Adalet arıyorum

DEVLETİN ve milletin bölünmez bütünlüğünün temel kaynağı adalettir. Adaletin yok edildiği ülkemizde haybeye gazel okunmaz.

Bu ülkenin gerçek suçluları bazı adalet mensuplarıdır.

Adalet; masum, yasalara ve töresel kurallara uymayı şiar edinen insanlar üzerinde uygulanmaz, bunlar sindirilmez. Ne yazık ki soyguncu, yüzsüz, arsız, gangsterlere gösterilen hoşgörülü davranış, bu ülkeyi yok edecek duruma getirdi.

Korkarım bu iddiamdan ötürü damga yemem.

Bu ülkenin sistemindeki suç ve cezayı; yargılamayı düzenleyen yasaları; inşaat ve makina mühendisleri mi, mimarlar mı, doktorlar, eczacılar mı yaptı? Hayır; sayın hukukçular yaptı. Kendin pişir kendin ye.

Bazı çevreler, bu ülkede adaletin yok olması için elinden geleni yaptı.

Kimse 'sistem' diye tutturmasın...

Vatandaşın ne can, ne de mal güvenliği var.

Ey millet... Eğer bu ülkenin düzeltilmesini istiyorsanız, Adalet Bakanlığı'nı uyarın... Bakanlık, bazı savcı, hakim ve avukatları derhal yola getirmelidir.

TEK HUKUK ADAMI

Türkiye,
hepimizindir.

Bu ülkede bir hukukçu, bir adaletli insan tanırım; o da Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'dir. Allahıma hamdolsun ki, devletimizin başında adaletin üstünlüğü ilkesini amaç edinmiş, gerçek adaletin uygulanmasından ödün vermeyecek kadar yürekli ve kişilikçi gerçek bir hukukçudur o...

Yozlaşan adaletin düzeltilmesinin ardında önce hukuk adamlarının adaletli olması yatmıyor mu?

Böyle giderse tek tek soygun, adam öldürme, kapkaç, tahrik ve maddi- manevi tacizden bunalanlar arasına adalet mensupları da girecektir.

Unutmayın ilahi adaletten kimse kaçamaz.

Zihni DARDOĞA

Beşiktaş 5. Noter Katibi


Bu harç kimin adına kesiliyor


ARACIMIZIN ruhsat muamelesi nedeniyle Maltepe Trafik Tescil'e, aracı firma tarafından adımıza ödenen harç makbuzunda hiçbir kurum ve kuruluşun ismi kaşe ve belirleyici bir bilgi yok. Bu para hangi kuruma gitmiş, hesaplara intikal etmiş midir? Bu kadar başı boş bir sistemde ve sıkıntılı günlerde, milyonlarca ifade edilen hortumlamaların, çalıp çırpmaların yaşandığı ülkemizde bu makbuzu verenlerden dürüstlük beklemenin ne derece doğru olduğunu tartışmak gerekir.

Gerçi makbuzdaki rakam 19 milyon gibi küçük bir rakam. Ama günde yüzlerce muamelenin yapıldığı bir ortamda da ‘Damlaya damlaya göl olur’’ atasözünü hatırlamamak imkansız.

Tahsin E.YAVAŞ-İSTANBUL

Zeugma Müzesi’ni siz ilerde görün


‘ZEUGMA'yı gösteriş için mi kurtardık’ (23.5.2003) başlıklı İstanbul'dan Özlem Özeren imzalı yazıya Gaziantep Müze Müdürü Hamza Güllüce şu açıklamayı gönderdi:

‘‘Müzemiz 1999-2000'de yapılmış olan Zeugma kazılarındaki muhteşem buluntuları ile gündeme oturmuş, bu durum hem iş potansiyelinin, hem de ziyaretçi sayısının artmasına neden olmuştur. Bütün uzmanlar idealistçe çalışan müzemizde iş yoğunlunun eser sayısı ile doğru orantılı olarak artması, teşhirdeki bazı eksikliklerin oluşmasındaki en büyük etkendir. Ancak her mozaiğin görülebilmesi için teşhire dönüşümlü olarak konulan mozaiklerin mitolojik bilgilerinin İngilizce metinlerini hazırlamak hemen hemen mümkün olamamaktadır. Konu ile çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir.

Bir diğer eleştiri konusu ise müzemizin güvenliği ile ilgili olmuştur. Müzemizde ziyaretçiyi rahatsız etmeden, uzaktan izlemek, güvenlik personelimizce ilke edinilmiş bir davranış biçimidir. Ayrıca, müzemizin güvenliği ile ilgili ziyaretçilerin bir fikir edinmelerini sağlamak güvenlik açısından olumsuz bir tavırdır. Bu nedenle müzemizin güvenliği kendi içinde, kimselere nasıl sağlandığı konusunda ipucu vermeyecek şekilde düzenlenmiştir. Konu ile ilgili herhangi bir zafiyetimiz bulunmamaktadır.

Müzeye girişin 1 milyon lira olması şaşırtıcı ve yanlış bir konu değildir. Kişi hak ve özgürlüklerinin olduğu demokratik ortamlarda olması gereken budur.’’

Daha sonra konuştuğumuz Güllüce, ‘‘Eğer 8 basamak yukarı çıksaydı, bu kardeşimiz, gördüğü aksaklıkları anlatabilir, biz de devam eden onarımlardan sonra bu müzenin dünyada nasıl bir yeri olacağını kendisine anlatır ve İngilizce metin ve kitapların tamamlanmakta olduğunu söyleyebilirdik’’ dedi.

Sayın Bakan biz hep koyun muyuz


SAYIN Ertuğrul Özkök'ün ‘‘Kumarı seven dikenine katlanır’’ (24.7.2003) başlıklı, ‘‘Bir Dinç Bilgin'in, bir Mehmet Emin Karamehmet'in, bir Uzan Ailesi'nin, öteki 6-7 ailenin bize maliyetinin 25 milyar doları bulduğunu’’ anlatan ve yüksek faize kanıp ‘‘İmar Bankası'na para yatıranların şimdi de'param battı' diye ağlamalarını’’ eleştiren yazısından dolayı kendisini ve gazetenizi kutlarım.

Maalesef tüm hükümetler vatandaşı koyun gibi görüyorlar. Bu nedenle yazacak çok sıkıntımız var. Öncelikle Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'a soruyorum.

Deprem nedeniyle cep telefonu faturalarına özel iletişim vergisi kondu. Biz vatandaş olarak bir yıl uygulanacağını sanıyorduk ve seve seve ödedik. 5 yıl geçmesine rağmen kimsenin vergiyi kaldırmaya niyeti yok.

Benim oğlum Denizcilik Fakültesi'nde okuyor. Türkiye'de öğreniyoruz ki, denizcilik sektörü bitmiş. Yunanistan'da 260 gemi varken, bizde devletin hiç gemisi kalmamış, bunları bize duyuran medyaya teşekkür ediyorum.

Binlerce genç bu fakülteden mezun olacak, bu çocukların işi gemide, ülkemizin olmayan gemilerinde mi çalışacaklar Sayın Bakan?.. Kendi çocukları kadar, bizim çocuklarımızın da geleceğini düşünüp nasıl bir iş imkanı hazırlamayı düşünüyorlar ya da hiçbir düşünmüyorlar mı? Lütfen cevap istiyorum.

Bu sorum da Maliye Bakanı Unakıtan'a; lojmanlarda oturmayan memurlara 200-600 bin lira arasında lojman yardımı ödenmekte. Bunu artırmayacaklarsa silsinler.

Hatice YILDIRIM-ADANA

Talimat gönderildi


‘TALİMAT var uygulama yok’ (25.7.2003) yazısına RTÜK Üst Kurulu Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Neriman Saraçoğlu şu açıklamayı gönderdi:

‘‘Metro FM ve Süper FM adlı kuruluşlara, ilgili yönetmelik ve RTÜK'ün 17.6.2003'teki toplantısınıda alınan 3 numaralı kararı gereğince aynı yerleşim yerine yönelik birden fazla frekans kullanamayacakları bildirilerek sadece Çamlıca'daki vericilerle yayınlarına devam etmeleri, Çamlıca dışındaki kullandıkları yerlerden yayın yapmamaları gerektiği tebliğ edilmiştir. Kuruluşların verilen süre içerisinde bu yönde yapılan tebligata uymadıkları tespit edildiğinden, bir daha Üst Kurul kararı alınmasına gerek olmaksızın durum bu defa söz konusu yayınların durdurulmasının temini amacıyla 23.7.2003 tarih ve 6915 sayılı yazımızla İstanbul Valiliği'ne bildirilmiştir.’’

Ezcacılıktan korkuyoruz


BAĞ-Kur Genel Müdürlüğü ile Türk Eczacılar Birliği arasında imzalanan 2003 protokülüne göre yerli ilaç bedeli 60 gün, ithal ilaç bedeli 30 gün içerisinde ödenecektir.

Ancak bu süre yerli ilaçta 150, ithalde 90 günü aşmıştır. Geri ödeme şartları ile; sattığımız ilacı kredi ile yerine koyuyoruz. Satıştan mutlu değil, tedirgin oluyoruz. İnsan sağlığının rakamlarla ezilmesine şahit oluyoruz. İlaç yok demenin utancına sürükleniyoruz.

Ecz. Cihan DİNÇ

Antalya Eczacı Odası Başkanı


Tütüncüler Bankası


TÜRKİYE Tütüncüler Bankası emeklileriyiz. Bankamız çalışanlarının mensubu bulunduğu sandığımız, tüm aktif birikimlerine rağmen bizlerin rızası hilafında SKK'ya, (açılan davalar devam ederken) Bakanlar Kurulu kararı ile devredilmiştir. Maaşlarımız ne olacak. Ayrıca sandığımızın sunduğu %40 + emekli maaşı fazlalığı ve emeklilere sunulan emeklilik priminden mahrum bırakıldık.

İskender BEFA-İZMİR

Biliyor musunuz?


İÇİŞLERİ Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan oğlu, avukat Murat Aksu'nun adının kulislerde, AKP'den Bakırköy Belediye Başkan adayları arasında geçtiğini...

ANTALYA Finike İsimsiz Koyu'na yanaşan Lübnan bandıralı 'Yel' isimli yük gemisinden 400 ton kaçak mazot indiren 4 kamyon ile bir otomobilin jandarma tarafından ele geçirildiğini, gemi personeli ile şoförlerin gözaltına alındığını, geminin merkezi Mersin'de bulunan bir petrol şirketinin malı olduğunu, mazotun uluslararası karasularda seyreden gemilere satılmak üzere KKTC'nden satın alındığının ortaya çıkarıldığını...

Biliyor musunuz

MESAJ


DEMOKRATİK DİRENİŞ CHP'in İstanbul'daki 32 ilçe başkanı, 3 Ağustos’taki il kongresi öncesinde il başkanı Şinasi Öktem'in adaylığına destek veren bir açıklama yaparak, ‘‘devleti ve laik sistemi içerden kuşatarak teslim almak isteyen AKP'ye karşı, İstanbul'dan tüm Türkiye'ye demokratik direnişi dalga dalga yapmak, yerelde ve genelde iktidar koşumuzu hızlandırmak amacıyla pazartesi günü 11.00'de Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde biraraya geliyorlar.

DYP KONGRELERİ DYP'nin ilçe kongreleri bugün Adalar, Beşiktaş, Beyoğlu, Esenler, Avcılar, Kağıthane ve Büyükçekmece'de başlıyor. Genel Başkan Mehmet Ağar bugün İl Başkanı Ertan Uygun'un ilçesi Avcılar'a, yarın da Teşkilat Başkanı Faik İçmeli'nin ilçesi Kartal-Pendik kongrelerine katılacak. DYP İstanbul İl Kongresinin 20 Eylül'de yapılması düşünülüyor.
Yazarın Tüm Yazıları