Açık yaranın gizli sığınağı

“Hiç böyle bir yer beklemiyordum...”

Haberin Devamı

“Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” dizisinde “Eda” karakterini başarıyla canlandıran, CerModern’de sahnelenen Hayvan Çiftliği’nde de potansiyelini gösteren Seda Bakan’ın bu cümlesi, hepimizin içinden geçen duyguyu özetliyor.

Başkan Bülent Tanık, sinema ve tiyatro sanatçısı Erdal Beşikçioğlu ve Seda Bakan ile birlikte ziyaret ettiğimiz Çankaya Belediyesi Kadın Sığınma Evi’nin hepimizde yarattığı “his” bu.

Bir kadının en travmatik, en yalnız, hatta ölümcül bir döneminde bazen çocuğuyla birlikte “sığındığı” bir evin, yeterli, sağlıklı, herşeyden önce güvenli, en azından makul olması beklenir de elbet.

Ama gördüğümüz anda, kurduğumuz cümle “Bu kadarını asla beklemiyorduk”a dönüşüyor.

* * *

Çünkü oraya gitmeden 48 saat önce okuduğum sürmanşet hala gözümün önünde:

“Kadın süründürme evi”...

Haberin Devamı

Taraf Gazetesi muhabiri Tuğba Tekerek, şiddet gördüğünü söyleyerek İstanbul’daki bir sığınma evine giriyor. Ve yaşadığı o korkunç üç günü şöyle özetliyor:
“20 kişilik sığınakta, 70 kişi kalıyor. Her yatakta iki kişi... Çocuklarıyla birlikte tek yatakta üç kişi yatan da var.
Hijyen felaket; su yok, sabun bitmiş, tuvalet kağıdı ise hayal.
Kadınların ve çocukların çoğu hasta, ilaç alacak paraları da yok.”

Sığınma evi, 4 oda bir salon, dört-beş kişilik bir aileye uygun büyücek bir daire aslında... Ama içeride 70 kişi.
(Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin haberle ilgili araştırma başlatırken, haberden 24 saat sonra o sığınma evi, yeni bir binaya taşındı)

* * *

Çankaya Belediyesi’nin sığınma evi ise girdiğimiz andan itibaren her köşesi, sağladığı her olanağı, herşeyiyle şaşırtıyor bizi. Ki, hoş şaşkınlıkları özlemişiz...

Bir kere tertemiz ve 30 konuğuna rağmen herşeyiyle yepyeni gibi... Yaşayan ama herşeyden önce “yaşatan” bir mekan.

O yuvaya ulaşana dek, yüreği ağzında yaşayan kadınlar için belki ilk kez bir nefeslenme fırsatı...

Aslında sığınma evi değil, sığınma kompleksi demek daha uygun.

Çünkü evde sohbet, televizyon, rehberlik, uğraşı terapisi, boş zamanları değerlendirme, etüt, hobi mekanları, çamaşırhane, yemekhane, atölyeler, çocuk oyun odası gibi sayısız olanak sağlanmış.

Haberin Devamı

Hepsi de, çalışanları gibi pırıl pırıl.

Çalışanlarından öte, tüm konuklarının yüzünde tebessüm ve o tebessüm eşliğinde gözbebeklerine yeniden (ya da ilk kez) ışığını vermeye başlayan huzur var.
Ki, gülümsemenin belki de en zor görülebileceği, çoktan unutulduğu yerlerden birisindeyiz.

Merkez, sosyal, sanatsal etkinliklere katılım fırsatı da yaratıyor.

Ve yeni bir yaşam seçeneği yaratıyor.

Evde coşkuyla, büyük bir sevgiyle karşılanan, Kadınlar Günü etkinliklerinin üç gününe, dizi, çekim ve tiyatro sahnesine uzanan programlarının inanılmaz yoğunluğuna karşın kesintisiz katılan Erdal Beşikçioğlu ve Seda Bakan’ı, gün boyu, akşam geç saatlere kadar süren “Bir Ankara Özverisi”ni ise yarın anlatacağım.

Yazarın Tüm Yazıları