Açıklama hakkının kötüye kullanılması

GAZETELERİN, ama özellikle biz köşe yazarlarının ciddi bir sorunu vardır. Bir şeyler yazarız, ardından açıklama ya da tekzip gelir.

Gazete veya gazeteci bir konuda yanılmış olabilir. Haberde veya yazıda yanlış bir bilgi verilebilir. Bunun elbette düzeltilmesi, haksızlığın giderilmesi gerekir. Ben kendi adıma buna dikkat ederim, gönderilen açıklamaları mutlaka kullanmaya çalışırım.

Fakat bazen öyle açıklamalar, öyle tekzipler gelir ki, asıl onlar yalandır, yanıltıcıdır, gerçekleri gizlemeyi, saptırmayı amaçlar.

Bu olay bazen mahkeme kararıyla gönderilen tekziplere de yansır. Mahkemeler binlerce dosyanın yüküyle doludur. Dolayısıyla, gelen tekzip metinlerini de enine boyuna incelemeleri mümkün olmaz...

Ve bazen yanlış tekzip kararı verirler.

***

5 Mart 2002 tarihli yazımda, Ankara'da bir olayı anlatıyorum. İ. Melih, Demokrat Parti isimli bir tabela partisine girecek, sonra oraya genel başkan olacak ve siyasetini sürdürecek. Bunun altyapısı çoktandır ve kamunun olanaklarıyla hazırlanıyor.

Bu partinin neredeyse bütün üst düzey mensupları, genel başkan yardımcıları, genel sekreteri, saymanı ve sairesi, şu anda Büyükşehir Belediyesi ya da yan kuruluşlarından maaşa bağlanmış durumda. Bunlar İ. Melih'i partiye başkan yapacak kimseler. O yazımda bunları isim isim açıklıyorum ve bir isme daha, bir tek cümleyle değiniyorum:

‘‘(Partinin) Genel Başkan Yardımcısı Ali Özkaya, belediye iştiraki olan AHİKENT yapı kooperatifinin avukatı.’’

Maaşa bağlanan diğerleri suskun! Birkaç gün sonra Ali Özkaya'dan yazılı bir açıklama geliyor:

‘‘Kooperatifin adı Ahikent değil, SS Öz Ahikent'tir.’’ (Çok önemli bir yanlış yapmışım!).

‘‘Kooperatif ile Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir hukuki bağı yoktur. Belediye iştiraki değildir.’’ (Güzel.)

‘‘Ben kooperatifin 1997'den beri avukatıyım.’’

‘‘Benim Gökçek tarafından parti elemanı olduğum nedeniyle işe alındığım ve maaşa bağlandığım şeklindeki iddianız tamamıyla gerçek dışıdır.’’
(Ben böyle bir şey zaten yazmamışım. Kendisi ekliyor, yanıt verme hakkını kötüye kullanıyor.)

Bunun ardından da klasik laflar:

‘‘Bu hususların kanuni haklarım saklı kalmak kaydıyla köşenizde yayınlanmasını istiyorum.’’

***

Sevgili okuyucularım, avukat Ali Özkaya'nın bana yazdığı hususları bir araştırmak istedim. Öyle ya, açıklamasını yayınlayacağım, bir eksiğim kalmasın!

Ticaret Sicili gazetelerinin arşivine girdim. Gazetenin 5 Haziran 2000 tarihli nüshasında bir de ne göreyim:

‘‘Konu: Kooperatifin olağan genel kurul toplantısı. Seçim ve süresi: Üç yıl süre ile İ. Melih Gökçek (ve diğer bazı isimler) yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri.

Yönetim kurulu üyeleri arasında yapılan görev dağılımında başkanlığa İ. Melih Gökçek
(seçilmiştir).’’

Sonra biraz daha araştırdım. Meğer bu kooperatif olayı yargıya da intikal etmiş. Melih'in 2. Başkanı olan Yalçın Beyaz ve bazı yöneticiler Ağır Ceza ve Asliye Ceza mahkemelerinde yolsuzluktan yargılanıp ceza almışlar.

***

Yani şunu söylemek istiyorum. Bize sık sık açıklamalar da gelir. Fakat hadiseyi biraz araştırınca, açıklama metninde yer alan bilgilerin en azından ‘‘eksik’’ olduğu belgelenir.

Tamam, kooperatifin belediye ile yasal bir bağı yok. Ancak İ. Melih bu kuruluşun başkanlığını yapmış! Avukat bey açıklamasında bunu yazmıyor!

Bu gibi açıklamaları ne yapmalı? Dün Ali Özkaya ile konuştum. Avukatı olduğu kooperatifin belediye ile yasal bağı yokmuş ama kendisi de bir belediye iştirakinin avukatlığını yapıyormuş.

Bir tabela partisi ve onun yöneticileri ile İ. Melih arasındaki ilişkiler çok ilginç!

İ. Melih şimdi bu partiye girecek, belediye ve şirketlerinde maaşa bağlanan parti üst düzey kadrosu onu genel başkan seçecek!

Türkiye'de siyaset işte böyle yapılıyor!

Ankara'da bizi yönetenler ise yanı başlarında olan bu olayları, kamu parasının kimler için ve hangi amaçlarla harcandığını görmemekte dirensin.

Ne olacak, denizde kum, belediyede para! Bozdur bozdur harca!


YİNE TIK YOK


KAÇ kez yazdım, belediye parasıyla Ankara'da tam 150 bin adet top alınıyor veya alındı. Her 23 kişiye bir top düşecek! Melih bu topları kendi siyasal çıkarları için dağıtacak. İşin muhammen bedeli 508 milyar lira.

Bu toplar alındı mı? Alındıysa kimden ve nasıl? Melih tıklayamıyor, kimseden ses gelmiyor. Toplumun parası böyle sorumsuzca harcanır mı? Ayıp değil mi, yazık değil mi, günah değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları