Büyük baş ağrısı: Altın

İRAN’dan alınan doğalgaz bir ara altınla ödeniyor. Bu altınlar “ihracat” olarak gösteriliyor.

Haberin Devamı

Böylelikle, 2012 Nisan-Kasım arasında 11.2 milyar dolarla “tüm zamanların altın ihracat rekoru” kırılıyor. Bu yılın ilk sekiz ayında ise, bu kez 12.4 milyar dolarla “tüm zamanların altın ithalat rekoru” kırılıyor.
Bu bilgiler Faik Öztrak başkanlığında CHP’de rutin olarak hazırlanan birkaç ay önceki “Ekonomik Görünüm” raporunda yer alıyor. Raporda, “Yılın ilk sekiz ayındaki bu olağanüstü altın ihtiyacının nereden kaynaklandığını anlamak mümkün değil” deniyor.

OLAĞAN ŞÜPHELİ

Raporda önemli bir ayrıntı dikkat çekiyor:
“İran’ın doğalgaz bedeli karşılığını kamu bankalarında tuttuğu artık sır değil. Bu paraların Türkiye’de yerleşik İranlı şirketler tarafından altın ithalatı için kullanılması pekâlâ mümkün”.
Altın hariç tutulursa, dış ticaret açığı düşüşe geçiyor, altın dahil edilirse, dış ticaret açığı hızla artış gösteriyor. Aylar önce bu durumu gösteren rapor üzerine Faik Öztrak hükümete sesleniyor:
“Rekor kıran altın ithalatı konusunda doyurucu açıklama yapın, yoksa başınız ağrır”.
Rüşvet iddialarına adı karışanlar arasında İran’a para transfer ederek, karşılığında altın ithalatı ve ihracatı yaptığı öne sürülen Azeri asıllı Reza Zarrab var.
Öztrak’ın tespiti ile bağlantısı var mı, bilmiyorum, ama bugün çok büyük baş ağrısı arasında altın da var.

Haberin Devamı

‘Kirli operasyon’

YOLSUZLUK ve rüşvet iddialarıyla ilgili olarak Tayyip Erdoğan beklendiği gibi yine çok öfkeli: “Çok kirli bir operasyon söz konusu, kendi üslerine haber verilmiyorsa, bu da bir nevi çetedir”.
Neden haber verilmiyor? Muhtemelen güvensizlikten dolayı. Haber verilirse operasyon engellenebilir kaygısından dolayı.
Bir an için “operasyon kirli”. Bakan çocuklarına, banka genel müdürlerine, belediye başkanlarına, işadamlarına uzanan “yolsuzluk ve rüşvet iddiaları kirli” değil mi?
İddiaları bir yana bırakıp, operasyonu suçlamanın bir adım sonrası, “Kirli operasyon faiz lobisinin işidir” derse, şaşmamak gerek.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın dahil, arka arkaya polis müdürlerini görevden almakla bu işin önüne geçilmez. Tersine yokuş aşağı iniş hızlanır.

Haberin Devamı

İSKİ’den Susurluk’tan bugüne

YIL 1993, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı SHP’de.
İSKİ skandalı patlıyor. İSKİ Genel Müdürlüğü İSKİ ihaleleri için paravan şirketler kuruyor, ihaleleri o şirketlere veriyor. Tipik ihale yolsuzluğu.
İSKİ skandalı SHP’ye
fena patlıyor, SHP
İstanbul seçimini 1994’te kaybettiği gibi, sonra da iflah etmiyor.
Yıl 1996, Susurluk kazası. Bir Mercedes’in bir kamyona çarpması ile birlikte ortaya dökülenler devlet-siyaset-mafya, devlet-mafya-aşiret ilişkilerini açığa çıkarıyor.
Susurluk skandalı DYP’ye fena patlıyor, DYP Susurluk sonrası bir daha toparlanamıyor.
Büyük yolsuzluklar, kirli ilişkiler, o sırada iktidarda hangi parti varsa, onun başına patlıyor. Bugün yaşanan skandal dizisi, ilişkiler ağı, rüşvet iddiaları AKP’yi fena hırpalıyor.
İSKİ ve Susurluk’un
siyasal sonuçlarını düşünüp bugünle karşılaştırınca, AKP’ye fatura çıkması işten değil.

Haberin Devamı

Nazlı, geçmiş olsun

NAZLI Ilıcak
ile tamamen ters kutuplardayız. Söyledikleri ve yazdıklarının çok az bölümü ile uyuşmam mümkün. Bu ayrı.
Ama, Nazlı Ilıcak’ın düşüncelerinden dolayı görevine son verilmesini protesto ediyorum. Her gazetecinin aynı tavrı göstermesi gerektiğine inanıyorum.
AKP’de ve yandaş medyada en küçük eleştiriye tahammül yok. Nazlı da bu dönemde verdiğimiz kurbanlar arasına katılıyor. AKP hızla yalnızlaşıyor. Yandaş medyada ne olursa olsun, sadece onu alkışlayanlara yer var.
Nazlı
, sana geçmiş olsun.

Yazarın Tüm Yazıları