Boğaz'da 'kamu' satılıyor

ORTAKÖY’deki Yüzme İhtisas Kulübü’nün, İstanbul Valiliği tarafından pazartesi günü boşaltılması talimatının verilmesinin ardındaki niyet anlaşıldı:

Haberin Devamı

Dört yıl önce yanan Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu'nun yerinin bu yerle birlikte geniş Boğaz sahilinin ‘turizm’ amaçlı olarak değerlendirilmesi...

Ki bu alanın, Boğaz Köprüsü'nün altındaki Karayolları Lokali ve Reina’nın bulunduğu yerler de dahil olmak üzere Park Fora’nın bulunduğu balıkçı lokantasına kadar ‘temizlenerek’ satışa çıkartılması ya da tahsis edilmesi gündeme geldi.

Bu geniş alana oteller yapılmasının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir düşüncesi olduğu öne sürülüyor.

Kim alır, kim kiralar; olayın arkasında 'Arap sermayesi' olur mu, başka bir şey mi var, bunlar henüz açıklığa kavuşmuş değil.

Bilindiği kadarıyla YİK’nin yeri 3.4 (Boğaz'a cephesi 80 metre); okulun yeri de yaklaşık 7 dönüm (130 metre cepheli) civarında.

 

Haberin Devamı

SEZON ORTASINDA TAHLİYE OLUR MU?

 

1971’de Özel İdare tarafından Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilen Ortaköy sahilindeki kıymetli alanın 20 yıllık kullanım süresi 1984’de 15 yıl daha uzatılmıştı. Ancak bu süre bu yıl haziran ayında doldu ve Özel İdare yeni bir tahsise izin vermedi.

Beden Terbiyesi’ne bu yerin tahsisini kaldıracağını bildirdi.

YİK Başkanı Nejat Duran, bu mekanda yüzlerce gencin Türk sporuna kazandırıldığını, oimpiyatlarda Türkiye’yi sadece kendi kulüplerinden yetişen sporcuların (Feridun Aybars, Derya Erke, Aytekin Mindan, Faruk Morkal,Sadri Özün ve Sabri Özün kardeşler, Ahmet Nakkaş gibi...) bulunduğunu belirtiyor.

Tahsisin arkasındaki gelişmelerin ‘yavaş yavaş’ planlandığı; bu konuda Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Şahin’in son zamanlarda

spor kulüplerine yönelik olarak ‘önemli projeler’ hazırladıklarını vurgulamaları dikkat çekiyordu. Bu söylemlerde Fenerbahçe Kulübü'nün adı da geçmişti.

YİK’in boşaltılacağı haberinin dün Hürriyet’te Ali Dağlar’ın haberiyle ortaya çıkması dernek üyeleri arasında şaşkınlık yarattı.

“Acaba Başbakan’ı yanıltıyorlar mı?” soruları gündeme geldi.

YİK’in, buraya dönük bir projeden hiç haberi olmadığı belirtilirken, Vali Muammer Güler’in “Orası kıymetli bir yer, kamu yararı açısından daha önemliişlevleri olabilir. Spor faaliyeti her yerde yapılabilir” demesi, AKP iktidarının niyetinin ne olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

YİK yöneticileri, Valiliğin boşaltma kararı karşısında Güler ile konuşuyorlar. Boğaz yolunun kara tarafında, Park Fora balıkçısının arka hizasında (OPET’in yanı) Hazine’ye ait 6.8 dönümlük yeri istiyorlar. Vali “Böyle bir tesis kaça çıkar?” diye soruyor; YİK Başkanı, “Dört milyon dolar civarında” diyor.

 

KANDIRILIYORLAR MI

 

Vali Güler “Ben bu bütçeyi bulurum” diyor. Yani bu yerin kullanım hakkı Beden Terbiyesi’ne verilecek, onlar da bu kulübe bu yerin kullanım hakkını verecekler.

YİK, dört ay uzatma vereyim diyor.

Bu görüşmeden dört gün sonra Beden Terbiyesi İstanbul Müdürü Tamer Taşpınar, kendilerine gelip bu yerin boşaltılmasına dair tahahütname istiyor.

Haberin Devamı

İşte bununla birlikte 8 Haziran'da ‘ipler’ kopuyor.

Kulüp, tesisin bitirilip kendilerine verilmesini şart koşuyor; ama böyle bir garanti verilemiyor.

1934’de kurulan kulübün ilk başkanının Suat Erler olduğunu, Erler'in Olimpiyat Komitesi Başkanı olduğunu bugün iktidardan veya belediyeden kaç kişi biliyor?

Yüzme İhtisas'ın yerinin eskiden 23 Nisan İlköğretim Okulu olduğunu (Hatice Sultan), yanan Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu’nun da (Emine Sultan) adlı yalılar olduğunu, bu yerin aynı zamanda Boğaz’da ayakta kalan son ‘Sultan yalısı’ olduğunu, yedi yalıdan altısının yanarak ortadan kalktığını hiç kimse araştırdı mı?

Biliyor musunuz okurlarımız... Bu iktidar Reina’yı da istemiyor, yüzme ile uğraşan çağdaş bir spor kulübünü de...

Haberin Devamı

İstanbul’u Kadir Topbaş başkanlığındaki Büyükşehir değil, Başbakan’ın başbakanlığında 7 bakandan oluşan İstanbul Yüksek Koordinasyon Kurulu idare ediyor.

Bir tek Boğaz kalmıştı, buyurun yalılara!

 

Kamu kaynakları, kamu zararına kullanılıyor

 

İmar rantı, gözleri kamaştırıyor

 

CHP Genel Merkezi 7 Temmuz'da il ve ilçe başkanlıklarına bir genelge göndererek 'yolsuzlukların mercek altına alınmasını' istemişti. Örgüt, belediyelerde ve kamudaki harcamaların ‘büyüteç’ altına alınması konusunda uyarılıyor. İktidar partisine yönelik "kamu kaynaklarının, kamu zararına yol açacak şekilde kullanıldığına ilişin çok sayıda olumsuzluk ve usulsüzlük" haberlerinin irdelenmesi ve Genel Merkez'e bilgi verilmesi isteniyor.

Haberin Devamı

Birkaç gün sonra da Bodrum’da çok sayıda belediye personeli imar yolsuzluğundan tutuklanıyor.

CHP şimdi Bodrum Belediye Başkanı’na, “Bu işler olurken sen ne yapıyordun?” diye sormayacak mıdır? Belediyelerin icraatından belediye başkanları bizzat sorumlu değil midir? Etrafında bu kadar yolsuzluk olduğundan haberi bulunmayan bu belediye başkanını kim aday gösterdi?

Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’e yapılan işlemler, adları bu tür iddialara karışan belediye başkanları için de geçerli değil midir?

İstanbul'un eski Belediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen, İSKİ skandalını bizzat ortaya çıkarmıştı.

Bu bakımdan CHP’nin genelgesi tesadüf olabilir ama olay da daha özenli olarak mercek altına alınmalıdır.

Burada akla başka şeyler geliyor.

 

İSTANBUL'DAKİ YOLSUZLUKLAR

 

CHP’nin genelgesinin içeriğine herkes katılabilir.

Ama bu zahmetli araştırmayı yapacak kim, hangi il başkanı yöresindeki yolsuzlukların peşine düştü veya düşüyor?

2002’deki genel, 2004’teki yerel seçimlerden beri, genelgenin içeriğine uygun olarak Genel Merkez'e parti örgütlerinden kaç dosya geldi?

 

İstanbul’da hiçbir dönemde olmadığı kadar imar yolsuzluğu ve usulsüzlükleri gündeme geldi.

Yeşil alanlar imara açılıyor.

Bunlar belirli çevreler tarafından 'organize' ediliyor. Hatta bir dostumuz, “AKP yandaşları İstanbul’u satın alıyor” diyor.

Bunlar ya görmezlikten geliniyor ya da kamuoyu yeteri kadar ilgi, tepki göstermiyor.

İstanbul İl Genel Meclisi ile İlçe ve Büyükşehir Belediye Meclislerinin CHP’li üyelerinin, AKP’lilerin uygulamalarına dönük uygulama ve bilgilerinin toplandığı bir ‘bilgi havuzu’ yok. CHP İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem’in, parti olarak yargıya yaptıkları iptal başvuruları konusunda zaman zaman sohbetlerde söyledikleri basına pek yansımıyor.

 

SARIYER'DEKİ OKUL PAZARLIĞI

 

Geçen gün Sarıyer'den CHP’li bir belediye meclis üyesiyle sohbet ederken, Sarıyer Belediye Başkanı AKP'li Yusuf Tülün'ün uygulamalarıyla ilgili 'öyküler' dinledik.

Sarıyer ne yazık ki sahipsiz. AKP yönetimi sanki hizmet yapmaya gelmiş ama imar üzerine çok farklı niyetleri olduğu ortaya anlaşılıyor.

Sahiller de rant pazarına dahil oluyor; Şile’deki beach kulüpleri gibi...

Bir holdingin, İstinye’ye inerken yapmakta olduğu iş merkezi ve rezidans inşaatı projeye dar gelmiş, bitişikteki bir ilköğretim okulunu projesine dahil etmek istemiş... "Ben size bunun yerine göstereceğiniz bir yerde okul yapayım” demiş, herkes gülmüş geçmiş bu öneriye... AKP’liler hem Sarıyer Belediye Meclisi’nde, hem de İl Genel Meclisi’nde bu öneriye karşı çıkmışlar.

Sonra ne mi olmuş, aralara 'güçlüler' girmiş ve valilik de okul yerini ‘rant’a dahil etmek için evet demek zorunda kalmış. İl Genel Meclisi’ne 8 dönümlük bu okul yerine önerdiği bir okul önerisini üç okula çıkartmış.

Yani, belki de yaratılan 10 trilyonluk ranta yaklaşık birer trilyonluk üç okul!

Proje sahipleri, iş merkezlerini, rezidanslarını kondururken o okula göz mü koymuşlardı yoksa.

Okul, iş merkezi-rezidansın girişi mi, otoparkı mı olacak?

Eğitim, ranta boyun eğiyor.

Bütün meclis üyeleri bu kararın nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyorlar, öğrenci velileri gibi..

İki günden beri gündeme getirdiğimiz Eminönü Belediyesi’nde ‘savcılık soruşturması’ndan sonra dün de başka AKP’li Maltepe Belediyesi’nde bir imar oyunu çıktı. Sabah’taki habere göre, yeşil alan olduğu için 50 yıldır satılamayan 12 dönümlük yer, Maltepe Belediyesi Başkanı Fikri Köse’nin kardeşleri tarafından 2 milyon YTL’ye alınmış, ardından imar değişikliği yapılmış ve en az 20 milyon YTL’lik bir rant elde edilmiş.

 

Yolsuzlukları bize bildirin

 

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın bildirisi şöyle:

“Merkezi yönetimin, bazı belediye başkanlarının ve yerel yöneticilerin kamu kaynaklarını siyasi yandaşlarına rant olarak aktardıklarına ilişkin haberler, Hatay ve Ali Dibo örneğini aşmış, Çorum, Isparta, Karaman, Bingöl, Amasya, Kütahya, Kocaeli/Şekerpınarı, Eskişehir/Odunpazarı ve Tepebaşı (ve de Diyarbakır) belediyeleri gibi örnekleri kapsamıştır. Bu illerdeki uygulamalar da dahil olmak üzere yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin taşra teşkilatının yolsuzluklarla ilgili uygulamalarını (özellikle ihalelerini) ya da önemli büyüklükteki mevzuata aykırı harcamalarını ilgilendiren bilgi ve belgeler, kimi il ve ilçe örgütlerimizce genel sekreterliğimize iletilmektedir.

Kamu zararına yol açan her türlü hukuk dışılığın ve yolsuzlukla ilgili kanıtların genel sekreterliğimize iletilmesinde büyük yarar görülmektedir. Konu hakkında her türlü iletişim, yerel yönetim birimi sorumlusu Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Oğuz Oyan ile sağlanabilecektir."

 

Günün Sözü

"Öyle horozlar vardır ki, güneş onlar öttükleri için doğuyor sanırlar."

(Ledric Dumont)

 

TOKİ: Belediye engel oluyor Ersin: Zenginlere hitap ediyor

 

TOKİ'den, Çorlu ile ilgili yazımıza şu 'bilgi notu' geldi.

TOKİ mülkiyetinde bulunan Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi Kazimiye mahallesi, 47 pafta, 202 ada, 13-14-15-17 parseller, 203 ada 20-22-28-29 parseller, 204 ada, 1-2-7-8-9-30-42-43-44-45-46-52-55 parseller için 5162 sayılı toplu konut kanununda ve genel kadro ve usülü hakkında kanun hükmünde kararnamenin eki cetvellerin TOKİ Başkanlığına ait bölümünde değişiklik yapılması hakkında kanunun 2. maddesine göre 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılıp 3.3.2006 tarih ve 5945 sayılı yazı ile elden Çorlu Belediyesi'ne verilmiştir.

TOKİ tarafından 5216 sayılı kanunun 2. maddesine göre yapılan imar planları 3.3.2006 tarih ve 5945 sayılı yazı ile elden gönderilmesine rağmen yazı Çorlu Belediyesi tarafından aynı gün kayda alınmamış ve yaklaşık 1 ay bekletilip 7.4.2006 gün ve 1266 sayı ile kayda alınmıştır.

Çorlu Belediyesi'nin TOKİ’ye gönderdiği yazılarda kendi içinde çelişkiler olduğu ve bir takım maksatlı kararlar olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki; TOKİ’nin Çorlu Belediyesi'ne 3.3.2006 tarihinde gönderdiği mevzii imar planları 7.4.2006 tarihinde kaydı alındığı halde Çorlu Belediyesi'nin TOKİ'ye gönderdiği 28.6.2006 tarihli yazıda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'nın

6.3.2006 tarih ve 2006/216 sayılı meclis kararı ile değiştirilerek onaylandığı belirtilmektedir. Oysaki 6.3.2006 tarih ve 2006/216 sayılı meclis kararı ile onanan plan Çorlu'nun V. etap diye adlandırdığı TOKİ’nin alanını da içerisine alan bölge planıdır. Bu uygulama usul yönünden yanlıştır. Çorlu Belediyesi, TOKİ’nin gönderdiği planı ayrı bir plan teklifi olarak mecliste görüşüp ona göre karar vermesi gerekirdi. Bunun yanında Çorlu Belediyesi, V. etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı askı süresi içerisinde TOKİ tarafından 7.4.2006 tarihinde itiraz edilerek TOKİ’nin Kazimiye Mahallesi'nde belediyeye sunulmuş planlarının olduğunu ve onanan V. etap planının TOKİ’nin planı sınırlarının dışında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmesine karşın bu yazıya da Çorlu Belediyesi tarafından hiçbir cevap verilmediği anlaşılmaktadır. TOKİ 32 derslikli ilköğretim okulu, spor salonu, sosyal donatılar ve yaklaşık 1500 konut yapımı planlanmaktaydı, Çorlu Belediye Başkanlığı, TOKİ tarafından gönderilen planları onaylamayarak işi sürüncemede bırakarak, TOKİ’nin bölgeye girmesine ısrarla engel olmaktadır.

 

KİMSEYE ENGEL OLMAYIZ

 

Öte yandan Çorlu Belediye Başkanı Altan Ersin, TOKİ'nin Çorlu'da yapmayı planladığı toplu konut çalışmasının önüne belediyenin engel koyduğunu yönündeki söylentiler asılsız olduğunu söylüyor.

Ersin, şöyle konuşuyor:

"Biz TOKİ'nin önüne engel teşkil edici durumlar getirmiyoruz. Fakat TOKİ halka ucuz ev yapıp konut sahibi yapmak durumunda olan bir kurumdur. Bu kurumun Çorlu'da yapmayı planladığı evler 150 ile 200 bin YTL arasında fiyatları olan ve zengin kesime hitap eden konutlardır. Bunu Çorlu'nun gerçek ev ihtiyacı olan vatandaşlarımız alamazlar."

 

Lozan 83 yaşında

 

- İP İl Örgütünce düzenlenen, Vural Savaş, Yaşar Müjdeci, Prof. Alparslan Işıklı, Orhan Özkaya ve Nejat Tarakçı'nın konuşmacı olarak katılacağı "83. Yılında Lozan" paneli yarın Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde (Konak) 14.00-16.30 arasında. (0232-463 65 79)

- ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Ahmet Saltık'ın vereceği "Lozan 83 Yaşında!" başlıklı görsel konferans ADD Batıkent Şubesi'nde yarın saat 20.00'de başlıyor. (0312-255 24 00)

- ÇANKAYA Belediyesi tarafından Kahire Caddesi üzerinde yaptırılan, içinde piknik alanları, yürüyüş yolları, açık ve kapalı spor alanları, kafeterya ve çay bahçesi olan Lozanpark yarın 19.00'da açılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları