Yeşil sermaye mağdurları Avrupa Parlamentosu’nda

AVRUPA’daki yeşil sermaye mağdurları bugün Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’na çıkarma yapacak.

Haberin Devamı

70 Türk Brüksel'de nasıl soyulduklarını anlatacaklar

Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Demirci, geçen kasım ayında açıklanan Türkiye-AB ilişkilerinin yıllık karnesi sayılan İlerleme Raporu’nda, yaptıkları başvuru sonucunda ’İslami Holdingler ve Deniz Feneri’ davalarının da yer aldığını ve "Türkiye’de genel anlamda yolsuzluk yaygındır. Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir politikanın kabul edilmesi gerekir" denildiğini hatırlatarak, "Bu başvurumuz üzerine bize randevu verdiler. Biz parlamenterlerle görüşmeye 70 mağdurla gidiyoruz" dedi.

Dernek olarak mağduriyetlerinin Avrupa Parlamentosu’na intikal etmesi için üç yıldır çaba gösterdiklerini belirterek, bunun "mağdur vatandaşlar olarak büyük bir gelişme" olduğuna dikkati çeken Muhammet Demirci, "Avrupa Parlamentosu, İslami holdinglerin vatandaşları dolandırdığı gerçeğini artık kabul etmiş oluyor. Hollanda’dan Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt’un da katılacağı toplantıda, bizi Türkiye’deki İslami holdinglerin nasıl soyduğunu anlatacağız, aynı zamanda sorularına cevap vereceğiz... 2000’li yılların başından beri bu soygunu Türk makamlarına anlatmamıza, TBMM’de kurulan bir komisyonun öneri ve çözüm getiren raporuna rağmen AKP iktidarı hiçbir şey yapmadı.

Sanki birtakım eller bu holdingleri koruyor, sesimizin çıkmasını istemiyor. Türkiye’de bu gelişmelerin niçin çözülmediğini açıklayacağız. Buralara gelip Milli Görüş’ün camilerinde bizi yönlendiren AKP’li bakanların ve milletvekillerin isimlerini de açıklayacağız. Yanımızda avukatımız Ünal Taşhan da olacak" dedi.

Demirci’ye soruyoruz:

- Bu randevuyu ne zaman aldınız?

- İki ay önce başvurmuştuk. Şimdi randevu verdiler.

- Adalet arıyorsunuz da, Türkiye’de açtığınız davalar ne oldu?

- Sanki bir el bunları engelliyor, sonuçlanmıyor.

- Sizi en çok hangi holding çarptı?

- Kombassan ve Yimpaş.... Yozgat sanki kurtarılmış bölge. Dursun Uyar hakkında açtığığımız bir dava ise Yargıtay’da şu anda...

İLGİNÇ AÇIKLAMALAR

- AKP’ye yardım var mı bu holdinglerden...

- Brüksel’de söyleyeceklerimizi dikkatle takip edin. Türkiye’de niye davalar sürüyor; niye üzerine gidilmiyor? Avrupa’nın böyle bir dolandırıcılığa göz yumması mümkün değildir. Kabullenemezler de... AKP hani yolsuzlukların önüne geçecekti? İmanlı olduklarını söylüyorlardı buraya gelenler; meğer bizi kandırmak için gelmişler. Artık Alman makamlarının da elinde belgeler ve bilgiler var. Zaten geçmişteki Milli Görüş bağlantıları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Avrupa Parlamentosu da, sunduğumuz delillere ikna oldular ki bizi çağırdılar. Zaten ilerleme raporunda İslami Holding ve Deniz Feneri adları geçiyor. Avrupa Parlamentosu bir de şunu söylüyor; Türkiye’deki yargının Avrupa’daki mahkemelerle mutlaka işbirliği içinde olması gerekir... Ne yazık ki Türkiye bundan kaçıyor. AKP başta olduğu sürece bundan pek sonuç alınamayacağı anlaşılıyor. O nedenle Avrupa Parlamentosu’na başvurduk... Bakın bu işin peşini bırakmayacaklar. Burada Türkiye bir zarar görürse, bunun tek sorumlusu AKP olacaktır.

Müslüman’ı Hıristiyan’a şikáyet etmek...

BU arada, 1 milyon Euro’ya yakın parasını kaptıran ve yaptığı eylemlerle adı ’Kefenci Amca’ya çıkan Hanefi Doğan da Brüksel’e gideceğini belirterek şunları söylüyor:

"Utanıyorum.... Düşünün, bir Müslüman olarak, adalet bulmak için, hakkımızı AKP’nin hiç de sevmediği bilinen Hıristiyan toplumundan aramak zorunda kalıyoruz. Allah adına aldatmak işte bu.

Neleri mi anlatacağız?

Başbakan Hannover’e geldiğinde, Alman Başbakan’ın yanında Muhammet Demirci’nin, Erdoğan’ın korumaları tarafından saldırıya uğraması... Bir başka gezisinde Berlin’de Başbakan’ın bu konuyu gündeme getirmek isteyen Muhammet Demirci’ye "Para verirken açtın da bana mı sordun?" demesi...(Berlin’deki bu toplantıya Halil Demirkaya, Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Murat Yalçıntaş da tanıktırlar.)"

CHP’ye ’kin’in böylesi

SAYIN Baskın Oran’a (Ankara Üniversitesi öğretim üyesi)... 27.4.2009 günü CNN Türk-Reha Muhtar programında ’soykırım iddiası’ tartışılırken, 1934 yılında Trakya’da "CHP’liler taşlarla, sopalarla Ermenileri kovdu" biçimindeki konuşmanızı kınıyorum.

O tarihte bir parti varmış gibi, ’CHP’liler’ ifadesi kullanarak, CHP’ye olan kininizi açığa çıkarma olarak algıladığımı belirtmek istiyorum.

Ayrıca, hakarete varan sözlerinizin tek parti döneminde yaşayan dedelerimizin ve ninelerimizin kemiklerini sızlattığını hatırlatmakta yarar görüyorum.

Asıl özür dilenmesi gereken Türk milletini unutmamanız dileğiyle saygı ve sevgiler sunarım.
Hasan KILAVUZ-Vakıfbank eski Genel Müdürü

Halkımızın nakit varlıklarını ABD-AB’li patronlar aşırıyor

HALKIMIZ soyuluyor, soyduruluyor. AKP sadece izliyor, yani izin veriyor. Küresel krizin bedeli, küresel sermaye tarafından tasarruf sahibi halkımıza parasının değeri kaybettirilerek, aşırılarak ödettiriliyor. Halkımızın alın teri tasarrufları, satın alma gücü aşındırılıyor.

Batılı (ABD, AB veya Avrupa) sermaye, AKP hükümeti marifetiyle ülkemizde bu soygunu aşağıdaki gibi gerçekleştiriyor. Bankaların TL vadeli mevduata verdiği faiz yıllık % 11-15 stopaj kesintisinden sonra net mevduat faizi % 8.5.

Ülkemizdeki yabancı/yabancı ortaklı bankaların kredilere uyguladığı faiz % 25, net kárları % 130.

Dünyanın hiçbir ülkesinde mevduat faizlerine oranla böyle yüksek bir kredi faizi uygulaması yoktur.

Hükümetin Mart 2009 itibariyle bildirdiği yıllık enflasyon % 7.9... Oysa herkes yaşayarak biliyor ki gerçek enflasyon bu rakamın çok çok üzerinde, en iyimser bir ifade ile % 35’lerde.

Bu durumda, tasarruf sahibi insanlarımızın kaybı % 23, hak ettiği reel faize de % 5 dersek toplamdaki kaybı % 28...

Aynı hesap, döviz mevduat hesapları için de geçerlidir. Bankalar tasarruf sahiplerine faiz veriyorum derken gerçek anlamda faiz almaktadırlar.

Halkımıza yapılan bu soygunları duyuralım.
Adnan PELVANLAR-Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Yazarın Tüm Yazıları