Brigitte Bardot ile ilgili yazının düşündürdükleri

Can Dündar, yaşlı gözlerimi yormayı göze aldığım ve sürekli okuduğum, hatta yazılarını bilgisayarımın bir köşesinde sakladığım ender yazarlardan biridir. Her zaman yazılarını hayranlıkla izliyorum ama, geçen haftaki Brigitte Bardot yazısı beni geçmişe götürdü.

O dönemlerde, Fransız okulunda okumam dolayısıyla, Fransızlara olan hayranlığımdan mıdır, Fransız filmlerine karşı aşırı ilgimden midir, bilemiyorum ama Brigitte Bardot’ benim için çok özeldi. Onun o çocuksu tavırları ve bebek yüzü, filmlerindeki o saf genç kız görünümü, beni etkilerdi. Tıpkı erkeklerden Alain Delon’a olan hayranlığım gibi. İşte bu yazı bana çok hoş bir nostalji yaşattı.

‘Babette harbe gidiyor’da, Jeanne Moreau gibi bir başka Fransız dev sanatçıyla paylaştığı komedideki o olağanüstü güzellikteki, gür sarı saçlı, gencecik, incecik kız gözlerimin önüne geldi. Can Dündar’a yürekten katılıyorum. İnsanların yaşlanmayı kabullenemeyişlerine akıl erdiremem. Her yaşın bir güzelliği ve özelliği vardır. Bana göre de, insan vaktinde çekip gitmeyi bilmelidir. Bu her alanda geçerli değil mi? Bir sanatçı, zirveye oturmuş, hayranlıkla izlenirken, düşüşe geçeceğini hissedince, kendiliğinden çekilmeli değil mi?

Politikada, siyasiler sevilirken, takdir edilirken, zamanın geldiğini anlayıp çekilebilseler, arkalarından herkes saygıyla, sevgiyle söz etmez mi?

Zoraki sürüklenen bazı evliliklerde de, kadın ya da erkek, aradaki aşkın bittiğini, sevginin sönüp gittiğini, geriye kalanın sadece ama sadece yılların getirdiği birikimle ortaya çıkmış bir öfke olduğunu görebilselerdi, zamanında kapıyı çekip gitmeyi bilselerdi, her şey çok daha iyi olmaz mıydı?

Brigitte Bardot bir stardı. Ve bir star gibi davrandı, zamanında çekilmeyi bildi. O, pekçok güzel yıldızın 40’lı yaşlardan sonra girdikleri bunalımlara, depresyonlara, intihar girişimlerine kapılmayıp, çok onurlu bir şekilde köşesine çekildi. Ve çok takdir ettiğim gibi, kendini belki de insanoğlunun tek ve gerçek dostları olan hayvanlarına adadı. Arada bir malikanesine genç sevgililerini de misafir etti, ama bu sadece kendi bileceği bir iş değil mi? Can Dündar bir zamanlar, ‘Ben Güzin abla olsaydım’ tarzında çok hoş bir yazı yazmıştı. Annemin dönemindeki bir yazıydı.

Düşündüm ki, işte annem de, zekasının işlekliğini kaybettiğini anlayınca, çekilmesini bilenlerden biriydi. 25 yıllık bir gazeteci olduğum için bana güvendi ve köşesini bana devretti. Sadece kızı olduğum için değil.

Onun dönmesini bekliyorum

Güzin Abla, ben Fındıkzade’de oturan 16 yaşında bir gencim. 3, 5 yıl süren bir ilişkim vardı. Yaklaşık 2 ay önce sebepsiz yere benden ayrılmak istedi; ‘Mutluluğun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım’ dedim, kabul ettim.

Ayrılma nedeni eski olaylarmış. Evet geçmişte onu 3-4 kez aldatmıştım ama, daima çok sevdim. Sevdiğimi de hep söyledim. Yine de inanmıyordu. Daha sonra mesaj attı: ‘Sana dönmek istiyorum, beni affet’ diye ‘İnsan olan kin gütmez, seni Allah affetsin’ diye cevap yazdım. Şimdi onu bekliyorum. Acaba kararı ne olur? Doğru mu yapıyorum yardım et. Lütfen bunu yayınla, onu ne kadar çok sevdiğimi bilmesini istiyorum.

RUMUZ: UMUTSUZ UMUT

16 yaşında da olsan, işte erkeklerin tipik davranışını sergiliyorsun, oğlum. Bunca seviyordun da, onu 3-4 kez neden aldattın? Nasıl aldattın? Kızcağız da sana artık güvenememiş ki, ayrılmış.

Ama yine de sevgisi ağır basmış, sana dönmek istemiş, şu verdiğin cevaba bak ‘Seni Allah affetsin’ de ne demek oluyor? Kızcağız ne yapmış ki? Onu aldatan sen değil misin? Sonuçta, henüz aşk ve flört konusunda tecrübesiz olmanızdan, yeteri kadar olgunlaşmamış olmanızdan kaynaklanıyor bunlar.

Bir şeytan üçgeni ortasındayım

Merhaba Güzin abla, çok yanlış bir yolda olduğumu biliyorum ama ne yapacağımı, sonucunun ne olacağını bilmiyor senden yardım bekliyorum.

Kafam çok karışık, bir yıldır çıktığım bir genç vardı, ayrı şehirlerde olduğumuz için sürüp gidiyordu. 1 ay önce Antalya’ya gittiğimde, uğruna ölümü göze aldığım kişinin beni aldatmış olduğunu öğrenince, eskiden beri beni seven bir başkasına yaklaştım.

Bu defa beni aldatan genç, bunu öğrenince intihara kalkıştı. Ben şimdi ikisi ile de olmayacağımı biliyorum ama, kimsenin de zarar görmesini istemiyorum. Hem bunu onlara açıklayacak gücüm de yok. Üstelik, bu kadar kötü olayın yanı sıra, yeni alevlenen bir aşkım da var.

RUMUZ: ŞEYTAN ÜÇGENİ

Doğrusu ya kendi yarattığın bir şeytan üçgeni bu, bocalaman çok doğal. Biri seni aldatınca, diğeriyle ilişkiye girmişsin. Sırf ondan intikam almak için ki en kötü duygu da bu olmalı. Seni aldatan genç, intihara kalkışıyor.

Nedendir bilinmez, seni seviyorsa ne diye aldatmış ki? Bu arada sen gönlünü bir başkasına kaptırdığın için, her ikisini de terk etmeye hazırlanıyorsun. Sanırım en doğrusunu yapıyorsun. Çünkü ikincisini zaten sevmiyormuşsun.

Yine de 1 yıl içinde bu kadar çok daldan dala atlamak bir genç kız için pek de huzur verici olmasa gerek. Bence bu sevgili trafiğine bir süre ara versen, daha iyi değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları