Ankara için söz değil eylem zamanı

HÜRRİYET Ankara’da (20.3.2008) Melih Gökçek’le ilgili haberi okurken bir cümle dikkatimi çekti. Şu yorumu yapıyor; bir kentin modernliği neyle belli olur. Aydınlık, yeşillik ve kaldırımlarının alçak olmasıyla.... Çok doğru.

Üç dönem başkanlığında çok önemli bir teşhiste bulunmuş Gökçek... Bu söylediği özellikler ve çok daha fazlası medeni şehirlerde mevcut zaten. Vahim olan Ankara’nın bundan nasibini almamış olması. Çünkü;

1- Ankara’nın herhangi bir sokağı değil Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun bulunduğu Çankaya Caddesi’nde bile çok kısa süre öncesine sokak ışıkları yanmıyordu.

2- Yeşillik olarak ne kastettikleri önemli. Kurumuş çalılarsa evet doğru şehrin her yerinde var.

3- Kaldırımlar ise tam bir facia... Yeni yapılanlar bile kırık dökük. (Nasıl bir kalite kontrol sistemleri varsa İstanbul’dan gelen Ankaralı bir arkadaşımın yorumu herşeyi özetliyor; "Ankara’ya bomba düşmüş gibi, ne yol kalmış ne kaldırım.")

Evet sayın Başkan Ankara’da hangi yaptığı işle gurur duyuyor, merak ediyorum. Ulus, Kızılay bitmiş. Tam bir kaos. Tabela kirliliğinden göz gözü görmüyor. Kuğulu Kavşağı yakında dünya literatürüne geçer banyo fayansları ve şehri ikiye bölmesiyle... Tunalı trafik yoğunluğuyla boğulmuş. Arjantin Caddesi’ne yıllardır el sürülmüyor. Örnekleri çoğaltmak hiç zor değil. Yani sonuç olarak alt geçitler, şehrin 30 km dışına parklar yapmak hizmet vermek anlamına gelmiyor. Ankara’da yapılacak çok iş var. Polemikle günü kurtarmak zamanı geçti artık...

N.CENGİZ

Biliyor musunuz

TÜRK Dil Kurumunda 12 yıl görev yaptığını bildiren Türk Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’in, Atatürk’ün kurduğu bu kurumun bodrum katına mescit yapıldığını belirterek "Herhalde oranın Türkçesinin üstüne bir de Fatiha okurlar, TDK için yöneticiler biz Atatürk’ün kurumuyuz demesinler artık" dediğini... AKP Merkez Disiplin Kurulu kararıyla partiden ihraç edilen ve ’turşu festivalleri’ ile tanınan Çubuk Belediye Başkanı Adem Tuğluca’nın "Ben partimin ve bana oy verenlerin başını öne eğdirecek en ufak bir yanlışlık yapmadım" dediğini...

Siyasetçi çocuklarından Henry tavrı bekliyoruz

SAYIN
Ali Babacan "Eğilimimiz Afganistan’a yardımın arttırılması yönünde. Askeri kararları önümüzdeki günlerde vereceğiz" diyerek cepheye asker gönderilmesine ışık yakmış anlaşılan. Ancak, ne zaman siyasilerin çocukları ülkemin çıkarı için; İngiltere veliahtı Prens Henry’yi örnek alıp Afganistan’a gidip cephede savaşırsa o zaman benim bir vatandaş olarak diyeceğim olamaz. G.T.

İşte hak ve hukuk

YARGITAY
Başkanı Hasan Gerçeker, gerçekten de çok önemli bir konuşma yaptı.

Her kelimesi özenle seçilmiş olan bu ’Hukuk Dersi’ni, bilhassa siyasilerin çok iyi okuması gerekiyor. Çünkü bugün hukuka saldıranların yarın ’hak, hukuk, adalet nerede?’ diye feryat etmeye hakları olmayacaktır. Yıktıkları kurumların altında sadece rakipleri değil kendileri de kalacaklardır.

Oruç YILDIRIM

GÜNÜN SÖZÜ

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün artık yapabilecekleri tek icraat istifa etmektir."

(İP Genel Başkanı

Doğu Perinçek)
Yazarın Tüm Yazıları