Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Devlet Meteoroloji İşleri yeni bir yapılanmaya gitmeli

Yarın 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın düzenlediği Dünya Meteoroloji Günü Etkinlikleri için bugün Afyon’dayım. Bu yıl meteoroloji konusunda vermek isteğim mesajı başlıkta özetledim. Gerçekten ne demek istediğim sizi şaşırtabilir!

Haberin Devamı

Kurumun adı üstünde “devlet” meteoroloji işleri. Yani bir devlet kurumu olarak devlet işleri ile ilgilenmesi gereken bir kurum. Fakat her türlü bireysel görüş, rapor, veri ihtiyacını karşılamak için de büyük bir mesai harcıyor. Belki DMİ’nin tekelci kanunu, belki bu konuda özel sektörün ülkemizde henüz gelişmemiş olması ya da bunların her ikisi birden buna neden oluyor ama artık bu durumun bir şekilde düzeltilmesi gerekiyor.
GÖZLEM İSTASYONLARI YÜZDE 60 AZALDI
Birçok ülkede vatandaşın ve özel sektörün meteorolojik analiz ihtiyaçlarını karşılayan özel meteoroloji ofisleri var. Ülkemizde TMMOB, Meteoroloji Mühendisleri Odası Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetleri Büroları Tescili ve Mesleki Denetim Yönetmeliği yayınlayarak bu konuda bir adım atmış durumda. Fakat DMİ’nin (devletin bir zamanlar kasaplık yapıp ayakkabı satması gibi) özel istekleri karşılamaya devam etmesi nedeniyle özel meteoroloji mühendisliği büroları kurulup çalıştırılamıyor. Yani serbest piyasa ekonomisinde bu konuda “devlet” ile rekabet etmek henüz mümkün değil.
Aslında Devlet Meteoroloji İşlerinin temelde üç görevi var: Birincisi meteorolojik, hidrolojik ve iklimsel gözlemlerini yapmak. Ülkemizde henüz her ilçede bir meteoroloji istasyonu bulunmamakta. Eskiden kurulan insanlı meteoroloji istasyonlarının çoğu şehir içinde. Bu nedenle dağlara yağan kardan çoğu kez haberimiz olmuyor. Özetle bir zamanlar 1200’ün üzerinde olan meteoroloji istasyonları şu anda 500’ün altına düşmüş. DMİ özel istekleri karşılamak için harcadığı enerjisinin bir kısmını gözlem ağına ayırabilmeli.
RİSK ANALİZİ YAPILAMIYOR
Devlet meteoroloji işlerinin ikinci temel görevi, hava ve iklim tahminleriyle birlikte şiddetli hava olaylarına yönelik erken uyarılar yapmaktır. DMİ sayısal hava tahmini konusunda son yıllarda insana ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla hava tahmininde ilerleme sağladı, fakat hâlâ yeterli değil. Henüz yer, zaman, miktar, olasılık ve erken uyarı konusunda aşılması gereken çok yol var. Bu nedenle, DMİ’nin öncelikle Türkiye’deki hava tahmin ve uyarılarının geliştirilmesi konusunda araştırmalar yapabilmesi gerekir.
Devlet Meteoroloji İşleri’nin üçüncü asil görevi, meteorolojik, hidrolojik ve klimatolojik veri tabanları kurup işletmektir. DMİ veri tabanının şu anda Türkiye’deki en gelişmiş ve kapsamlı veri tabanı olmasının fazla bir anlamı yok. Hedefimiz Dünyadaki emsallerinin en iyisiyle yarışmak olmalı. Bu nedenle DMİ veri tabanı sadece klasik meteoroloji gözlemlerinden oluşmamalı. İklim değişimine yönelik bilgilerle beraber, meteorolojk afetler yer, zaman, şiddet, büyüklük ve etkisiyle bu veri tabanında olmalıdır. Türkiye’de bugün değişik kurumlar tarafından toplanan verilerle risk analizi yapmak mümkün değil.
HUDGERSON BENDİM!
DMİ’nin kısıtlı sayıdaki uzmanıyla her gün, 24 saat çalışıp sadece yukarıdaki temel görevlerini yerine getirmesi gerekir. Fakat ülkemizde her geçen gün artan özel meteorolojik hizmetleri karşılamak için ayrılan uzman ve kaynaklar DMİ’yi asil görevlerinden uzaklaştırmakta. DMİ’nin özel ihtiyaçları karşılarken kazandığı paranın da, havacılık gibi sektörlerden kazandığının yanında sözü bile edilemez.
Bu nedenle Devlet Meteoroloji İşleri yukarıda sayılan üç temel alan dışındaki işleri belli bir zaman içerisinde bırakmalıdır. Özetle ulaştırma, tarım, enerji, turizm, çevre, sigorta, spor, eğlence gibi sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamak için özel meteoroloji büroları, DMİ ile bu sektörler ve bireyler arasında bir arakesit olarak çalışmalıdır. DMİ belli bir süre daha meteoroloji piyasasını düzenleme kurulu olarak çalışıp tümüyle asli görevlerine dönmeli.
Özür dilerim, geçende ismimi “Mike Hudgeson” olarak değiştirerek sizi yanılttım! Bildiğiniz gibi, Türk olmayan markaya, uzmana maalesef ülkemizde daha çok değer veriliyor. Depreme hazırlık ve afet yönetimi konusunda şimdiye kadar Mikdat Kadıoğlu olarak yazdığım yazılar maalesef Mike Hudgeson olarak yazdığım yazı kadar ilgi ve saygı görmedi. İsim önemli değil; önemli olan mesajı doğru yere ulaştırabilmekti...

Yazarın Tüm Yazıları