Anadolujet Ankara’dan en çok İzmir’e uçuyor

TÜRK Hava Yolları Basın Müşavirliği, bugünden itibaren AnadoluJet seferlerinin arttırılacağını açıkladı. Bu konuda yapılan açıklamada şöyle deniliyor:

"23.4.2008 tarihinde Ankara merkezli uçuşlara başlayan Anadolujet, yoğun ilgi nedeniyle 23 Haziran’dan itibaren sefer sayılarını arttırma ve Ankara-Denizli hattında uçma kararı aldı.

Ankara’yı tüm Türkiye’ye bağlayan ve yolcularına uygun fiyatla uçuş olanağı sağlayan AnadoluJet 23.4.2008’de haftalık 304 seferle başladığı operasyonuna 23 Haziran’dan sonra 20 şehir ve toplam 370 seferle devam edecek.

Yeni tarifeye göre... Haftada 21 sefer icra edilen İzmir seferleri 28’e, 21 sefer icra edilen Antalya uçuşları 26’ya, haftada 7 sefer olan Van uçuşları 14’e, haftalık sefer sayısı 7 olan Erzurum uçuşları 12’ye, haftada 4 sefer icra edilen Batman ve Mardin seferleri 5’e, haftada 3 sefer yapılan Muş, Samsun, Adıyaman seferleri 4’e, haftada 2 sefer gerçekleştirilen Kahramanmaraş 3’e çıkarıldı.

1 Temmuz 2008 tarihinde başlayacak Ankara-Denizli seferleri ise haftada 3 olarak planlandı. Ankara Denizli seferlerinin tarifesi ise şöyle: Salı, Perşembe, Cuma 08.00-09.00

Denizli-Ankara seferleri iise Salı, Perşembe, Cuma 09.35-10.35.

(www.anadolujet.com)

Ayaş’a yazık oluyor

ANKARA’nın merkez ilçesi Ayaş’ta örnekleri bir elin parmakları kadar az sayıda olan tarihi konaklar, ’restorasyon’ adı altında bir bir yok edilmektedir.

Şu anda Ayaş merkezde, çarşı meydanında bulunan bir tarihî konakta gerek dış cephe ve gerekse iç kısımlarda yapılan değişikliklerle orijinal yapısı ve görünümü bozulmaktadır.

Bunu ispat için, Tarihî Konağın 2006 yılında çekilmiş resmiyle, bugün yapılmakta olan restorasyon çalışmalarının safhalarını gösteren resimlere bakmak yeter.

Görüldüğü gibi 110 yıllık bu binanın dış cephesi ahşap desenli ve dolgu tuğla desenli olarak inşa edilmiş olup ahşap kısımların ve dolgu tuğlaların üzeri özel bir vernikle boyanarak korunmuştur.

Şu anda yapılan duvar yenileme tuğlaları dolgu tuğla değil asmolen tabir edilen tuğlalardır ve bu tuğlaların üzeri beton sıva ile kapatılmıştır.

Bu tarihî bina gerek konumu ve gerekse yapı tarzı ile örnek bir tarihi mirastır. Özellikle ön cephesini süsleyen ahşap ve dolgu tuğla desenleri beton sıva ile tamamen kapatılmıştır. Kanımca bu tarihi katletmektir.

Bu konuda Ayaş Kaymakamlığı’na yaptığım başvurudan hiç bir sonuç alamamış bulunmaktayım. Neden olarak sanıyorum ki, ihale usulüne uygun yapılmadığından müteahhit firma işin kolayına kaçarak bu cinayeti işlemektedir. Çünkü aslına uygun olarak yapılan restorasyon hem zaman açısından uzun bir süreyi gerektirir ve hem de maliyet açısından oldukça külfetlidir.

Bu tarihî konak Kültür Bakanlığı’nca 2. derece tarihi eser olarak kaydedilmiştir. Binanın mülkiyeti Atillá Attaroğlu adlı şahıstan Kültür Bakanlığı’na intikal etmiştir. Kültür Bakanlığı ’üst kullanım hakkını’ 30 yıllığına Ayaş Kaymakamlığı’na tahsis etmiştir. Restorasyon işi Ayaş Kaymakamlığı tarafından müteahhit firmaya yaptırılmaktadır.

Açıkça görülen odur ki müteahhit firma fáhiş kárından başka bir şey düşünmemekte bu nadide yapıya hiç acımadan kıymaktadır. Daha da acısı kamu yönetiminin duyarsızlığıdır.

Nuh Naci DURMUŞLAR

Kültür mirası hepimizin malı

AYAŞ Şıhmuhittin mahallesinde 1899 yılında, Övem oğlu Agop Bataryan ve Ohannes oğlu Artin Taşcıyan tarafından yapılan tarihi evler aslına uygun restore edilmeyerek adeta katledilmektedir. Kültür mirası hepimizin malıdır. Bu konuya eğilirseniz tarihi mirasımız yok olmayacaktır.

Selman UĞUR-

Ayaş Belediyesi Meclis üyesi
Yazarın Tüm Yazıları