Ajda’nın ilk külotlu çorabı Taş Bebek’ten!

Bu yüzden saat 21.30 civarı Babylon topraklarındaydım ve daha içeri girer girmez Ossi Müzik’in sahibi Hakan Eren beni kulise alıp Gönül Yazar’la tanıştırdı.

Taş Bebek (maşaallah) taş gibi karşıladı beni ve o şaşaalı tüylerini, takılarını filan takmaya başladı.

"Ama" dedi, "Bunları ilk şarkıdan sonra üzerimden atacağım, çünkü biliyorsun bu gece batı şarkılarımın gecesi".

Yazar’ın Babylon’da olma sebebi zaten, 1966-1974 arası söylediği pop şarkılarından oluşan albümün piyasaya çıkması. "Nisan Yağmuru", "Laf Aramızda" ve "Arkadaşımın Aşkısın" gibi "poplar" çalınacak bu sefer, "musiki" yok yani.

Bu arada Gönül Yazar hazırlanıyor ama, bir yandan da nefis anekdotlar anlatıyor hayatıyla ilgili. Mesela her evlendiğinde eve bir tane şampanya alırmış. Bir sene sonra eşiyle içebilmek için.

Ama heyhat, hiçbir evliliği bir yılı aşamadığı için o şampanyalar sonradan hep arkadaşlarla hüpletilmiş!

"Yine de" diyor Gönül Yazar, "Hande Ataizi’den iyiyim ya, o en fazla bir gün evli kalabildi. Benim en kısası yine on gündür".

Tatlı muhabbet sonrası sahneye çıkıyor sonunda taş bebek ve şarkı aralarında yine şahane anılarından bir demet (yasemen) sunuyor bizlere.

Yurtdışından külotlu çorap getiriyormuş mesela. Ki o zamanlar Türkiye’de külotlu çorap filan yok. Muş yani. Ve Ajda Pekkan bu külotlu çorapları görünce (muhtemelen bir çığlık atıp) "Gönül’cüm bana da getir bunlardan" demiş. Ajda’yı kırar mı taş bebek, getirmiş tabii.

Özetle, Ajda’nın ilk külotlu çorapları Gönül Yazar’dan hediyeymiş, bu seksi ayrıntıyı da cımbızlamış oluyoruz popella tarihinden.

Ki hep diyorum, Gönül Hanım şu ayrıntıları bir kitapta toplasa artık.

Ortalık yıkılır, kim bilir neler çıkacak sandıktan...

PARTİ KALABALIĞI NOTU: Herhalde Babylon Babylon olalı böyle remiks bir kalabalık görmemiştir. Bir yanda Adnan Şenses, Sacit Aslan, Güngör Bayrak öte yanda Aysu Baçeoğlu. İki adım ötede Eyşan Özhim ve (Ritz Cumhuriyeti’nden) mimar Eren Yorulmazer. Araya kaynamış birtakım Japonlar. Ayrıca Gönül Yazar’ın Q Jazz’da tanışıp davet ettiği New Orleans cazcıları. Ortaya karışıktı durum yani. Fazlasıyla...

2. Beyoğlu granit şenlikleri

Birincisine kış sezonunda şahit olmuştuk, yaklaşık bir üç ay.

Şimdi sessiz sedasız ikincisi başladı. Tam yaz başlangıcında.

Kışın döşenen Çin granitleri bu kez öz be öz Türk granitleriyle değiştiriliyormuş. Kocaman kocaman yazmışlar zaten.

Bu değiştirme işlemi için para ödenmediği açıklaması yapılsa da çok önceden, zihinlerimizde yine aynı pis koku: Birileri para kazanıyor işte!

Kışın da Mozambik granitleri filan döşenebilir, hazır olalım derim şimdiden...