksek Sadakat’in albümünü beğeninize sunuyor.

BABALAR GİBİ ROCK YAPIYORLAR

Solist Cemil Demirbakan, dinleyince göreceksiniz, Türkiye’nin en iddialı erkek vokallerinden biri. Onno Tunç’un öğrencilerinden. Sesi Robert Plant’le Bono Vox arası bir renge sahip. Hem doğu hem de batı gırtlağında şarkı söyleyebilen bir tenor. Grubun diğer elemanları Deniz Alemdar, Uğur Onatkut ve Serkan Özgen de piyasada uzun yıllardır tabanca gibi çalan iyi müzisyenler. Lafı fazla uzatmak istemiyorum; sizinle tanıştırmaktan onur duyuyorum Yüksek Sadakat’i. Hem bir müzik yazarı hem de bir müziksever olarak...

Ne tarz müzik yapıyorlar diye soracak olursanız; babalar gibi rock derim. Yetişkin tüketiciyi de yakalayacağına inandığım olgun bir sound’ları var. ‘Sen nasıl tanımlarsın Yüksek Sadakat’in sound’unu’ diye sordum Kutlu’ya; daha iyi tanımlayamayacağım için onun cevabını aynen yazıyorum buraya: ‘Batı’dan bakınca Doğulu, Doğu’dan bakınca Batılı.’

Ayrıca etnik unsurları rock ve pop üslubuyla o kadar iyi buluşturuyorlar ki işte bu coğrafyanın müzisyenlerinin duruşu böyle olmalı diyorsunuz.

Albüm bir aksilik olmazsa aralık ayı içinde piyasaya çıkacak. Ben o zaman albümle ilgili daha ayrıntılı bir yazı yazacağım için lafı burada kesiyorum. Sadece şunu bilmenizi istiyorum; son derece melodik şarkılar yazıyor; kendi kayıtlarını, düzenlemelerini kendileri yapıyorlar. Vokal çok iyi, yaratıcılık var. ‘Miş gibi’ yapmıyor; buralı, buraya ait ama yüzü Batı’ya dönük bir grup. Ve tüm samimiyetimle söylüyorum albümün neredeyse tamamı hit.

Sakın ola ki meslektaşımı, arkadaşımı kayırdığımı falan düşünmeyin. Bilakis çok ses getireceğine inandığım bu albümü ilk yazan müzik yazarı olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.