Conrad Oteli'ndeki sohbet

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, bugün İstanbul’da Harp Akademileri’nde bir konuşma yapıyor.

Konuşmanın yapılacağı salona gazete ve televizyonların muhabirleri de davet edildi.

Genelkurmay çevrelerinden aldığım bilgiye göre Komutan bu konuşmaya çok önem veriyor.

Son günlerde iç ve dışta bir çok olay meydana geldi.

sanıyorum komutan biraz da moral düzeltici bir konuşma yapacak.

* * *

Bu konuşma aklıma iki ay kadar önce, İstanbul’da Conrad Oteli’nin Boğaz’a bakan bir salonunda yaptığım ilginç bir sohbeti hatırlattı.

Konuştuğum kişiler, hükümetin önde gelen iki bakanıydı.

Aynı saatlerde Başbakan Tayyip Erdoğan yurtdışına gidiyordu.

İki bakanın bu sohbeti onun bilgisi dahilinde yapıp yapmadığını bilmiyorum.

Ama anlattıkları şeyler, hükümeti bekleyen büyük bir sorunun ipuçlarını veriyor.

Konu, İmralı sakini Abdullah Öcalan.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden sonra üst mahkemenin de Öcalan’ın yeniden yargılanması yolunda bir karar verebileceği söyleniyor.

Daha doğrusu Brüksel’den hükümete bu yönde bazı bilgiler ulaşmış.

Tahminim, bunların işaret değil de gerçek bilgi olduğu yönünde.

Yani, Brüksel’de ‘bazı dostların’, ‘Bu iş kötü gidiyor. Aleyhte karar çıkıyor’ diyerek Ankara’yı uyardığını sanıyorum.

Neden böyle bir karar çıkıyor?

Brüksel’in iddiasına göre; ‘Yargılama sırasında bazı hukuki prosedür hataları yapılmış.’

O günleri hatırlamaya çalışıyorum.

Acaba gerçekten yargılama prosedüründe bazı hatalar var mıydı?

Conrad Oteli’ndeki bakanlardan biri şu cevabı verdi:

‘Evet, bazı hatalar olmuş.’

Dikkat edin.

Bunu söyleyen herhangi bir bakan değil.

Hem siyaseti hem hukuku çok iyi bilen birisi.

Milliyetçiliğinden de kimsenin zerre kadar kuşku duyamayacağı bir siyasi kişilik.

* * *

O sohbetin üzerinden iki aya yakın zaman geçti.

Bugüne kadar böyle bir karar çıkmadı.

Ama Ankara’da herkes biliyor ki, karar bu doğrultuda çıkacak.

O zaman ne yapacağız?

Ben iç rahatlığı ile şu cevabı veriyorum.

Hiç düşünmeden, hiç çekinmeden Öcalan’ı yeniden yargılayacağız.

Çünkü eline bebek kanı bulanmış bir caninin yeniden yargılanmasıyla sonucun değişeceğine zerre kadar ihtimal vermiyorum.

* * *

Öcalan bazı Batılılar için başka bir şeyi ifade edebilir.

Ama bizler için ifade ettiği tek şey, kan ve gözyaşıdır.

Onun için bir kere daha yargılanır ve cezasını alır.

Alacağı cezanın değişeceğini de kimse beklemesin.

Yani Öcalan, yeniden yargılansa da artık bize zarar veremez.

Ömrünün geri kalan bölümünü, bugüne kadar yaptığı gibi, İmralı’da deli saçması siyasi fikirler üreterek geçirir.

Bir süre sonra, sıradan bir Türk için Yalçın Küçük’ten farkı kalmaz.

‘Sabetaycı’ zırvalamalar külliyatına, bir de ‘konfederasyoncu sayıklamalar’ külliyatı eklenir, olur biter.

* * *

Buna karşılık bizi bekleyen başka bir tehlike var.

Öcalan’ın yeniden yargılanması olayını bir siyasi kavga meselesi haline getirmek.

CHP ve MHP kanadında daha şimdiden bunun işaretlerini görüyorum.

İnanın Öcalan’ı yeniden yargılama konusunda birbirimize girersek, bunun tek kazananı Öcalan üzerinden siyaset yapanlar olur.

Birinci davanın duruşmalarını gözünüzün önüne getirin.

O cam kafes içindeki adamı bir hatırlayın.

O görüntüler, kendisini savunanlar için bile muhteşem bir düş kırıklığıydı.

Emin olunuz ikinci bir duruşma, bu düş kırıklığını daha da büyütecektir.
Yazarın Tüm Yazıları