Zayıf bir takvim

Pirelli’nin her yıl çok ses getiren takviminin tanıtımı bu yıl Moskova’da yapıldı. Ben de oradaydım. Neden Moskova diye çok sorduk birbirimize.

Moskova soğuk, sevimsiz...
Hava buz gibi, eksi 19 derece...
Bu yıl takvimi hazırlayan Karl Lagerfeld fotoğrafları Paris’te çekmiş.
Konsept Yunan ve Roma mitolojisi.
Yani olayın Moskova’yla uzaktan yakından ilgisi yok.
Sonradan öğrendik meğer Pirelli, 2011’de Rusya’da üretime başlayacakmış, yılda 3 milyon lastik üretecek Rusya’da...
Bu yüzden de lansman Moskova’da.
Önceki yıllardan üç-dört Pirelli takvimi var bende, iki yıl önce de Berlin’deki lansmana gitmiştim.
Yani Pirelli takvimini yakından takip eden biri olarak söyleyebilirim ki, 2011 takvimi öncekilere göre zayıf. Bence bunun en büyük nedeni Karl Lagerfeld...
Adam 73 yaşında, bazı kaynaklara göre 77... Paris’teki stüdyosuna kapanıp fotoğrafları çekmiş.
Mitolojiyi çalışmış ama kalkıp Atina’ya, Efes’e, Roma’ya çekime gitmeye bile üşenmiş.
Modeller içinde dünya çapında tanınmış tek bir isim yok.
Star olarak koyduğu isim bile çökmüş bir Julianne Moore...
Tamam 2007 takviminde çok daha yaşlı Sophie Loren vardı ama fotoğrafları nefes kesiciydi en azından.
Bu yılki takvimin en farklı yanı ilk kez erkek model kullanılması.
Daha önceki takvimlerde de erkek model var ama hep kadınlarla birlikte.
Karl Lagerfeld ilk kez erkek modellere mitolojinin kahramanları olarak tek başına yer vermiş bu takvimde.
Kadınlar için iyi haber olabilir bu ama genel olarak beni heyecanlandıran bir takvim olmadı.
Prodük-siyonu da, fotoğrafları da, konsepti de, tanıtımı da önceki yıllara göre zayıf kaldı.

Karl ırkçı mı?

Pirelli’nin 2011 takvimi için Julianne Moore dışında 15 kadın, 5 erkek modelle çalışmış Karl Lagerfeld.
Her bir model de Venüs, Apollo, Zeus, Aphrodite gibi mitolojik tanrı ve tanrıçaları canlandırmış.
20 model arasında tek bir siyah model kullanmış Karl Lagerfeld; Jeneil Williams...
Bu yıl İstanbul Fashion Week’te da podyuma çıkan Jeneil Williams hangi tanrıçayı canlandırmış dersiniz...
Hades’i...
Hades, Yunan mitolojisine göre ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır.
Görünmez bir tanrıdır, acımasız ve korkunçtur...
Hem ülkesi hem de kendi çirkindir.
İşte böyle bir rolü Karl Lagerfeld takviminde siyah bir kadın modele veriyor.
Jeneil Williams’ın siyah çıplak bedenini beyaz boyayla iskelet gibi boyuyor.
İşin ilginci neredeyse bütün beyaz modellerin iki-üç kare fotoğrafı yer alırken Hades olan Jeneil’in tek bir kare fotoğrafı var takvimde.
Bütün güzellikleri beyaz modeller canlandırırken, kötüyü-çirkini siyah bir modele canlandırtması bile Karl’dan soğumama yetti arttı.
Tam tersi neden olmaz acaba?
Neden güzel tanrı rolünü siyaha, çirkin-kötü tanrı rolünü beyaza vermez Karl Lagerfeld...
Nazi Almanya’sı yenilip İkinci Dünya Savaşı bittiğinde 12 yaşında bir Alman çocuğu olan Karl Lagerfeld’in politik görüşünü bilmiyorum.
“Dünyadaki en kötü şey olan Nazi’ler komünistlerin yanında acemi çaylaklardır” diyor mesela.
Ben de diyorum ki: Dünyadaki en kötü şey bize öğretilen ve bilinçaltımıza yerleştirilen önyargılardır.
O önyargılar hayatın her alanında karşımıza çıkar, bir takvimde bile...

Sevimsiz Moskova

Neden sevimsiz olduğunu söyleyeyim: Yıllardır çözülmeyen trafiği yüzünden.
Yoksa Moskova özellikle yazın çok güzel bir şehirdir.
Bu Moskova’ya üç ya da dördüncü gidişim.
Bunca yıldır trafik sorunu çözülmez mi bir şehirde, hep aynı hep aynı...
Yine saatlerce trafikte kaldık, üç-dört kilometrelik mesafeyi Kızıl Meydan’ın etrafını dolaşarak gitmek zorunda olduğumuz için 1,5 saatte aldık...
Hava çok soğuk olduğu için yürümek imkansız.
Sabah trafik, akşam trafik.
Moskova’ya ilk kez gelen arkadaşlar vardı, trafikte harcadığımız zaman yüzünden Kızıl Meydan’a ayaklarını basamadan, hiçbir yeri görmeden geri döndüler.
21 Ekim’de göreve başlayan yeni belediye başkanı Sergey Sobyanin de bu yüzden “İlk işimiz Moskova’nın trafik sorununu çözmek olacak” diyor.
İstanbul’un trafiğini beğenmiyoruz ya, yatıp kalkıp dua edelim...
Yazarın Tüm Yazıları