Yok mu şu Nijeryalı astronotu Rus uzay istasyonundan kurtaracak bir hayırsever

Hani şu Afrikalı devrik diktatörlerin, darbeci generallerin dul eşlerinden gelip de dosdoğru çöpü boylayan e-mailler var ya, işte onlara inanıp binlerce dolar kaybedenler varmış.

Nijerya, Benin ya da Burkina Fasolu bir dul eş ya da yetimin İsviçre bankasında dondurulmuş milyonlarca dolarlık hesabının transferine yardım karşılığında komisyon vaat eden bu tuzaklarda kaybedilen en büyük para 5 milyon dolar. Dolandırıcıların son numarası ise Rus uzay istasyonunda mahsur kalmış Nijeryalı astronotun hikayesi. Sovyetler dağılınca, Ruslar adamı istasyonda bırakmış. 14 yıldır oradaymış. Bu arada bankadaki parasına faiz işlediği için meblağ 15 milyon doları bulmuş. Şimdi Nijeryalı astronotun kuzeni, bu parayı kurtarıp Ruslara yol parası ödeyecek bir babayiğit arıyor.


Nijerya’nın uzayla olan tek bağlantısı, geçen yıl Rus Kosmos-3M roketi aracılığıyla yörüngeye gönderdiği NigeriaSat-1 gözlem uydusu. Türkiye de aynı roketle bir uydu yollamıştı.

Nijeryalılar bu uydu aracılığıyla su kaynaklarını, erozyonu, askeri tesisleri ve petrol sahalarını gözlüyorlar. Malum Nijerya, dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri. Ancak hırsızlar hemen her gün on binlerce varil petrolü boru hatlarından hortumluyor. Şimdi bu uydu sayesinde hırsızlık vakalarını uzaydan tespit etmeye çalışıyorlar.

Hem hükümet, hem de sıradan Nijeryalılar, bu çok işlevsel uydu sayesinde uzay çağını yakaladıklarını, artık onların da uzayda ayak izi olduğunu düşünüyorlar.

Ancak son zamanlarda internette dolaşan bir e-mail Nijerya’nın uzayda çok daha derin ayak izleri bıraktığını iddia ediyor.

UZAYDAKİ İLK AFRİKALI

Ayak izleri bir astronota ait. Nijeryalı bir astronota.

Bu e-mail’e göre, Nijerya Hava Kuvvetleri’nde görevli Binbaşı Abache Tunde, 1990 yılında çok gizli bir görevle, Soyuz T-16Z uzay aracına atlayıp, Sovyetler Birliği’nin gizli askeri istasyonu Salyut 8T’ye gitmiş.

Tabii bildiğim kadarıyla ne böyle bir uzay aracı var, ne de uzay istasyonu.

Hepsinden önemlisi Binbaşı Abache Tunde diye biri yok. Ancak binbaşının kuzeni olduğunu iddia eden Dr. Bakare Tunde adlı şahıs, ‘çok gizli’ kalmak kaydıyla yazdığı e-mail’de yardım talebinde bulunuyor. Kendisi de uzay proje müdürü olan Dr. Bakare diyor ki, ‘Kuzenim Abache Tunde, uzaya ayak basan ilk Afrikalıdır, kendisi ilk kez 1979 yılında gizli bir uçuşla Salyut 6 uzay istasyonuna gitmiştir’.

Moskova Binbaşı Tunde’nin hizmetlerinden çok memnun kalmış olmalı ki, 1990 yılında tekrar gönderiyor. Ancak bu arada Sovyetler Birliği dağılıyor, Ruslar kendi mürettebatlarını uzaydan getiriyorlar. Abache’nin yerine ise uzay aracına kargo yükledikleri için bizim Nijeryalı astronot maalesef istasyonda kalıyor. Tabii bu arada istasyona gelip giden uzay araçları oluyor ama, kısmet işte, Abache dönemiyor. Kuzeni, Abache’nin moralini son derece sağlam tuttuğunu, ancak artık evine dönmek istediğini, gelgelelim Rusların 3 milyon dolar yol parası talep ettiğini, kendisinin ise bunu ödeyecek durumda olmadığını anlatıyor. Abache’nin bankadaki hesabının 14 yıllık faiz geliriyle birlikte 15 milyon doları bulduğunu, ancak kayyım idaresindeki bu paraya dokunamadığını belirterek sadede geliyor: ‘Ben devlet memuru olarak yabancı ülkelerde kendi adıma hesap açamadığım için, bu paranın sizin hesabınıza transferi için yardımınızı rica ediyorum. Size de yüzde 20 teklif ediyorum.’

Peki bu e-mail geliyor, sonra ne oluyor? Potansiyel kurban zokayı yutup karşı tarafla temasa geçtikten sonra, banka transferinde sorunlar çıkıyor. Transfer ücreti, vergisi ve rüşveti derken belli miktarda ön ödeme gerekiyor ki, bu da 3 bin 400 dolar civarında oluyor. Böylece bol sıfırlı komisyon beklerken, en az 3 bin dolar kaptırılıyor. FBI’ın internet dolandırıcılığıyla ilgili biriminin verilerine göre daha fazla para kaptıranlar da var, ancak herkes şikayette bulunmadığı için kurbanların kesin sayısı bilinmiyor.

NİJERYA DÜMENİ

Nijerya’nın yanı sıra Gana, Togo, Liberya, Sierra Leone, Benin, Zaire ve Fildişi Kıyısı gibi Afrika ülkelerinden gelmekle birlikte, bu dolandırıcı e-mailleri genelde ‘Nijerya Dümeni’ adıyla anılıyor. Ya da kısaca 419 deniyor. Çünkü Nijerya’da dolandırıcılık, Ceza Kanunu’nun 419’uncu maddesine giriyor.

Son günlerin bir numarası bu astronot dümeni, ancak yıllardır en sık rastlanan versiyon, Nijerya’nın devrik diktatörü Sani Abacha’nın dul eşi Meryem Abacha’dan gelen e-mail. Kadıncağız sivil idarenin elinde işkence ve zulme uğradığını, bir fonda bulunan 35 milyon dolarını kurtarmak için yardım istediğini söylüyor. Bu mektubun bazı versiyonları daha acıklı, ben travma geçiriyorum, oğlum hapiste çok hasta, Allah sizden razı olsun, ne muradınız varsa versin gibi duygu sömürüleri de var. Dahası, Sani Abacha’nın 10 çocuğu, gelinleri ve damatları adına, Emine, Münire, Muhammed imzasıyla e-mail döşenenler de var.

Bir süredir Nijerya’dan e-mail gelmiyor. Ancak Zaire’nin (şimdiki Demokratik Kongo Cumhuriyeti) eski diktatörü Mobutu Sese Seko’nun dul eşinden gelen e-maillerin sayısı giderek artıyor.

İYİLİK UĞRUNA

Diktatör vurgunlarından pay kapmaya çalışırken yolunanların yanı sıra hayır işi uğruna para kaybedenler de var. İnternet dolandırıcıları, kilise ve hayır kurumlarına da dadanmış durumdalar. Son derece trajik Afrikalı iç savaş yetimi, kuraklık kurbanı hikayeleriyle, tanrı adına binlerce dolar dolandırıyorlar. İngiltere’de çok sayıda kilise bu yolla para kaptırmış. Sadece kurumsal düzeyde değil, Ugandalı çetelere bütün birikimini kaptıran emekli papazlar bile var.

DOLANDIRILANA RÜŞVET SUÇLAMASI

Parası, Nijerya dümeninde öğütülenler arasında bilinen en büyük mağdur, Amerikalı bir mobilyacı. İkinci Dünya Savaşı gazisi olan James Adler adlı bu şahıs, Abba Ganna Hen George adlı Nijeryalı’dan bir mektup alıyor. Bu gerçek postadan gelen bir mektup. Çünkü Nijerya dümencileri, dolandırıcılığa 1980’li yıllarda mektupla başlamış, sonra e-mail’e geçmişler.

Adler’e mektup yazan Abba Ganna Hen George, Kaduna eyaletindeki bir petrol sahasının 130 milyon dolarlık modernizasyon ihalesi için ayrılan ödeneğin darbeciler tarafından iç edildiğini, bu meblağın bir off-shore hesabına rahatlıkla transfer edilebileceğini, yardım karşılığında da yüzde 40 ödeyeceğini söylüyor. Cayman Adaları’nda hesabı bulunan Amerikalı mobilyacı kalkıyor Nijerya’ya gidiyor. Devletin ve merkez bankasının yöneticileriyle görüşüyor, kendi adına yazılmış 60 milyon dolarlık bir çek de gösteriliyor, ancak ödemeden önce bazı masrafları karşılaması isteniyor. O da depozitosu, transfer ücreti, telgraf parası, vergisi, damga puluydu derken tam 5 milyon dolar harcıyor. Sonra Nijeryalılar tamamen ortadan kayboluyor.

Adler gidip San Diego Mahkemesi’nde dava açıyor ve hakim, mobilyacının kendi özgür iradesiyle Nijeryalı yöneticilere rüşvet verdiğine, Abba Ganna Hen George diye biri olmadığına, Kaduna eyaletinde de petrol sahaları olmadığına karar veriyor.
Yazarın Tüm Yazıları