Çevreye çok düşkünseniz gazeteyi káğıttan okuyun daha iyi

Karbon emisyon hacmini azaltma aleminde tuhaf şeyler oluyor. Bir araştırma, boşanmanın global ısınmayı tetiklediğini söylüyor.

Çiftlerin ayrılmasıyla hane sayısı arttığı için su ve enerji kullanımı tavan yapıyor. Eh bu durumda çiftlere "barışın" diyor bilim adamları.14 Şubat Sevgililer Günü’nde geleneksel kırmızı rengin yerini yeşil alıyor. Sonra Fransız şarap üreticileri aniden 19. yüzyıl yöntemleriyle ihracat yapmaya karar veriyorlar. On binlerce şişe şarabı, bırakın İngiltere ve İrlanda’ya, Kanada’ya bile 1800’lerin yelkenlisiyle gönderiyorlar. Böylece şarabın nakliyesinde karbon salmamış oluyorlar. Sonra medyada da, dönüştürülmüş kağıttan gazete basma eğilimi yükseliyor. Bu yolla karbondioksidi tutan ormanlar korunmuş oluyor. Gazeteyi internetten okumak ise ekolojik açıdan hiç makul bir yol değil.

Neden gazete almıyorsun diye sordum. Káğıt israfı olmasın, ormanlar zarar görmesin diye kafa buldu benimle. Onca yıllık arkadaşım gazeteleri internetten okuyor. Espri de olsa, internet üzerinden okumanın ekolojik açıdan daha cool bir davranış olduğunu zannediyor.

Zannediyor, diyorum. Çünkü öyle değil. Ağaç öldüren gazetelerle, o gazetelerin online versiyonları arasında ekolojik açıdan tek bir fark var. O da şu; yarım saat süreyle online gazete okuyanlar, şöyle kağıt üzerinden cumartesi-pazar gazetelerinin tadını çıkaranlara göre çevreye daha fazla zarar veriyor.

Şöyle oluyor.

Gazetelerin çevre açısından maliyetini bulmak çok kolay. Amerikalılar hesaplamış. Bir ton gazete basmak için ki, bu aşağı yukarı 280 bin sayfa ediyor, 12 ağacı heba etmek gerekiyor. Dönüştürülmüş káğıt kullandığınız zaman ağaç kıyımı azalıyor. Mesela İngiltere’de dönüştürülmüş káğıt kullanma oranı ortalama yüzde 80. Yani çok yüksek bir rakam. Amerika’daki ulusal ortalama sadece yüzde 35.

Ancak gazete basmanın ekolojik etkisi ormanlarla sınırlı değil. Gazete basımının en enerji yoğun evresi, ağaç kesildikten sonra başlıyor. İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nün geçen yılki raporuna göre, káğıt endüstrisindeki enerji tüketiminin üçte ikisi gazetelere ait.

İsveç’te káğıt üretimi, karbondioksit emisyon hacmi en yüksek dördüncü endüstri kolu durumunda. Kimya, petrol ve metal sanayiinden sonra.

Tabii gazete dağıtımı da karbon emisyonuna katkıda bulunuyor. Dünyanın dört bir yanında tonlarca gazete yüklü kamyonlar kilometrelerce yol yapıyor. Ayrıca dönüştürülmek üzere biriktirilen gazeteler yine kamyonlarla recycling merkezlerine götürülüyor. Amerika’da gazetelerin yüzde 69’u dönüştürülüyor. Üstelik bunların üçte biri Çin’e gönderiliyor. Oralara gönderildiği yetmiyormuş gibi, bir de üstelik Çinliler recycling tesislerinde kömür kullanıyorlar. Yani gazete káğıdının dönüştürülmesi de ekolojiye yük oluşturuyor.

Bir hesaba göre, bir nüshası 200 gram çeken ortalama bir tabloid gazetenin her biri 190 gram karbon salmış oluyor.

Káğıt üzerindeki gazetenin enerji denklemi böyle.

Peki bu gazetenin online versiyonu? Elektronik gazete okumak için kullandığımız bilgisayarın, o gazeteleri ulaştıran sunucuların enerji sarfiyatı? ABD’deki Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı’nda yapılan bir hesaba göre bir sunucu yılda ortalama 4,505 kilowatt/saat elektrik harcıyor. Bu miktar, hardware’in soğutulması için harcanan enerjiyi de içeriyor. Bir online gazeteye erişim için kaç tane sunucuya ihtiyaç olduğu belli değil. Üçüncü taraflardan da sunucu kiralandığı takdirde sayı yüzleri bulabilir.

Yine bir İsveç raporuna göre, 120 watt ekranlı 160 watt’lık bilgisayardan gazete okuyan kullanıcı, 30 dakikalık gezinti sonucu çevreye, ağaç öldüren okurdan daha fazla zarar vermiş oluyor.

Gazete káğıdının dönüştürülmesi ideal bir durum. Ama diyelim ki, gazete káğıdı dönüştürülmüyor ve atık olarak doğaya bırakılıyor. Bu durumda da káğıt, atmosfere karbon salmıyor, uzun vadede fosil yakıta dönüşüyor.

Yani insanların, eski arkadaşlarının yazılarını gazete üzerinden takip etmesinde yarar var.

AĞIR AĞIR ŞARAP İHRACATI

Global ısınmada kim ne kadar vebal sahibi diye başka ince hesaplar da yapılıyor. Mesela, Fransız şarap üreticileri, bir keyif alanında faaliyet gösteriyor, fakat atmosfere ne kadar karbon saldıklarını da hesap ediyor, sonuçta denizaşırı satışta 19. yüzyıl usullerine dönmeye karar veriyorlar. Şarabın ağır ağır kıvam bulma kültürüne uyumlu bir şekilde hayatın temposunu yavaşlatıyorlar.

Languedoc bölgesinden 60 bin şişe şarap, Dublin’e dört günde gönderiliyor. Şarabı taşıyan üç direkli yelkenlinin adı Belem. 1896 yapımı. Fransızların ticaret gemisi olarak imal ettiği son barka. Zamanında Güney Amerika’dan çikolata taşırmış. Zaten adını da Brezilya limanından alıyor. Şimdi ise global ısınmaya karşı mücadelede Fransız şarapçıların hizmetinde. Fransa’nın güneyindeki Languedoc bölgesi şarapları önce nehir yoluyla Bordeaux’ya gönderiliyor. Bordeaux’dan yüklenen şaraplar Dublin’in ardından, Bristol, Manchester ve hatta Kanada’ya da gidecek. Böylelikle atmosfere salınan karbondan tasarrufta bulunulacak.

Bu yolla ihraç edilen şarap şişelerinin üzerinde de, ürünün "gezegenin iyiliği için yelkenli gemiyle taşındığına" dair bir ibare yer alacak. Şu anda Languedoc’taki 250 üretici, şaraplarını yelkenliyle ihraç etmek üzere sıraya girmiş durumda. 2013 yılına kadar altı yelkenli daha hizmete girecek. Gemiyi, Compagnie de Transport Maritime a la Voile (CTMV) adlı acenta işletiyor. Yedi özel yatırımcının yüzde 70 katkısıyla 80 milyon dolarlık bu işe girişilmiş. Geri kalan para banka kredisiyle karşılanmış. Yelkenli şarabı boşalttıktan sonra tonlarca kırık cam yüküyle dönecek. Bu camlar Bordeaux’daki tesislerde şarap şişesine dönüştürülecek. İhracat için lüzumundan fazla zaman harcandığı halde, şarap yine ucuz olacak. Şişesi 7-20 Euro arasında.

Bu arada şarabı yelkenliyle taşıtmanın bazı koşulları da var. Bölgenin en iyi şarapları arasında olması ve mümkün mertebe doğal ürünlerin kullanılmış olması gerekiyor.

Şarabın üretimi ve içimi gibi ihracatı da ağır bir seremoniye dönüştürülüyor ya, hedef limana vardıktan sonraki aşama da aceleye getirilmiyor. Malı taşıyan yelkenlide potansiyel ithalatçılar için tadım şöleni düzenleniyor. Yaklaşık 100 misafire yer var gemide.
Yazarın Tüm Yazıları