Castro'dan dünyaya öneriler

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Havana-Küba

Tarih sanki 1960'larda donup kalmış...

Her yer film seti gibi.

İnsanlar ise sanki bu büyük film platosunda birer figüran.

Otomobiller 1930-1960 model. Daha eskileri de var. Hepsi tarihe direnir gibi caddelerde fink atıyorlar.

Evler 1900'lü yıllardan kalmış.

Bir buzulun çözülmesi sonucu altından çıkmış sette biz de figüranların arasına katılıyoruz.

Gençliğimizin idolleri Che ve Fidel'in tarihin değişimini yazdıkları kentteyiz:

Puro cenneti Havana.

* * *

1959 Devrimi'nin iki liderinden biri olan Che artık yok.

Yoldaşı, son 50 yılın yaşayan en karizmatik lideri Fidel Alejendro Castro Ruz, üç metre ilerimizde film setinin rejisörü gibi aynı giysiyle ayakta duruyor.

Uluslararası Küba Fuarı'nın açılışında o da tarihe meydan okurcasına yerinde duramıyor.

1926'da dokuz çocuklu ailenin beşinci çocuğu olarak doğan Castro, hitabet kabiliyetinden yılların hiçbir şey eksiltemediğini gösteriyor.

Bir saat 5 dakika süren konuşmasında dimdik ayakta duruyor.

Sanayi Bakanı Yalım Erez'in başkanlığında fuarın açılışına gelen Türk ve diğer ülkelerin heyetleri nefes almadan onu dinliyor.

Ama o bu kez ‘‘Socialismao muerte (Ya sosyalizm, ya ölüm)’’ veya ‘‘Ya basta (Artık yeter)’’ demiyor.

Aksine, küreselleşmeden söz ediyor.

Dünyanın büyük bir krizin eşiğinde olduğu uyarısını yapıyor:

‘‘1929 krizinden daha kötü ve tehlikeli bir noktaya geldik...’’

* * *

Espri yapmaktan da çekinmiyor:

‘‘Size bu sözleri IMF ve Dünya Bankası'ndan birisi söylese çok paranızı alır. Ama ben para karşılığı söylemiyorum.’’

Disiplinsiz küreselleşmenin dünyayı bir çıkmaza götürdüğünün altını çiziyor:

‘‘Yeni liberal küreselleşmenin karşısındayız. Ama bunun kaçınılmaz olduğunu da biliyoruz. Yapmamız gereken bir trilyon dolara ulaşan spekülasyonları süratle vergilendirmektir.’’

Karşımızda bir sosyalist ekonomist gitmiş, kapitalizmin planlayıcısı gelmiş gibi davranıyor.

1990'da Sovyetler'in dağılması sonucu kıtlıktan sokaklarında kedi ve köpeklerin kalmadığı ülkesinin yaşadığı sıkıntıyı hissetmiş bir lider olarak devam ediyor:

‘‘Buğday cenneti Rusya, daha ne olduğunu öğrenmeden hemen kapitalizmi uygulamak istedi. Şimdi buğday ithal ediyor. Yarın Çin de pirinç ithal ederse şaşmayın.’’

Ardından en önemli uyarısını şöyle dile getiriyor:

‘‘Buradan bir kez daha söylüyorum. Kriz çok büyük geliyor. Yarın, bir günde milyonlarca insan aç kalırsa şaşmayın.’’

Latin Amerika'yı kapsayan krizin yakın gelecekte ABD'yi vuracağı uyarısını yapıyor.

* * *

40 yıllık düşmanı ABD'ye ‘‘Çıkış yolunu birlikte bulmalıyız’’ çağrısını yineliyor.

Castro, bütün dünyayı saran krizin Küba'yı etkilemeyeceğini ise şu sözlerle dile getiriyor:

‘‘Biz IMF ve Dünya Bankası'ndan kredi almadık ki, kriz bizi de vursun. Tek ayakta kalan biziz.’’

Ancak ‘‘sosyalizmin müzesi’’ haline gelmiş Küba'da her şeyin dolarla geçerli olduğu gerçeği, Castro'yu tekzip ediyor...



Yazarın Tüm Yazıları