Böylesi görülmedi

Ankara’da son 15 yıldır yapılan görkemli düğünlerin neredeyse tamamını izledim.

İşim gereği, zengin işadamlarının, aşiret mensuplarının, ünlü politikacıların, sosyetik isimlerin bir araya geldiği bu özel gecelerde bulundum. Gösteriş, şatafat, ihtişam için yüz binlerce doların nasıl harcandığına birçok kez şahit oldum. Ama böylesini ilk defa görüyordum. Beni şoke eden bu gece, Melih Gökçek’in has adamı, Ankaraspor Başkanı Hilmi Gökçınar’la Demet Uzun’un düğünüydü.
/images/100/0x0/55eb0d8cf018fbb8f8a7f730
Düğün, Gökçınar’ın genel müdürlüğünü yaptığı Büyükşehir Belediyesi’ne ait Anfa Altınpark’ta tam 2000’e yakın davetlinin katılımıyla gerçekleşti. Altınpark’ın o soğuk, estetikten uzak fuar alanı, öylesine süslenmişti ki, beş yıldızlı bir otelin balo salonu bile solda sıfır kalırdı. Beş bin metrenin üzerinde saten kumaşla binanın tüm duvarları ve tavanı kaplanmıştı. Ve diğer ayrıntılardan birkaç küçük örnek: Ucu bucağı olmayan salonda bugüne kadar görülmemiş bir abartıyla süslenmiş, 10’ar kişilik 201 masa, peçetelerde ve sandalye arkalıklarında, işlemeleri altın rengi Osmanlı tuğraları, kırmızı halılar, padişah tahtını bile gölgede bırakacak şatafatta bir nikah masası, kuş sütünün eksik olduğu bir mönü (tabii ki alkolsüz), 100’ün üzerinde servis yapan garson, bir o kadar organizasyon görevlisi, Ankara’daki çiçekçilerin bayram etmesine neden olan 500’ün üzerinde çelenk. Davetli listesinde ise politika, spor, sanat ve iş dünyasının en önemli isimleri.

Gecenin her ayrıntısından oluk gibi para akıtıldığı anlaşılıyordu. Organizasyonu üstlendiği söylenen 777 adlı şirketin yetkilileriyle konuştuğumda, bakışlarındaki tedirginliği anlamak hiç de zor değildi. Gecenin maliyetiyle ilgili soru sorduğumda ise, "O konuda biz bilgi veremeyiz. Biz sadece organizasyona yardım ediyoruz" şeklinde kaçamak cevaplar veriyorlardı.

Sunuculuktan başkanlığa

Bir dönem TRT’de "Bu Toprağın Sesi" adlı tarım programında sunuculuk yapan, ardından Büyükşehir Belediyesi’nin bir şirketi olan Anfa’da, önce fuar organizasyonu müdürlüğü sonra da genel müdürlük koltuğuna oturan ve Ankaraspor Başkanlığı’nı üstlenerek kariyerinde zirve yapan Hilmi Bey, 49 yaşında dünya evine girdi. Hem de genel müdürlüğünü yaptığı bir tesiste, peri masalını andıran, yüz milyarlarca lira harcanan bir geceyle. Tabii, herkesin aklında da, "Acaba Anfa, genel müdürüne bu özel gecede bir kıyak geçti mi?" sorusu var. Ben, Hilmi Bey’in bu soruya en güzel cevabı, bu düğünün kaça mal olduğunu ve bu paranın hangi kaynaktan sağlandığını açıklayarak verebileceğini düşünüyorum.

Bizim aşklarımız

Sevgililer günü yaklaşıyor. Adını, sevgilileri evlendirdiği için sopayla dövülerek öldürülen papaz Aziz Valentine’den alan bu günü her geçen yıl daha da büyük bir katılımla kutluyoruz. Ancak aklıma takılan bir soru var. Bizim tarihimizde, efsanelerimizde, aşkın gücünü anlatmak için çok daha güzel örneklerimiz var. Neden 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ve Kerem ile Aslı gibi, kendi kültürümüzün ölümsüz aşklarını hatırlamayız? İşte bu sorunun cevabını, son olarak Şayeste’yi açan Gamze Cizreli verdi. Gamze Hanım, Osmanlı saray mutfağının en güzel örneklerinin sunulduğu Şayeste’de Sevgililer Günü için farklı bir hazırlık yapıyor. Bu özel günde, tarihimizin ölümsüz aşklarının anlatıldığı kitapçıklar hediye edilecek. Ben de bu kitapçıkların, günümüzün dejenere olmuş ilişkilerine biraz olsun örnek teşkil etmesini umuyorum.

Türkücülerin kaçamağı

Hilton Oteli’nin diskosu Murphy’s geçtiğimiz hafta iki ünlü türkücünün kaçamağına tanıklık etmiş. Saatler gece yarısını çoktan geçmişken Mahsun Kırmızıgül ve Yavuz Bingöl soluğu Murphy’s’de almışlar. Hem de birbirinden güzel hanımlarla birlikte. Diskonun güvenlik görevlilerini, "Aman ha içeriye gazeteci girmesin" diye sıkı sıkı tembihlediklerine göre, aklıma ilk gelen, bir kaçamak yaptıkları oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları