Ben YSK’nın bu seçim hesabından bir şey anlamadım

AŞAĞIDA Yüksek Seçim Kurulunun 21 Ekim 2007’deki Anayasa Değişikliği Referandumu ile 12 Eylül 2010’daki Anayasa Değişikliği Referandumu sonuçları yer almaktadır. Arada 3 yıl 1 ay 9 gün vardır.

21 Ekim 2007’de ülke genelinde (gümrükler dahil) sandık seçmen listesine kayıtlı olan seçmen sayısı: 42.690 252.
12 Eylül 2010’da ülke genelinde (gümrükler dahil) sandık seçmen listesine kayıtlı olan seçmen sayısı: 52.051.828
3 yılda kayıtlı seçmen artışı: 9. 361 576
Şimdi TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Veri Tabanı 2007 yılı verilerine bakalım.
Bu tabloda 15-19 yaş sütununa dikkatle bakın. 15-19 yaş aralığındaki nüfus 6.157.033.
Bu nüfus aralığında 19 ve 18 yaşını tamamlayanlar 2007 yılında da oy kullandıklarından 15-16 ve 17 yaş aralığında kaç kişinin olduğunun bulunması gerekiyor. Bu da hata payıyla 6.157.033’ün yaklaşık 3/5’idir (%60’ı). Buradan hareketle 2007 yılında 15-17 yaş aralığında olup 2010 yılında seçmen yaşını dolduran kişi sayısının yaklaşık olarak 3.695.000 olduğu görülmektedir.
O zaman 2007 yılı referandumunda 42.7 milyon olan kayıtlı seçmen sayısının 2010 yılı referandumunda nasıl 52 milyona çıktığının yani yaklaşık 9.5 milyon artttığının izah edilmesi gerekmektedir. Aradaki nüfus artışı ile izah edilemeyen fark 5.7 milyondur.
Bu durumda iki olasılık vardır, ya 2007 yılı kayıtlı seçmen sayısı hatalıdır ya da 2010 yılı... İki olasılık da birbirinden beter sonuçlar doğuracaktır.
Gelelim YSK’nın 2009 yılı Mahalli İdareler Seçim Verilerine. 29 Mart 2009’da yapılan bu seçimde YSK verilerine göre kayıtlı seçmen sayısı (cezaevleri dahil) 48.049.446 ‘dır.
Oysa ki 12 Eylül 2010 referandumundaki kayıtlı seçmen sayısı 52.051.828’ dir. Aradaki fark 4 milyondur. 1.5 yılda nasıl bu kadar artış olmuştur? TÜİK’in ADNKS Veri Tabanına Göre 2009 yılında 15-19 yaş aralığındaki nüfusumuz 6.234.620’dir.
2009 yılından 2010 yılına 5 yıllık yaş aralığının 1.5 yılı (%30’u) seçmen havuzuna gireceğine göre bu 1.5 yıl aralığındaki nüfus yaklaşık olarak 1.9 milyondur. (6.235x0.3). O zaman 2009 mahalli seçimlerinden bu yana kayıtlı seçmen sayısının nasıl 4 milyon arttığının da izah edilmesi gerekmektedir. Aradaki fark 2 milyondan fazladır.
Bu sorulara yanıt verilememesi irdelediğimiz seçim ve referandumlara şaibe gölgesinin düşmesine neden olacaktır.
Dr. Ali Rıza Üçer

Kamyoncu esnafının otopark terörü
Polis görmüyor

SİZE fotograflarını gönderdiğim Şaşmaz Oto Sanayi Sitesinin giriş caddesi olan 6. Caddenin içler acısı görüntüleridir. Ben 28 senesi Büyük Sanayi’de 8 senesi de Şaşmaz Oto Sanayi Sitesi’nde olmak üzere toplam 36 senelik sanayi esnafıyım. Şaşmaz’a taşındığımızdan bu yana 6. Cadde de bulunan kamyon oto parkına /images/100/0x0/55ea9b26f018fbb8f88af5f4park parası vermek istemeyen kamyon şoförleri araçlarını, römorklarını TIR dorselerini cadde üzerine park ederek gitmekte ve bazı TIR dorseleri ve kamyonlar belki 8-10 gün araçlarını burada park halinde bırakarak gitmektedirler.
Bu arada park yeri işletmeleri de cadde parkına engel olmak için (tabii ki kendi maddi menfaatlerine engel olduğundan) araçlar cadde üzerine park etmesin diye fotoğraflarda gördüğünüz üzere TIR ve kamyon lastiklerini gelişigüzel olarak cadde üzerine atmışlardır. Son bir ayda kamyon terörü daha da ileriye gidip yolun her iki tarafını da park yeri haline getirip araç trafiğine engel olmaktadırlar. Ben bu durumu belki on kez her sabah işime gelirken olmak üzere 154 ve 155 şikayet etmeme rağmen bir neticeye ulaşamadığım, en son telefon açmamda da telefona çıkan kişi durumun Etimesgut polis karakoluna bildirildiği ve konunun onlar tarafından çözüleceği söylenmiştir.
Bunun üzerine karakola telefon ettiğimde, ekiplerin inceleme yaparak trafiğe engel bir hal bulunmadığı gibi şok edici bir cevapla karşılastım. Bu kadar mücadele sonunda hiçbir neticeye ulaşamadığım gibi bu telefonlar neticesinde bu konu ile ilgili yetkili bir birim bulamadım. Ben bu sanayi sitesine taşındığım senelerde firmamın küçük bir tabelasını yol kenarına astığımda belediye yetkilileri izinsiz tabela asamazsınız diyerek tabelamı sökerek götürmelerine rağmen koskoca karayolu işgaline engel olacak bir merciinin bulunamaması beni bir Türk vatandaşı olarak rahatsız etmektedir. Benim yoluma tecavüz eden insanları engelleyecek bir makam yok mudur.
(Kuralsız, duyarsız bazı kamyonculara güvenmediğimden dolayı adımı yazmazsanız sevinirim.)
Yazarın Tüm Yazıları