Bu aşkın sonu yok artık tek çarem ölüm

Merhaba Güzin Abla; çok çaresizim, kimseye de bir şey diyemiyorum; ben şu an 20 yaşındayım; 16 yaşındayken biriyle tanıştım.

3 buçuk yıl çıktık, dolu-dizgin bir aşk yaşadık. Deli gibi sevdik birbirimizi, ama benim ailem birlikteliğimize onay vermiyordu. Sanırım yaşım küçük olduğu için... Gün geldi ortada hiçbir şey yokken ayrıldık. Ağabeyinin hanımı onu teyzesinin kızıyla tanıştırdı. Kızın Almanyalı olmasının etkisiyle olsa gerek, bunu kurtuluş sandı, beni bıraktı; ardından askere gitti. Kız da beni sevdiğini biliyordu.

Böylece 6 ay boyunca görüşmedik. 6 ayın sonunda beni aradı ama arkadaşça konuşmalardı bunlar. Bu yaz izne geldi, benimle kurduğu hayali başkasıyla gerçekleştirdi; o kızla nişanlandı. Biz küçük bir ilçede yaşıyoruz, bu yüzden sürekli karşılaşıyorduk. Tekrar askere döndü ama bir ay sonra bana gizli mesajlar atmaya başladı. "Seni seviyorum, unutamıyorum" gibi... 2 aydır da beni arıyor, konuşuyoruz. "O kızla bitireceğim, sensiz olmuyor", gibi sözler söylüyor ama hálá bitirdiği de yok. Beni çok sevdiğini, bir şeyleri düzeltmeye çalıştığını ama sonunun nasıl olacağını bilmediğini tekrarlıyor. Yine de üzülmememi, fazla ümitlenmememi de ekliyor. 10 gün sonra teskere alacak ama benimle yine görüşmek istiyor. Arkadaşları ona benim çok güzelleştiğimi söylemişler, benim yerime kimseyi koymadığını, benim yerimin dolmadığını söylüyor.

Onu çok seviyorum. Vazgeçemiyorum, başkasıyla da çıkamadım; ne yapacağımı da bilmiyorum. Bildiğim tek şey, tek çarem ölüm. Lütfen bana yardım et. Sana bu satırları hıçkıra hıçkıra ağlayarak yazıyorum.

RUMUZ: TUTUNACAK DALIM YOK


Sevgili kızım, bu genç adamın ailesi onu bu Almanya doğumlu kızla tanıştırmışlar ki, pek çok gencin de hayali olan, Almanya sevdasına kapılsın, orada hayatı kurtulsun diye. Bu bir gerçek, çünkü ülkemizde artık işsizlik boyutları inanılmaz düzeylere ulaştı. Nice üniversite mezunu genç, evlerinde oturup iş bulma umudu içinde bekliyor. Bu nedenle, sevdiğin gencin aklını çelmiş olmalılar. Seninle çok küçük yaştan itibaren başlayan gerçek bir sevgi yaşamış olsa da, geçim derdi, hayatını düzgün bir şekilde devam ettirme düşüncesi, sevgisine üstün gelmiş anlaşılan. Ama yine de seni unutamamış, sensiz olamamış. Belki şimdi asker dönüşü, bir iş bulup, ailenin karşısına çıkabilmeyi umuyordur. Parasız, pulsuz seninle evlenemeyeceğinin bilincindedir elbette. Böyle son çarem ölüm mölüm diye saçmalayacağına, ona yardımcı olmaya çalış. İş bulmasına yardım et ya da hiç değilse manevi açıdan ona destek ol. Onu her şeye rağmen bekleyeceğini biliyorsa, ne yapıp yapıp sana dönecektir. Biraz sabırlı ol, belki birlikte her şeyin üstesinden gelirsiniz.

Gerçekten yaptığı hata için pişman mı, şimdi içi rahat mı

Merhaba Güzin Abla, bu yazımı sadece o okusun diye yazıyorum. Umarım acilen yayınlarsınız.

O benim ilk çıktığım ve ilk evliliği düşündüğüm kişiydi. Ama yaptığı hatayı affedemedim. Ona tek sormak istediğim; pişman mı? Beni bu kadar ağlattığı için şimdi içi rahat mı? Artık beni bulmaya da çalışmasın. Hem zaten kaybettiği için üzülüyor mu gerçekten? Lütfen bunu yayınlayın; sakın adımı yazmayın.

RUMUZ: OKUSUN VE UTANSIN

Sevgili oğlum, sanırım salı günkü köşemde çıkan "Yıldönümümüzden önce ayrılmış olsak da unutamadım" başlıklı mektup için yazıyorsun. Şu her ikinizin de açıklamadığı müthiş hata nedir merak ettim. Yine de biraz haksızlık ediyormuşsun gibi geldi bana. Pişman olmuş ki, bunları yazmış. Seni unutamamış, içi rahat değil ki, sana benim köşemden seslenmiş. Hálá inatla, "affedemem" demekle sen de hata etmiyor musun? Böyle bir sevgiye yazık değil mi?

Köpek sahibi olup gönül rahatlığıyla tatile çıkamaz mıyız

Sevgili ablacığım, biliyoruz sen gerçek bir hayvanseversin... Bu konudaki yazılarını da sık sık tekrarlamanı istiyoruz. Ülkemizde havansever olmak, bir hayvanın sorumluluğunu yüklenmek hiç de kolay değil. Hayvanı bir canlı olarak kabul etmeyen bir zihniyet yaygın ülkemizde... Sen de hayvan besliyorsun, elbette bilirsin. Batı ülkelerinde olduğu gibi kedini, köpeğini bir otele, götüremezsin. Birlikte tatile çıkamazsın... Otobüste, gemide onunla yolculuk edemezsin. Uçağa koyduğunda, ona bakacaklarından, havasızlıktan ölüp ölmeyeceğinden emin bile olamazsın. Biz de genç bir karı-kocayız... Yeni evliyiz ve bu yaz tatile çıkmak istiyoruz. Ancak eşimin köpeği, şimdi tabii ki benim de köpeğim, bizim için sorun oldu. Ailelerimiz ona bakmak istemiyorlar. Çok istediğimiz halde, onu yanımıza alamıyoruz. Gideceğimiz otele köpek sokmak yasak. O küçük bir yorkshire terrier, hiç kimseye zararı da yok. Onu arkamızda bırakıp, konuya komşuya kapıcıya da emanet edemeyiz. Oysa bizim de tatile çıkmak hakkımız. Bazı köpek çiftlikleri var. Onlara danıştık, misafir edebiliyorlar ama hepsi de şehir dışında ve onu birçok köpeğin arasına koyabilirler. Bu bizi korkutuyor. Çünkü köpeğimiz hem çok minik hem de çok yumuşak başlı. Bakımsız ve korumasız kalacağını düşünüyoruz. Şehir içinde bir yer olsa, ailelerimiz arada bir kontrol edebilirler. Hayvanlara karşı duyarlılığını bildiğimiz için soruyoruz, güvendiğin, bizim de güvenebileceğimiz bir pansiyon var mı? Kadıköy, Moda’da oturuyoruz; acele cevap bekliyoruz.

RUMUZ: HAYVAN SEVMEK NE KADAR ZOR

Sevgili genç evliler ne kadar haklısınız. Çevremde pek çok kişiden duyduğum da bu... "Hayvan seviyoruz, bakmak da istiyoruz ama alamıyoruz çünkü kısıtlanırız. Bir seyahate bile gidemeyiz" diye yakınıyorlar. Oteller almıyor, otobüsler almıyor... Hayvan otelleri, pansiyonları genellikle şehir dışında çünkü şehir içinde olunca şikayet oluyor. Ne yazık ki derneklerin de böyle bir imkanı yok. Ama benim bildiğim Kadıköy’de, Kızıltoprak’ta, donanımlı bir veteriner kliniğinde, veterinerler denetimi altında, köpeğinizi bırakabileceğiniz pansiyon hizmeti de veriliyor. Genç veterinerleri çok bilgili ve güvenilir kişiler... Gönül rahatlığıyla, tatil boyunca, sevgili köpeğinizi onlara bırakabilirsiniz. Tel: 0 216 347 03 25 E-Posta: veterinerkudret@hotmail.com
Yazarın Tüm Yazıları