GeriKanuni Hak Ve Yasalar Şiddet Dayaktan İbaret Değil!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Şiddet Dayaktan İbaret Değil!

Şiddet Dayaktan İbaret Değil!

Hukuk kurallarına göre şiddet nedir?

Ülkemizde kadınların büyük bir kısmı şiddetin sadece dayaktan ibaret olduğunu sanıyor. Kanunda onu koruyan maddelerden de bihaber durumdalar. Şiddetin tanımı ve kadınların sahip oldukları hakları anlatan Avukat Birgül Sönmez Şimşek, ciddi uyarılarda bulunuyor.

Hukuk Şiddeti Nasıl Tanımlıyor?

Kadınların yaşamış oldukları şiddet, genelde ülkemizde fiziksel şiddet olarak algılanmaktadır. Fakat Türkiye’nin taraf olduğu SEDAV sözleşmesi ve iç hukuktaki birçok madde ile artık şiddet, bilinen halinden çok daha farklı tanımlanıyor. Şiddet sadece fiziksel değil, cinsel, ekonomik ve psikolojik unsurları da kapsamaktadır. Hatta tehdit ve baskı ile kişinin bir yerden başka bir yere zorla götürülmesi de şiddet kapsamına girmektedir. Bu koşullar içinde mağdur kişinin şiddete uğradığı kabul edilmektedir.

Şiddete Uğrayan Kadını Kanun Nasıl Koruyor?

Ülkemizde şiddetle ilgili en çok 4320 sayılı kanun kullanılmaktadır. Ailenin korunmasına dair kanun kapması ise şöyle:

Aynı çatı altında yaşayan eşlerden birinin diğer eşe veya çocuklarına veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine; mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını ihbar edilmesi halinde yasal işlem başlatılır. Mağdur olan kişi kendisi başvuru yapabileceği gibi 3.şahıslar da bu ihbarı ilgili birimlere iletebilir.

Şiddet uygulayan eş ya da aile bireyi hakkında 4320 sayılı yasada bildirilen tedbirler uygulanmaktadır. Mahkemeler son dönemlere kadar şiddetin var olduğunun ispatlanması için rapor istemekteydiler. Son zamanlarda savcılıklar ve aile mahkemesi hakimleri tarafından, özellikle Türkiye’de yaşanan tehdit ve ölüm olayları nedeniyle ayrıca avukatların ve sivil toplum örgütlerinin verdiği mücadeleler sonrası bazı şiddet unsurlarının raporla belgelenemeyeceği kabul edildi. Artık “Şiddet görüyorum” demeniz yeterli görülerek şiddet uygulayan eş veya aile bireyi hakkında uzaklaştırma kararı verilmektedir.

Psikolojik ve Ekonomik Şiddet Örneği

İkisi de üniversite mezunu olan bir çiftin durumu psikolojik ve ekonomik şiddete güzel bir örnek teşkil ediyor. Koca eşine karşı fiziksel şiddet uygulamıyor fakat sürekli hakaret ediyor. Ev içinde onu aşağılayıcı sözler kullanarak kendisinin üniversitedeki bölümünün daha üstün olduğunu, daha fazla gelirinin olduğunu söylüyor. Eşinin üniversite de bitirse çalışmadığı zaman bir “hiç” olduğunu iddia eden sözler sarf ediyor. Ayrıca kadın geliriyle eve destek olup çocuklara bakmaya çalışırken kocası eve hiçbir destek sunmuyor. Bu kişi başvurduğunda kendisine 4320 sayılı kanundan yararlanabileceğini söyledim. Aldım yanıt ilginçti: “Ama beni bugüne kadar hiç dövmedi…”

Böyle bir durumda dövmesi gerekmiyor. Sürekli hakaret ve tehdit etmesi yeterli bir unsur. Bu hikayede ekonomik şiddet çok bariz bir şekilde var. Türkiye de fiziksel şiddet kadar yaygın olan şiddet tipinin ekonomik şiddet olduğunu gözlemlemekteyiz. Fakat kadınlar bunu o kadar normalleştirmiş ki, bunun bir şiddet olduğunu düşünemiyor. Ülkemizde elbette ekonomik anlamda sıkıntı yaşandığını hepimiz biliyoruz. Birçok aile çok zor koşullarda geçiniyor ama bu ekonomik yoksunluğun faturası kadına kesiliyor. Bu durumun nedenini yaratan kadınmış gibi, erkek “Ben zaten kazanamıyorum. Kazandığım 3 kuruşu da sana vermeyeceğim” şeklinde bir tavra bürünüyor.

Kadınlar İlk Adım Olarak Nereye Başvurmalı?

Şiddete uğrayan kadın ilk olarak karakola ya da doğrudan Cumhuriyet Savcılığı veya Aile Mahkemesi’ne başvurabilir.

Nihayetinde uzaklaştırma kararını veren aile mahkemesidir. Siz karakola da müracaat etseniz, karakol bu evrakı savcılığa, savcılık da aile mahkemesine gönderecektir. Siz bu zincirin arasında istediğiniz yere başvuru yapabilirsiniz. Prosedürün uzamasından kaçınıyorsanız en uygunu Aile Mahkemesi’ne gitmek olacaktır.

4320 Sayılı Maddenin Eksik Yanları

4320 sayılı kanun boşanan eşleri korumuyor. Bu yüzden birçok koca boşandığı halde hala eski eşi çocuklarının annesi olduğu için yaşam biçimini onun istediği gibi sürdürmesini istiyor. Ya da kıskançlık gibi birçok faktörden dolayı boşandığı eşinin artık onun eşi olmadığını kabul edemiyor ve kadın üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Maalesef 4320 sayılı kanun, boşanan eşleri kapsama almadığından kadın 4320 sayılı kanundan yararlanıp uzaklaştırma isteyemiyor.

Şu sıralar bu kanunla ilgili mecliste görüşmeler yapılıyor. Henüz somut bir adım atılmadı ama boşanmış eşleri korumaya alacak bir değişiklik olacağına dair bir beklentimiz var.

Nafaka da Kanun Kapsamında

Kadınların şunu da unutmaması gerekiyor; 4320 sayılı kanunda tedbirlere hükmedilirken sadece uzaklaştırma kararı verilmiyor. Nafaka ya da hükmediliyor. Elektrik, su ve doğalgaz faturaları yanında oturulan konutun kadına ve varsa çocuğa tahsisine karar verilebiliyor. Ve bunları kadın hiçbir masraf yapmadan hizaya koyabiliyor. Bunları yerine getirmezse koca hakkında ceza mahkemesinde dava açılabiliyor ve koca ceza alıyor.  

Kadına karşı şiddete hayır demek ve kampanyamıza destek olmak için bir imza da siz atın!

False