Demode enteller:‘‘Güle güle gülüm!’’

NOT: Bu bir film eleştirisi yazısı değildir. Film eleştirisi benim hünerlerimi aşar.

* * *

Antalya'da ödül alan ‘‘Güle Güle’’ filminde eşleşen yönetmen Zeki Ökten ve senarist Fatih Altınöz ikilisi bu kez ‘‘Gülüm’’ adlı filmde bir araya geldiler.

Film vizyona girer girmez medyada yer alan eleştirilerde bir nokta dikkatimi çekti. Eleştirmenlerin bir kısmı filmin senaryosunu ‘‘demode duyguları/ilişkileri’’ irdelemekle suçluyorlardı!

Ben ‘‘demode duygular/ilişkiler’’ sözü ile neyin kastedildiğini çok merak ettim:

Moda olmayan duygular ve ilişkiler!

O halde ‘‘moda olan duygular ve ilişkiler’’ de var olmak zorunda.

İnsanın ‘‘duygu ve ilişkilerini modaya göre ayarlama ihtiyacı içinde olması gerektiğini’’ ima eden bu sözler garip.

İlk defa duyuyorum.

Acaba bazı duygular tedavülden kalktı da ben mi haberdar değilim?

* * *

Filmi seyrettim.

Film insanı anlatıyor.

Çevremdeki binlerce hüznü anlatıyor.

Filmde, hálá insan olarak kalmaya çalışan insanlar anlatılıyor.

Tersine zamanın/moda olanın bizleri insanlığımızdan nasıl çıkardığını resmediyor.

‘‘Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken

Şimdi g.t olduk, sınıfları doldurduk.’’

* * *

Yürümeyen evlilikler, yalnız kalpler, ağız hovardası erkekler, aldatmalar, ölümler, ıstırap çektiği halde bunu ifade etmeyi hálá ayıp addenler, aile içi ölümlerde yaşanan vicdan azapları, utangaçlık, uyduruk mutluluk formülleri, aldatıldığı halde buna razı gelmek zorunda kalan kadınlar, rakılı Müslümanlık ve her şeye rağmen sevgi....

İnsanın olduğu her yerde, her şeye rağmen, sevgi var.

İnsanın insan kaldığı her yerde var!

Anladım ki, enteller bu duygulara/ilişkilere prim vermiyor, hatta bunları demode sayıyorlar.

Onlar bu duyguları yaşamıyorlar mı?

Çok merak ettim.

Onlar nasıl yaşıyorlar?

Onların bulundukları mahvellerde ‘‘her şeye rağmen sevgi’’ bitti mi?

Hadi, enteller ‘‘insani duyguları’’ küçültücü buluyor ve yaşamıyor veya örtbas ediyorlar diyelim; diğer insanların da bu duyguları taşımadıklarını nereden biliyorlar?

Onlara ters gelen duygular başka insanlara ‘‘normal’’ gelemez mi?

Filmler, romanlar, hikáyeler ‘‘normal yurdum insanını’’ anlatamaz mı?

‘‘Yurdum insanı’’ entelin dayattığı ‘‘moderniteyi’’ bir türlü anlayamayan ‘‘demode insan’’ mıdır?

‘‘Demode insan’’ da entelin hepimize ‘‘modernite’’ diye yutturmaya çalıştığı ‘‘kopya hayatlar’’ mı yaşamak zorundadır?

Entelektüel olmanın esas harcı olan ‘‘analiz-sentez-öneri’’ zahmetine/çabasına hiç girmeyen, entelektüelliğin de bir üretim tarzı olduğunu ve emek istediğini es geçen; buna mukabil ‘‘beğenmemeyi’’, ‘‘aşağılamayı’’, ‘‘reddetmeyi’’ hüner sayan, millete hep tepeden bakan Türk entelleri, Türk aydınlarından özür dileyerek belirtmeliyim ki beni çok rahatsız ediyorlar.

Kimdir bu enteller?

Ne üreterek entel oldular?
Yazarın Tüm Yazıları