GeriSağlık Bu hastalık sinsice ilerliyor... Polip riskini artıran 10 etken
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Bu hastalık sinsice ilerliyor... Polip riskini artıran 10 etken

Bu hastalık sinsice ilerliyor... Polip riskini artıran 10 etken

Sağlıksız beslenme ve yanlış yaşam alışkanlıkları nedeniyle son yıllarda görülme sıklığı artan kolon kanserinin öncü belirtilerinden olan polipler sinsice ilerlediğinden erken dönemde belirti vermiyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı “Kanser gelişene kadar bulgu vermeyen kolon polipleri, sıklıkla bir yakınmaya sebep olmaz ve kolonoskopi incelemeleri esnasında saptanır. Ancak bu bir yıllık pandemi sürecinde hastaneye gitme korkusu, kolonoskopi taramalarında da büyük düşüşe neden oldu. Ertelenen başvurular uzun dönemde kolon kanserine daha geç tanı konulmasına ve hastalığın daha ileri aşamada saptanmasına yol açacaktır” dedi.

Doç. Dr. Suna Yapalı, Mart ayı Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada polip riskini artıran 10 önemli etkeni anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

"Kolonoskopiden değil, yaptırmamaktan korkmalı"

Poliplerin büyümesi ve habis değişimleri sonucu gelişen kolon kanserinin, ülkemizde kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen 3. kanser türü olduğunu belirten Suna Yapalı, poliplerin de ancak kolonoskopi taraması ile tespit edilebildiğini vurgulayarak “Poliplerin tespit edilip çıkarılması ve kolon kanserinin önlenmesinde en etkin yöntem, kolonoskopi. Poliplerin tam tedavisi için tamamen çıkarılması ve polip dokusunun bırakılmaması, kolonoskopinin bu konuda eğitim almış Gastroenteroloji uzmanı tarafından uygulanması gerekiyor. Kolonoskopi işlemi artık birçok merkezde ameliyat anestezisi olmayan ‘derin uyku’ anlamına gelen derin sedasyon altında ağrısız olarak uygulanıyor. Kolonoskopi yaptırmaktan çok, yaptırmamaktan korkmak gerekiyor” dedi.

Bilgisayarlı tomografi teknolojisini kullanan sanal kolonoskopinin ise, polipleri tespit etmek için kullanılan başka bir yöntem olduğunu; ancak küçük poliplerin saptanmasında yetersiz kaldığını belirten Yapalı, ayrıca sanal kolonoskopide radyasyon maruziyeti olması ve polip saptandığında çıkarılması için tekrar kolonoskopi yapılması gerektiğinden pratik kullanımının sınırlı olduğunu söyledi. 

Dikkat! Bu etkenler, polip oluşma riskini artırıyor

• Yağlı besinler
• Fazla kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketimi
• Lifli gıdaları az tüketmek
• Sigara ve sık alkol alımı
• 45 yaş üzerinde olmak
• Hareketsiz yaşam
• Aşırı kilo
• Ailede kolon kanseri öyküsü olması
• Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi bir inflamatuar bağırsak hastalığı
• Ailesel Adenomatoz Polipozis ya da Lynch Sendromu gibi kalıtımsal geçişi olan hastalıklar. 

Kolonoskopide bu uyarılara dikkat!

• Sebebi açıklanamayan; bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (ishal ya da kabızlık), kansızlık, karın ağrısı, şişkinlik, dışkıda kan ya da makattan kan gelmesi gibi sorunlarınız varsa mutlaka kolonoskopi yaptırın.

• 45-50 yaş üzerinde, sindirim sistemi yakınmanız olmasa da kolonoskopi yaptırmayı ihmal etmeyin, şikayet olmasını beklemeyin.

• Eğer polip saptandıysa hekiminizin önerisi doğrultusunda takip kolonoskopilerinizi düzenli yaptırın.

• Birinci derece yakınınızda kolon kanseri olan kişi veya kişiler varsa 40 yaşından itibaren 5 yıl ara ile düzenli kolonoskopi şart.

• Ailenizde kolon kanseri öyküsü varsa ya da 45 yaşından önce kolon kanseri tanısı alan kişi varsa, ailedeki en genç yaşta tanı konulan kişinin yaşından 10 yıl önce kolonoskopi taramasına başlanması çok önemli.

Bu tip poliplerde kanser riski daha fazla

Bağırsak boşluğuna doğru büyüyen çıkıntılı oluşumlar olan polipler, adenomatöz ve hiperplastik olmak üzere ikiye ayrılırken, kansere dönüşme riski yüksek olan grubu adenomatöz polipler oluşturuyor. Doç. Dr. Suna Yapalı “Adenomatöz polipler ne kadar büyük ise kanser olma riski o kadar yüksek oluyor. Bu polipler patolojik incelemeler ile belirlenen özelliklerine göre sınıflandırılıyor. Kolonoskopi ile saptanan poliplerin patolojik inceleme için tamamen çıkarılması gerekli. Poliplerin sayısı, boyutu ve patolojik özellikleri; takip aralığının belirlenmesinde yol gösterici oluyor. Adenomatöz poliplerin sıklıkla 3-5 yıl ara ile takip edilmesi gerekiyor” diye konuştu.   

 

False