Avrupa’daki ‘Doha derbisi’nin sırrı

Etkisi, boyundan büyük ülke Katar, yoluna tam gaz devam ediyor. Futbol takımlarının yanı sıra ülkelere de sponsor olmaya başlayan Katar'ın değirmeninin suyu ise çok ilginç bir yerden geliyor.

Haberin Devamı

Son 10 gündür hepimizi tüm Türkiye'yi Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray-Real Madrid eşleşmesinin heyecanı sardı. Oysa aynı turda, en az Galatasaray'ınkiler kadar heyecan yaratan bir başka eşleşme daha vardı: Barcelona-Paris Saint Germain. Üstelik bu, "futbol sadece, futbol değildir" sözünü anımsatan bir eşleşme oldu.

/images/100/0x0/55ea5ac3f018fbb8f87a8012

Avrupa'nın göbeğinde iki tane "Doha derbisi" oynandı, altı gün arayla.

Zira, her iki takım da Şampiyonlar Ligi'ndeki başarılarını, Katar'a borçlular. Avrupa'nın içine girdiği ekonomik krize hızır gibi yetişen Katar, takımlarını da ihya etti.

Önce Barcelona'ya gitti Katarlılar. Emir Şeyh Hamad bin Halife el Tani'nin kurduğu Katar Vakfı, 2010 yılında Barcelona ile beş yıllık forma reklam anlaşması imzaladı.

Haberin Devamı

Barcelona, bu sponsorluk için 170 milyon doları kasasına koyarken, kutsal gördüğü formasına paralı reklam almama ilkesine de veda etmiş oldu.

 

FRANSA’NIN EN ZENGİN KULÜBÜ

Sonra, 2011'de Fransızların kapısını çaldılar. 2011’de Paris Saint Germain'in yüzde 70 hissesini aldılar, 2012'de de tamamını.

PSG, Katar Yatırım Otoritesi'nin dolarlarıyla bir anda Fransa'nın en zengin futbol kulübüne dönüşürken, diğer yandan da 108 milyon euroluk harcamasıyla 2011-2012 sezonunda tüm rekorları alt üst etti.

Avrupa'nın bu iki devinin karşılaşmasının kazananı da Katarlılar oldu. Barcelona, üzerinde Katar Vakfı yazan formasıyla Avrupa'nın en büyük kupasında final yolculuğunu sürdürüyor.

 

MISIR’A KESENİN AĞZINI AÇTI

Yeşil sahalarda bunlar olurken, yine bu hafta içinde, kelime anlamıyla boyundan büyük işlere imza atan Katar, bu kez de devletleri ihya etme işine al attı.

Yaşanan iç kargaşa nedeniyle ekonomik açıdan zor dönemden geçen Mısır'a hayat öpücüğü Katar'dan geldi. Katar, daha önce 2018'e kadar verdiği 18 milyar dolarlık yatırıma ek olarak, 3 milyar dolarlık Mısır tahvili satın alacağını duyurdu.

Haberin Devamı

Bir de üstüne, Katar, ihtiyaç duyduğu her an Mısır'a gaz vermeyi kabul etti. (Burada mevzu bahis olan doğal gaz, ancak Ortadoğu'daki mevcut denklemde daha farklı bir anlamla da okunabilir elbette.)

 

Mısır hükümeti de rahat bir nefes aldı. O kadar rahatladılar ki, IMF ile 4.8 milyar dolarlık kredi anlaşması için yaptıkları görüşmeleri durdurdular...

Mısır'da iktidarda bulunan Müslüman Kardeşler, IMF'nin "cari açığı azalt, enflasyonu düşür, onu sık, bunu kes"leriyle uğraşmaktansa, Ortadoğu satrancında zaten ideolojik kankaları Katar'ın siyaseten sözünü dinlemeyi tercih etmiş olsalar gerek.

 

KATAR’IN GAZI, İRAN’I YORDU

Sonuç itibariyle, Katar Avrupa'dan Ortadoğu'ya her alanda etkisini hissettiriyor. O zaman şu soruya geliyoruz:

Haberin Devamı

Nasıl oluyor da, sadece 11 bin 571 kilometrekarelik -çoğu çöl- yüzölçümü ile dünyanın en büyük 164'üncü ülkesi olan Katar, boyundan büyük bu işleri becerebiliyor?

Yanıt basit: Doğal gaz.

Dünyanın en zengin doğalgaz kaynaklarının olduğu bölgede bulunan Katar, dünyada en çok gaz rezervine sahip üçüncü ülke. Katar'ın GSYİH'sının 2012 yılında 189 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Ve bunun yüzde 70'inin doğalgazdan gelirleri olduğu da.

Katar'ın doğalgaz yatakları Basra Körfezi'nde bulunuyor. Burası aynı zamanda dünyanın en büyük doğalgaz yataklarına da evsahipliği yapıyor.

Avrupa’daki ‘Doha derbisi’nin sırrı

Basra Körfezi'ndeki doğalgaz yatakları 9 bin 700 kilometrekarelik bir alanda yer alıyor ve burası İran ile Katar arasında bölünmüş durumda. Katar, kendi yüzölçümünün yarısından biraz daha fazla olan ve Kuzey Alanı denilen 6 bin kilometrekarelik alanı idare ediyor, İran'a kalan Güney Pars sahası ise 3 bin 700 kilometrekare.

 

Haberin Devamı

GAZIMIZI ÇALIYORLAR, ABİCİM!

Zurnanın zırt dediği yer de tam olarak burası. Katar ile İran arasında, Ortadoğu siyasetinde var olan mezhep temelli güç kavgasının yanında bir de Basra Körfezi'nde enerji savaşı yaşanıyor.

İranlılar, Katar'ı gazını çalmakla suçluyor. İddiaya göre, bölgenin tektonik yapısı ve engebe farkı nedeniyle İran’ın kontrolü altındaki bölgeden Katar’a “gaz kaçağı” var.

İkinci iddia da, Katar’a doğru yaşanan bu akışın yanı sıra Katarlılar bilinçli bir şekilde denizin altından İran sahasındaki yataklardan gaz çıkarttıkları yönünde. İddia İranlıların, ne kadar bilimsel, ne kadar gerçekçi, o uzmanların işi.

Yine de İran, her fırsatta bağıradursun, atını çoktan alan Katar Avrupa'ya ulaşmış durumda...

 

Haberin Devamı

Yazarın son yazıları

# 5 Nisan 2013 Dijital kriz çağı
# 29 Mart 2013 Buradan çıkış yok!


YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>

Yazarın Tüm Yazıları