Çıplaklık ilgi görür

Reklamlarda kadının çıplak kullanılması, meta olarak görülmesi feministleri, kadın hakları savunucularını kızdırır.

Haberin Devamı

Ama şu da bir gerçek; çıplaklık ilgi çekmenin en kolay yolu...

Rusya’da domuz gribine tepki gösteren kadınlar tepkilerini soyunarak gösteriyorlar.

Güney Afrika’da göğüs kanserine dikkat çekmek isteyen 287 kadın kırmızı bikinileriyle yollarda yürüyor.

‘Ukrayna genelev değildir’ diyen kadınlar, en seksi kıyafetleriyle sokaklara çıkıyorlar.

Uluslararası Hayvanları Koruma Örgütü PETA neredeyse soyunmadan tek bir eylem yapmıyor.

Çıplak kadınlar ya sokaklara yatıyorlar ya vücutlarını boyuyorlar...

Peki bu ciddi bir çifte standart değil mi?..

Hayvan haklarına, göğüs kanserine, domuz gribine dikkat çekmek için kadınların soyunmasına, cinselliklerine kullanılmasına itiraz yok...

Son model bir arabanın reklam filminde kadının cinselliğinin kullanılması kötü.

Ya hepsine itiraz edin ya da ses çıkarmayın...

Ben dozunda cinselliğin her zaman ilgi çekeceğine ve sonuç alacağına inanlardanım...

PETA’nın kadınları bugüne kadar soyunmasa, söyler misiniz PETA’yı tanıyan çıkar mıydı?..

Haberin Devamı

Metrobüs

Artık kendimden şüphe edeceğim; herhalde anlaşılır yazamıyorum diye...

Dün metrobüs savunucuları mail bombardımana tuttu, “Metrobüs hemen kaldırılsın” dediğim için... Ben metrobüs kalksın, yürüyerek gidin işinize demiyorum ki...

Metrobüsün yerine, aynı hatta yeraltından gidecek, arabalarla çarpışmayacak, yola devrilmeyecek, asfaltı kabarıp bozulmayacak, yollarda kalmayacak, trafiği aksatmayacak, insanları yağmur altında bekletmeyecek modern bir metro öneriyorum.

Metrobüs kandırmacadır, ucubiktir, melezdir...

Ben onun yerine daha iyi bir şey öneriyorum.

Ama yok bu kadarı bize yeter biz kötüye layığız diyorsanız, buyrun tepe tepe kullanın.

Sağlık Bakanlığı ve sinema

“Sağlık Bakanı sinemayı bitirdi” diye yazınca Sağlık Bakanlığı yetkilileri aradı.

“Ne Bakanımız’ın ağzından ne de Bakanlık’tan yazılı olarak ‘sinemaya gitmeyin’ diye bir uyarı yapılmamıştır” dediler.

Şaşırdım, kaldım.

Gazetelerde okuduğumu söyledim, ısrarla “Böyle bir açıklama yok” dediler.

Konuşurken hemen internete girdim, buldum söz konusu açıklamayı...

Sağlık Bakanlığı’nın 2 Kasım tarihli gazetelerde yer alan açıklaması aynen şöyle:

“Alışveriş merkezleri, tiyatro, sinema, spor salonu gibi kapalı alanlar ve çok kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçının”...

Sağlık Bakanlığı yetkililerini yine de ikna edemedim.

Ama anlaştığımız bir nokta oldu;

“Toplum sağlığı kadar, panik yaratan açıklamalarla sektörleri de zor durumda da bırakmamak gerek”...

Haberin Devamı

Full Ekran’ı unuttun mu

Yüksel Aytuğ, Sabah Pazar’da Şirin Sever’e verdiği röportajda diyor ki;

“Medyatik, televizyonun içinde televizyonu anlatan, kritik eden tek program. Dünyada örneği yok, çok araştırdım.

Medya Kralı programına konuk olduğumda, Okan reklam arasında bana ‘Senin programının aynısını yapıyoruz, alınmıyorsun değil mi Yüksel Ağabey’ dedi.

‘Bunu ben buldum, aman tüm hakları mahfuzdur’ diye bir şeye soyunmam gülünç olur”...

Bu kadarı bile gülünç olmuş Yüksel.

Dünyayı araştırmana gerek yok, 6 yıldır Türkiye’de yayınlanan bu sene 7’inci sezonuna girecek olan Full Ekran’ı hiç duymadın mı?..

Çıkmayan dizi oyuncusunun, genel müdürün, yapımcının kalmadığı Full Ekran’ı hiç mi izlemedin?..

Hadi Şirin bilmiyor (pöh, bal gibi bilir de), Habertürk’teki ilk yıllarında iki kez konuk olduğun Full Ekran’ı sen nasıl bilmezsin?..

Senin gibi günde 15 saat televizyon izleyen birinin, Full Ekran’ın spor programı olmadığını bilmesi gerekirdi...

Bak Okan cesaretle söylemiş senin programının aynısını yaptığını, keşke sen de Okan’a “Bu işlerin aslı Full Ekran’dır” deme cesaretini gösterseydin...

Not 1: Yüksel’in deyimiyle “dünyada örneği olmayan” bu formatın yaratıcısı Ufuk Güldemir’dir.
6 yıl önce bana aynen Yüksel’in tarif ettiği gibi “Televizyonun içinde televizyonu anlatan, medyayı kritik eden bir program yap” demişti, Full Ekran Habertürk’te öyle doğdu...

Not 2: Full Ekran, 7’inci yılında CINE5 ekranlarında olacak. İlk yayın 19 Kasım Perşembe... Madem öyle, ben de Yüksel’le Okan’ın programını biraz da CINE5’te taklit edeyim...

Yazarın Tüm Yazıları