Ataköy’ü neden satıyoruz

’REKABETSİZ satış’ (28.8.2008) başlıklı yazınızda, İdaremiz ile ilgili belirtmiş olduğunuz görüşler üzerine aşağıdaki bilgiyi paylaşmak istedik.

10.07.1986 tarihinde T.Emlak Bankası TAŞ ile Ataköy Turizm Tesisleri ve Tic. arasında imzalanan yap-işlet-devret sözleşmesine göre kiralanan arazi İstanbul, Bakırköy Zeytinlik Mah. 564 ada 151 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde yer almakta olup, sözleşme konusu bölüm yaklaşık 139.000,00 m2’dir. Kira sözleşmesinin süresi 10.07.2038 yılına kadar devam etmektedir.

T.Emlak Bankası’nın tasfiyeye girmesinden sonra İdaremize devredilen taşınmaz hakkındaki anılan sözleşme hükümlerine göre son üç yılın ödemeleri; Temmuz 2006’da 2.179.052,00, Temmuz 2007’de 2.489.376,00, Temmuz 2008’de ise 1.946.810,00 YTL olarak gerçekleşmiştir.

Ortalama 2.200.000,00 yıllık kira getirisini bakiye kira süresi olan 30 yıllık olarak düşündüğümüzde İdaremizin yaklaşık 66.000.000,00 YTL kira bedeli tahsil edebileceği ortaya çıkmaktadır.

Oysa çalışmaları halen devam eden ve 04.09.2008 tarihinde yapılacak ihale sonucu satışın muhammen bedelden bile gerçekleşmesi halinde İdaremizce tahsil edilecek meblağın 30 yıllık faiz getirisi söz konusu kira bedelinden çok daha fazla olacaktır. Bu durumda da kamu zararı değil kamu yararı gerçekleşmiş olacaktır.

A-B-C MOTELLERİ

Öte yandan, gene 564 ada 151 parsel içinde, yaklaşık 159.000 m2’lik bölümde yer alan A-B Motelleri (yeni adı Nix Otel) ve C Motelleri hakkında Emlak Bankası tarafından başlatılan ve 15 yıllık uzun bir süredir devam eden hukuk mücadelesi 2008 yılı Haziran ve Temmuz aylarında nihayet sona ermiş ve her iki bölüm hakkında da mahkemelerce İdaremiz lehine müdahalenin men’i kararları verilmiştir. C Motelleri bölümü tahliye edilerek taşınmazın bir bölümü İdaremiz zilyetliğine geçmiştir.

Bu nedenle, bugüne kadar atıl bırakılarak kamu menfaati engellenen bu çok değerli parselin diğer bölümleri de kısa zamanda İdaremizce değerlendirilerek önemli bölümü yeşil alan, rekreasyon alanı ve halka açık gezi alanı olarak halkın kullanımına bırakılacak, diğer bölümler de, alanın ’turizm bölgesi’ niteliğine uygun tesislerle İstanbul halkına ve ülkemize kazandırılacaktır.

Konunun verilen bu bilgiler çerçevesinde değerlendirilmesi temennisiyle, gösterdiğiniz ilgiye tekrar teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz."

TOKİ, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

Cengiz Kaptanoğlu: Borçlarımı ödedim

KAPTANOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve eski AKP Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu’dan gelen açıklama şöyle:

’REKABETSİZ satış’ (28.8.2008) yazınız içinde ’Emlak Bankası’nın başını yiyen denizcilik kredilerinin lehtarı’ diye bahsettiğiniz Dati ortaklarının hiçbirinin Emlak Bankası’na borçları kalmamış ve tamamı ödenmiştir.

Size bir örnek olsun diye kendi firmalarımızla ilgili Emlak Bankası Tasfiye Kurulu’ndan alınan bir yazıyı ve Dati’nin büyük ortaklarından olan Deniz Nakliyat AŞ’nin Özelleştirme İdaresi’ne antlaşma tarihinden beş sene evvel nakden ve tamamının ödenmesi yazıları ektedir.

(Kaptanoğlu’nun gönderdiği belgelerde; Kaptanoğlu’nun grup şirketlerinin (Kaptanoğlu, İleri, Güneş, İzmar, Eser ve Cenk Denizcilik’in) kullandığı kredilerden kaynaklanan borçların 1.1.2002-31.12.2008 tarihleri arasında ödenmek üzere protokole bağlandığı, ödemeler sürmekteyken kalan borçların 17.2.2006 tarihinde vadesinden önce nakden ve defaten ödenerek tasfiye edildiği. Tasfiye Halindeki Emlak Bankası’nın bir yazısında görülüyor. Ayrıca Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci imzalı yazıda da, bankadan kullanılan kredi borçlarının 2006’da vadesinden önce nakden ve defaten ödendiği, 27.950.000 dolarlık 6 senedin iade edildiği belirtiliyor.)

Başkomutan

26-30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin zaferle sonuçlanması, Kurtuluş Savaşımızın da cephedeki belirleyici ve son savaşı olmuştur. 9 Eylül’de İzmir’e giren Türk ordusu, 11 Ekim 1922’de de Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla zaferini tescil ettirmiş ve Lozan’ın yolunu açmıştır.

Bu zafer, tüm zamanların en büyük başkomutanı, en büyük askeri dehası, en büyük siyaset adamı ve devrimcisinin ve ona inanan büyük Türk ulusunun yarattığı bir zaferdir. Bu zafer öyle büyük, öyle yüce ve öyle destanımsıdır ki, bugün bile analizini yapmak bilgelik ister, akıl ister. Düşünebiliyor musunuz, bir tarafta her türlü yokluk ve yoksulluk içerisinde işgale uğramış ve nüfusu 13 milyona yakın bir Anadolu, diğer tarafta İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan... Her türlü lojistik ve istihbarat destek, devasa teknolojik savaş araç gereçleri ve toplam 100 milyonları aşan insan kaynakları. Tüm bu asimetrik duruma rağmen, işgal altındaki yaklaşık 150.000 kilometrekarelik vatan toprağı 14 günde yeniden işgalden kurtarılıyor. Böyle bir zafere imzasını atmış bir ulusun evladı olduğum için onur duyuyorum. Emperyalizmi ülkemden söküp atan, devrimlerin ve aydınlanmanın mimarı, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu bir yurttaşı olmaktan kıvanç duyuyorum ve Kurtuluş Savaşı’nın eşsiz başkomutanı, şehitleri ve gazilerinin önünde minnetle ve saygı ile eğilirken, onlara layık olabildim mi diye kendime sormadan da geçemiyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nız kutlu olsun!

Hasan KOTAN

Toplum kültürü

SPOR motivasyonu toplumda olursa onu idare edenlere de geçer. Türkiye’de kışın kardan yolu kesilen çok köy ve kasaba var. Ama ünlü bir kayakçı yok. Dağlık bölge çok. Ama dağcılık, daha çok turistik nitelikte. Ülkenin üç tarafı deniz. Büyük göllerimiz var. Ama rüzgárlı koylarda yelkenliler dolaşmıyor. Deniz sporlarında ün kazanmış sporcularımız yok. Tatil sitelerinde halk kıyıda çakıl taşlarıyla oynuyor ve güneşleniyor. Pijama ile (ya da haşema) denizi hamam gibi kullananlar da var. Türkiye’de deniz, Anadolu halkı için hapishane parmaklığı gibi...Doğan KUBAN

Pekin ve ÖSS/OKS

ÖĞRENCİLER hafta sonu ve hafta içi artan tüm zamanlarını test çözmeye, dershanelere ayırmaktadır. Hatta, yetenekli olan ileride iyi sporcu ve sanatçı olabilecek birçok öğrencinin sadece sınav kaygısıyla spor ve sanat etkinliklerinden vazgeçtiklerini görmekteyiz. Pekin Olimpiyatı’nın ardından kamuoyunda tartışılmaya başlanan olimpiyattaki başarısızlığın en büyük nedenlerinden biri, yıllardır uygulanmakta olan ÖSS ve OKS tipindeki sınavlardır.

Behçet YAVUZ-

Eğitimci-İZMİR
Yazarın Tüm Yazıları