“İlk bölümden sonra güzel tepkiler aldım”

Kıvanç Kasabalı, uzun bir aradan sonra Kanal D’nin sevilen dizisi Merhamet’e Sinan karakteriyle dahil oldu. Kasabalı, bir dönem ekranlardan uzak kalmasının sebebini, oynadığı dizideki rolünü ve eşi Sedef Avcı’nın hamilelik dönemini anlattı.

Röportaj: Gülbahar Karakuş

“SİNAN KARAKTERİNİ BEN DE ÇOK SEVDİM”

Sevenleriniz sizi yeniden ekranda görmekten memnun... Tepkilere ve sosyal medyada yazılanlara bakılırsa, canlandırdığınız Sinan karakterini de çok sevmişler...

Evet, öyle görünüyor. Sinan karakterini ben de senaryoyu okur okumaz çok sevmiştim. İlk bölümden sonra güzel tepkiler aldım, bu çok hoşuma gitti.

Sinan’ı neden bu kadar çabuk benimsediler, sevdiler dersiniz?

Sinan sağı solu çok belli olan biri değil. Ne zaman ne yapacağı kestirilemeyen, aslında tehlikeli bir adam. Bu ilginç geliyor olabilir.

“KIZDIĞIM ZAMAN BEKLENMEDİK TEPKİLER VEREBİLİRİM”

Bu, daha önceki canlandırdıklarınızdan çok farklı bir rol. Teklif ilk geldiğinde ne düşünmüştünüz?

Doğru, daha önce canlandırdığım karakterlerden tamamen farklı. Böyle farklı karakterler geldiği zaman oyuncu olarak daha mutlu oluyorsunuz, motivasyonunuz artıyor. O açıdan hoşuma gitti.

Peki Sinan’la Kıvanç arasında benzerlikler var mı? Yoksa tamamen taban tabana zıt mısınız?

Aslında zıtız ama bazı anlar bire bir olmasa da örtüştüğümüz taraflar da var.

Mesela?

Mesela benim de ne yapacağım belli olmaz. Kızdığım zaman da, sevindiğim zaman da beklenmedik tepkiler verebilirim. Bunu beni tanıyan insanlar iyi bilir.

“ÇOK YORULMUŞTUM”

Bir dönem ekrandan uzak kaldınız, sebebi neydi?

Üst üste projelerde çalışmış, çok yorulmuştum. Bir dönem hiçbir şey yapmayayım diye düşünüyordum. Nitekim bir sezon iş yapmadım, sonraki sezon da kendime uygun iş bulamadım. O yüzden iki sezon boş kalmış oldum.

Bu süreç uzun bir tatil gibi gelmiştir size...

Yok, o tempoya alışınca insan bir süre sonra boşlukta hissediyor kendini. Bu gibi durumlarda o boşluğu nasıl değerlendirdiğiniz önemli.

Siz nasıl değerlendirdiniz?

Kendimi geliştirmeye uğraştım. Yurt dışından gelen eğitmenlerle çalıştım.

"SETLERDEKİ KOŞTURMACAYI SEVİYORUM”

Setlerde olmanın en sevdiğiniz yönü ne?

Set ortamı herkesin hoşuna gider herhalde... Birçok farklı insan bir araya geliyor ve orada bir iş paylaşıyorsunuz. Koşturmacayı, o curcunayı seviyorum ben...

Sinan’dan ve “Merhamet”ten nasıl bir beklentiniz var?

İnsanlara farklı karakterleri de canlandırabileceğimi göstermek olabilir. Onun dışında bir beklentim yok aslında. Başarılı olmak için elimden geleni yapıyorum. Gelen tepkilere bakılırsa, oyunculuğum adına da bu işin ciddi bir artısı olacak gibi.

“YAPRAK DÖKÜMÜ SETİNDE ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM”

Kariyerinizin dönüm noktası olarak değerlendirdiğiniz bir iş var mı?

Oyunculuğa “Yaprak Dökümü”nde başlamıştım. Oyunculuk anlamında iyi değildim ama yine de karakter sevildi. O sette çok şey öğrendim.

Kötü karakterler oynayınca, bu rollerin altından kalkılınca, oyuncular kendilerini daha mı başarılı hissediyorlar?

Hayır da o yelpazeyi görmek hoşunuza gidiyor. Çeşitli rollerin üstesinden gelirseniz, bu anlamda kendinizi kanıtlarsanız, daha çok tatmin oluyorsunuz. Kötüyü oynayınca daha iyi, daha başarılı hissediyorum gibi bir durum yok yani...

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!