Atletizm vaha gibi

HÜRRİYET Spor Servisi'nin hain kalpli yöneticilerinden Mehmet Arslan'a sık sık “Bizi abuk subuk futbol maçlarına yollarken kendin gidip Golden League seyrediyorsun ya; vicdanın acımıyor mu senin?” diye takılırım.

Haberin Devamı

Geçen hafta sonu CNN Türk'te, Türk Basını'nda atletizmi sıkı takip eden dört ismin yorum yaptıkları bir program yayınlandı.

Cüneyt Koryürek, Hıncal Uluç, Mehmet Arslan ve Murat Ağca'nın programı tek seferlikmiş, Mehmet'e sordum öyle söyledi.

Atletizm seyircisinin futbolla yarışmasına tabii ki imkan yok. Ama benim gibi atletizm takip etmeye çalışanların sayısının az olduğunu da sanmıyorum.

Atletizm, futboldan dolayı kirlendiğini hisseden sporsever ruhlar için bir nevi temizlenme aracı. Bu aracı kullanmamıza imkan tanıyan böyle programlar da çok önemli.

Bu vesileyle atletizmsever kitlenin elçiliğini yapmış olayım...

Devamını bekleriz.

Işınlamayı bulsalar bile Olimpiyat'a gitmem

OLİMPİYAT
Stadı'na gidip eve dönmek için harcadığım zamanı yeni bir dil öğrenmek için kullansam, şimdiye çat pat İspanyolca konuşuyor olurdum herhalde.

PSV maçına nasıl gideceğimizi, nasıl döneceğimizi, yolda kalmak durumunda hayatımızı sürdürebilmemiz için yanımıza ne gibi malzemeler (Kurtları püskürtmek için meşale, kamp malzemeleri, konserve türü yiyecekler) almamız gerektiğini konuşuyoruz kaç gündür arkadaşlarla.

Özhan Canaydın'ın “Çok rahat olacak, Belediye Başkanı ve Vali de sportmen insanlar, söz verdiler” açıklaması o yolda kalmış olanlar için pek inandırıcı değil.

Haberin Devamı

Özhan Canaydın “Uzay Yolu dizisindeki gibi ışınlama yöntemi geliştirdik. Taraftarı Ali Sami Yen'de buluşturup, Olimpiyat'a toplu halde ışınlayacağız” dese “Dur bakalım önce kendini bir ışınlasın nereye gidiyor, sonra Sibirya'dan dönmeye çalışmayalım...” şeklinde yaklaşacak durumdayım konuya.

Yani gidenin yolu açık olsun da; kendi adıma şunu söyleyeyim “Işınlamayı bulsalar bile Olimpiyat'a bir daha gitmem!

Hoca hakikaten sınav yaptı

ERMAN Toroğlu,
Maraton'un son dakikalarında önce Şansal Büyüka'ya, sonra seyircilere iki soru yöneltti ve bu soruların cevaplarını haftaya Maraton'da yayınlacak ilk maç özetinin ardından vereceğini duyurdu.

İlk soru Alex'in bu hafta gol sevinci sırasında topu hamileymiş gibi formasının altına sokmasından esinlenerek soruldu: “Maç oynanırken Alex topu ayağıyla kaldırıp, ellerini sürmeden formasının içine soksa, sonra yürüyerek kale çizgisini geçip topu kaleye bıraksa gol sayılır mı, sayılmaz mı?

İkinci soru da şöyleydi: “Bir futbolcu, rakip ceza sahasında kendi arkadaşının omuzlarına basarak yükselse ve kafayı vurup golü atsa, karar ne olmalıdır?

İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz, tükenmez kalem kullanabilirsiniz.

Hoca cevapları haftaya açıklayacak!

Burada Antarktika olduk

TELEGOL
'ün uyku sınırlarını zorladığı bir saatte Adnan Aybaba stüdyonun soğukluğundan şikayet ediyor: “Biz burada Antarktika gibi olduk, donduk!

Ziya Şengül sıcak sevmediği için biraz fazla havalandırılmış galiba stüdyo. Ekip, Aybaba'nın bu çağrısını “Gençleştirir Adnan'cığım... Kan dolaşımına iyi gelir...” filan diyerek geçiştirdi.

Haberin Devamı

Adnan Aybaba'nın “Tigana da Fransız malı, bana kalsa onu da yollarım” türü çıkışına ise Serhat Ulueren “Ama Tigana da Fransa Federasyonu'na savaş açmıştı” diyerek müdahale etti.

Aybaba, “O zaman kalsın, bizim tarafa geçmiş” dedi ve hem Tigana'yı hem de spor kamuoyunu rahatlattı!!!

 Ricardinho, İlyas Salman'a benziyor mu?

GÜNDÜZ saatlerinde Lig TV'de “Kara Kartal” programı başladı. Bir yandan işimle uğraşıyorum, bir yandan da kulağım televizyona takılıyor ister istemez.

“Beşiktaşlıların Lakapları” konulu bir haber başladı.

Sigarayı bırakıp kürdan veya lolipop kullanmaya başlayan Tigana'nın lakabı Red Kit imiş. “Acaba kim hocaya Red Kit demeye cesaret edebilir?” diye düşündüğüm sırada İbrahim Akın'ın lakabının da “Veliefendi” olduğunu öğrendim. Sergen'den boşalan at yarışı meraklısı futbolcu kontenjanını İbrahim Akın doldurmuş meğersem...

Ama asıl darbe Ricardinho'dan geldi. Dış ses şöyle anlatıyor olanı biteni: “Veeeeeee Ricardinho! Arkadaşları fiziksel benzerliğinden dolayı Ricardinho”ya “İlyas Salman” diyormuş. Ricardinho da bu lakabını benimsemiş...”

“Erkek Güzeli Sefil Bilo” ile Ricardinho'nun fiziksel benzerliğini bulup ortaya çıkaran ve bunu lakap olarak arkadaşlarına da benimseten Beşiktaşlı futbolcuları (Veya Kara Kartal programını) tebrik etmek düşer bana da.

Ben pek benzetemedim de!..

Haberin Devamı

Rıdvan 75 puan dedi

RIDVAN Dilmen, cumartesi gecesi Galatasaray maçı sonrasında NTV'de şampiyonluk için gereken puanı açıkladı: “75 puanı bulan şampiyon olur...”

Rıdvan Dilmen'in bu tür hesaplarının pek şaşmadığını hepimiz biliyoruz. Bu sebepten alın elinize kalemi kağıdı ve fikstürü kendinizce bir hesap yapın bakalım bugünden.

75 puan geçen yıllara göre çok düşük ama Şeytan Rıdvan bu, elbette bir bildiği, bir gördüğü vardır...

 Stüdyo ahalisi Yavuz'a niye estağfurullah dedi

BÜLENT Yavuz 3'üncü Devre'de, biraz da kendi attığı nutuğun gazına gelmiş konuşuyor: “Ben MHK Başkanı'yken beni kimse arayıp hakem istememiştir, isteyemezdi de. Arayıp ‘Şunu bunu istemiyoruz' dedilerse de biz yapmamışızdır...”

Sonra duruyor ve cümlesini şöyle tamamlıyor: “Onu (Kulüplerin isteklerini kast ediyor) 3 hafta yaparsınız, dört hafta yaparsınız sonra çok afedersiniz ‘sktr'i yersiniz...”

Ufak çaplı bir şok yaşayan ve “Ne dedi Bülent duydun mu?” gibilerden birbirlerine bakan stüdyo ahalisi de “Estağfurullah” demeyi ve konuyu kapatmayı tercih etti doğal olarak.

Haberin Devamı

Canlı yayın kazası böyle oluyor işte...

 

Yazarın Tüm Yazıları