Avrupalının kafası nasıl karışmasın?

PARİS’ten THY ile dönerken yanımda orta yaşlı bir Fransız oturuyor.

Haberin Devamı

Kalabalık bir grupla İstanbu l aktarmalı Ürdün yolcusu.

Benim gibi gözü ekranda Abdullah Oğuz’un şu meşhur “Mutluluk” filminde.


İngilizce
alt yazılardan Özgü Namal’ın baş rolde olduğu filmi izlemeye çalışıyor.


Bir süre sonra bana dönüp “Bunlar gerçek olamaz değil mi? Erkeklerin kadınlara böyle davranıyor olmalarını düşünemiyorum” diyor.


Her halinden gerçek bir centilmen olduğu anlaşılan Fransız’a, elimden geldiğince doğudaki ve güneydoğudaki “namus cinayetlerinden” ve başka bazı törelerden söz ediyorum.


Korsikalıymış
.


Vendetta
’yı yani “kan davası”nı biliyor.


Ama yine de kadınların “Mutluluk”un ilk sahnelerinde olduğu gibi böylesine aşağılanmasını aklı almıyor.


Türk filmleri hep böyle konuları mı işler” diye soruyor.

Haberin Devamı


“Hayır ama son yıllarda namus cinayetleri tabu olmaktan çıktığı için böyle filmler ilgi görüyor”
diyorum.


Koltuk komşumun kafası karışık.


BEBA VE BEKTAŞ


Nasıl olmasın?


“Mutluluk
” filmine kendisini kaptırmadan önce elindeki Fransız Le Point Dergisi’nin son sayısında “Türkiye-Dünyaya Açılım” başlığını taşıyan geniş kapsamlı yazıyı okumuş.


Le Point Dergisi’
nin BusinessWeek ile ortaklaşa hazırladığı bu özel sayfalarda, Türkiye ekonomisinin son yıllarda kat ettiği mesafe ayrıntılı bir şekilde ele alınmış.


Aynı sayfalarda başarılı iki kadının fotografları da var.


Biri tüm sayfayı kaplayan, Pepsi’nin Türkiye ve Güney Avrupa Başkanı Ümran Beba.


Diğeri Hey Tekstil’in sahibi Aynur Bektaş.


Beba
’nın PepsiCo’nun dünya başkanlığına doğru yürüdüğü söyleniyor.


Bektaş’
ın tekstil şirketi ise Paris’teki HM mağazalarında her elinizi attığınızda karşınıza çıkan “Türk Malı” ürünlerin arkasında.


FIRSAT EŞİTLİĞİNDE EN GERİDE

Şimdi Fransızın gözüyle, bir Ümran Beba ile Aynur Bektaş’ın durduğu yere bakın, bir de Özgü Namal’ın canlandırdığı role.


Namusu kirlendi gerekçesiyle ailesi tarafından ortadan kaldırılmak istenen genç kız.


Sadece ilkokulu ikiye kadar okuyabilmiş, ensest kurbanı o güzelim genç kız da bu toprakların evladı, Aynur Bektaş da.

Haberin Devamı


Benim bu ikisi arasındaki derin uçurumu Fransız koltuk komşuma anlatmam mümkün değil.


Adam dergisinde “Türkiye’nin Dünyayı Açılımını” okurken, Ortaçağ zihniyetinin kurbanı genç bir kızın dramını izliyor.


Dünyanın 17’nci ekonomisi durumundaki Türkiye’nin, BM Kalkınma Programı’nın “Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi”ne göre, fırsat eşitliğinde 109 ülke arasında 101’inci sırada olduğunu da izah edemem.


Ekonomide 17’nci sırada, kadın-erkek fırsat eşitliğinde ise 101’inci sırada bir ülke benim Fransızın kafasını iyice karıştıracak.


Bu durumda galiba en iyisi susmak.

 

1 milyar Euronuz olsa hangi ülkeye yatırırsınız

FRANSA’daki “Türkiye Mevsimi” nedeniyle Cumhurbaşkanı Gül’ün de katıldığı MEDEF toplantısının konuşmacılarından biri Fransa Ekonomi, Sanayi ve İstihdam Bakanı Christine Lagarde.

Haberin Devamı


Toplantıya katılanlar Lagarde’dan şu anekdotu aktardılar.


Lagarde, MEDEF
’in toplantısından bir, iki gün önce bir Japon işadamıyla görüşmüş.


“1 milyar Euronuz varsa hangi ülkeye yatırım yaparsınız”
diye sormuş.


“Çin ve Türkiye”
yanıtını almış.


Aynı soruyu bir Fransız işadamına yöneltmiş.


“Brezilya ve Türkiye”
cevabını almış.


Diğer seçenekler değişiyor ama Türkiye “olmazsa olmaz” konumda. 

Yazarın Tüm Yazıları