Azerbaycan gerçeğini ne kadar biliyoruz

Türkiye - Ermeni karşılaşması öncesinde bir Azerbaycan tahlili

Haberin Devamı

AZERBAYCAN Stratejik Araştırma Merkezi (ASAM) Başkanı Prof. Ferman Demirkol, 14 Ekim Çarşamba günkü Türkiye-Ermenistan maçı öncesinde kendisine Azerbaycan’la ilgili olarak yönelttiğimiz sorulara bilgilendirici ve yol gösterici uyarılarda bulundu.

Karabağ sorununun gündemde yer almasından ötürü ‘Azerbaycan gerçeğini’ bu vesile ile kamuoyuna aktarmak ilginç olacaktır.

Prof. Demirkol sözlerine şu ifadelerle başlıyor:


Azerbaycan’ın, Karabağ sorunununda Türkiye’nin herhangi bir menfi katkısı yoktur. Ancak Karabağ dolayısıyla Türkiye her zaman sıkıntı çekmiş ve çekmektedir. Kardeş Azerbaycan için Türkiye sıkıntı çekebilir, ancak Türkiye’nin de hak etmediği engeller ve zorluklar da bizim karşımıza çıkarılmamalıdır. Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ın kimin tarafından işgal edildiğini objektif olarak bilmek gerekir.

Haberin Devamı


Ermenistan
ekonomik askeri ve psikolojik bakımdan toprak işgali yapmaya dün de, bugün de gücü olan bir devlet değildir ve bu işgali devam da ettiremez. Azerbaycan toprağı, Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Yönetimi elinde bulunduran İlham Aliyev, etrafındaki ‘çetelerden’ kurtulabilirse, bu sorunu daha rahat çözebilir.

ÇÖZÜM İSTENMİYOR


Bu çözümün anahtarı nedir?
Putin ve Rusya’nın elindedir. Ancak, Karabağ sorununun çözülmemesinden birden çok devlet yararlanmaktadır. Ruslar, hem Azerbaycan’ı hem de Ermenistan’ı kontrolde tutabilmek için Karabağ sorununun çözülmesini istemez. Ermenistan’dan da iç politik nedenlerle ve diaspora baskısıyla bu sorunun çözülmemesinden her fırsatta maddi ve manevi olarak yararlanmaktadır.


Azerbaycan için de bir şey söylenemez mi?
Azerbaycan iktidarı da iç istikrarsızlığına her zaman Karabağ’ı bahane göstermiştir. Yani önümüzde Karabağ gibi bir sorun var; bu sorun çözüldükten sonra içteki demokratik ve ekonomik sorunlara sonra döneriz bahanesine sığınmaktadır. Burada, Devlet Başkanı İlham Aliyev, Rusya lideri Putin’le anlaşarak Ermenistan’ın da ekonomik sorunlarına maddi destek sağlayarak Karabağ sorununun çözülmesini kolaylaştırabilir.

PETROLÜN GÜCÜ VE KARABAĞ

Haberin Devamı

Bu konuyu biraz açar mısınız?
Azerbaycan, kazandığı paradan Ermenistan’a dolar bazında yardım yaparak toprağını geri kazanabilir. Ermenistan çok fakir ve zor durumdadır. Azerbaycan’ı yönetenler bu işi ‘rüşvet’le halledebilirler. Ancak şimdiye kadar bu işi becerememelerinin nedeni petrol kaynaklarının, ‘büyüklere’ rüşvet verilerek sağlandığından, petrolün Karabağ’ın geri alınmasında bir gücü kalmamıştır.


Karabağ sorununun Türkiye’ye de faturası oluyor; nedir?
Türkiye, haksız olarakKarabağ sorununun çözümünde taraf olmuş durumdadır. Yani Karabağ sorunu çözülmezse Ermenistan’la diplomatik ilişki kurulması ve sınırların açılması ister istemez Türkiye’ye yansıyan bir sorundur. Azerbaycan milletvekilleri, bu konuyu haksız olarak Türk iç politikasına taşıyarak ve Türkiye’ye gelerek, Erdoğan hükümetinin aleyhine şov yapmaktadırlar. “Karabağ sorunu çözülmeden hudut açılamaz” demektedirler.

Haberin Devamı


Halbuki, Karabağ sorununun çözümü Azerbaycan’ın elindedir. Türkiye’nin bu sorundan dolayı ödeyeceği bir fatura olmamalıdır.

ALİYEV DOĞRU YÖNLENDİRİLMELİ

Türkiye’nin politikası doğru mudur?

Türkiye yönetimi, yani Cumhurbaşkanlığı, Başbakan ve Dışişleri Bakanlığı Azerbaycan’a doğru ve gerçek yol göstericiliği yapmamaktadır. Dostluk-kardeşlik; darılmama-küsmeme adlarına Azerbaycan’a diplomatik olarak Türkiye’nin lüzumsuz hassasiyet içine girmesine gerek yoktur. Azerbaycan’a açık ve net yol göstermelidir. Sorun bellidir; çözümü de bellidir. Azerbaycan’a karşı Azerbaycan halkını da dikkate alarak Aliyev yönetimini doğru yönlendirmesi gerekmektedrir. Azerbaycan, Türkiye’ye değil, Türkiye, Azerbaycan’a yol göstericilikte bulunmalıdır. Bu durum Azerbaycan halkının istediği ve onun yararına olan bir durumdur. Azerbaycan’ın hanım milletvekillerinin şov yeri Ankara değil Bakü olmalıydı.

Haberin Devamı


Azerbaycan’da demokrasi gerçekleşebilir mi?

Tek parti ve tek liderciliğin olduğu hiçbir ülkede, demokrasinin gerçekleşme şansı yoktur. Azerbaycan’da demokrasinin gerçekleşme şansı bundan sonra İlham Aliyev’in elindedir. Ömür boyu devlet başkanlığı, demokraside yer bulamaz. Bu durumdan Azerbaycan’ın derhal çıkması gerekir. Azerbaycan’ın bu konuda 1918-20 yıllarında geçirmiş olduğu demokrasi tecrübesi unutulmamıştır. Türkiye’nin, Azerbaycan halkına ve kardeşlerine en büyük hizmeti Azerbaycan halkını gözden çıkararak, sadece iktidarlarını muhatap almamalıdır. Türk halkının kardeşi Azerbaycan halkıdır. İktidarlar gelip geçici olmalıdır. Bu amaçlar dikkate alınırsa, elbette Azerbaycan’da demokrasinin gerçekleşmesi hayal değildir.”

Haberin Devamı

YARIN: Azerbaycan ve Türkiye, “Bir millet, iki devlet” sloganı ile birbirlerini kandırmamalıdır.

 

BİLİYOR MUSUNUZ

 

GAZİ Üniversitesi İİBF öğretim üyesi, Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne’nin, İstanbul Üniversitesi’ne SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne ‘transfer’ ettirildiğini, ancak idari ve akademik işlemler sonuçlanmadan derslere girmesinin sağlandığını... KIRKLARELİ’nin Vize İlçesi’nde ormanlık alanda yapılan TRAÇİM Çimento Fabrikası’nın, TEMA’nın açtığı davayı kaybetmesi üzerine Çevre-Orman Bakanlığı’nca mühürlenmesi üzerine TEMA Lüleburgaz Temsilcisi Hakan Dedeoğlu’nun “Bu işletmeye zamanında izin verenler, fabrika sahiplerini yanıltanlar suçlu değil mi?” dediğini... GAZETECİ-yazar Ömer Fethi Gürer’in Niğde’yi anlatan ‘Kapadokya’nın Başkenti Niğde’ kitabını yarın 14.30’da Sultanahmet’teki İstanbul Niğdeliler Derneği’nde imzalayacağını...

 

Türkler bu kadar aşağılanamaz

 

ALMANYA Merkez Bankası Başkanı (Bundesbank) Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin geçenlerde, Türklere dönük “Yanlış politikalardan dolayı sayıları artan Türklerin büyük çoğunluğunun manavlıktan başka üretim işlevi yok” ifadesini kullandı.

CHP Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi Sarrazin’i öncelikle bu ırkçı tutumu nedeniyle kınıyorum. Sözlerini geri alıp özür dilemelidir. Bugünkü eğilimlerin devam etmesi halinde 2015 yılında kadar Almanya’daki Türk girişimcilerin 720 bin kişiye iş imkânı sağlayacağı, bu firmaların yıllık toplam cirolarının 66 milyar Euro’ya, yatırım hacminin de 15 milyar Euro’ya ulaşacağı öngörülmektedir.


Eğer özür dilemezse, Almanya’daki vatandaşlarımızı Alman bankalarındaki paralarını çekmeye davet ediyorum. Ayrıca T.C. Merkez Bankası ve Dışişleri Bakanlığı da bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır” açıklaması yaptı. 

Yazarın Tüm Yazıları