Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Çocuklarımızın hali ve geleceği

Ülkemizde 10 çocuktan sadece 1’i bilinçli ve düzenli olarak spor yapıyor.

Haberin Devamı

100 aileden sadece 1’i çocuklarını spora yönlendirmeden önce araştırma yapıyor.
Çocuklarının spora zamanı kalmadığından şikayet eden ailelerin çocuklarının, tatil zamanlarında bile spor yapma oranları artmıyor. Dahası, spora zamanı olmadığı söylenen çocuklar, günde 2 saat televizyon seyrederek zaman geçiriyor.
Evlerinin yakınında ücretsiz spor tesisleri bulunduğunu belirten aileler olmasına rağmen, çocuklar günde ortalama 2 saat bilgisayar bas¸ında oturuyor.
10 çocuktan sadece 2’si düzenli olarak spor kars¸ılas¸ması izliyor.
Çocuklarını spora yönlendirmesi gereken anne ve babalar da spora uzak.
10 anneden sadece 2’si bilinçli ve düzenli olarak spor yapıyor.
Babalarda oran daha da düs¸ük.
10 babadan sadece 1’i bilinçli ve düzenli olarak spor yapıyor.
“Beden eğitimi” dediğimiz ders seçmeli!
Bütün bu bilgileri, P&G Türkiye’nin 5-13 yaş arası çocuk sahibi 25-45 yaş aralığındaki anneler arasında yapılan “Türkiye’nin Spor Kültürü” araştırmasından çıkan sonuçlardan alıntıladım.
5 yaşından beri aktif ve düzenli spor yapan bir insan ve çocuklarını aktif ve düzenli spora bilinçli yönlendiren bir anne olarak bu araştırmanın önümüze koyduğu tabloya bakınca şaşırmadım, çok üzüldüm.
Türkiye’de spor kültürü yok.
Spor denince akla “futbol” geliyor.
Yıllardır sporcu ruhunu ve spor kültürünü anlatmak için tabir-i caizse yırtınıyorum. Spor konusunda doğru sandığımız yanlışlarımızı, algıyı, önyargıları ve saçma sapan endişelerimizi kırmak kolay değil.
Ama imkansız da değil!
Spor kültürü erken yaşta ailede başlıyor.
Çocuğuna “hadi git yap” demekle de olmuyor. Söylem ve eylem bir olmayınca, kalıcı ve sürekliliği olmuyor.
Bireyin ve ailenin spor algısı, bilgisi; spora verdiği değer, sporu yaşayış ve aktarış şekli aslında o toplumun düşünce ve medeniyet seviyesini de belirliyor.
Sporun özünde saygı, anlayış, barış, eşitlik, hoşgörü, adalet ve her şeyden önemlisi etik var. Spor kültürü olmayan toplumlarda ise bu saydığım değerler eksik.
Spor kültürü olmadığında, spor denince akla ilk gelen kazanmak kaybetmek, birincilik ve sonunculuk. Ben bu bakış açısını “1918-1978” yazan bir mezar taşına benzetiyorum. Doğdu öldü...
Oysa o yıllar arasında yaşanan şeydir hayat dediğimiz.
Spor da öyledir.
Başladı bitti, kazandı kaybetti, birinci sonuncu diyerek tanımlayamaz, özetleyemezsin.
Spor; hayal, amaç, hedef, umut, çalışkanlık, planlama, strateji, azim, tutarlılık, devamlılık demek.
Kazanmayı da kaybetmeyi de bilmek; gidilen yolu, gösterilen çabayı, edinilen tecrübeyi takdir edip tatmin olarak, hayat başarısını mutluluk olarak değerlendirebilme yetisi kazanmak demek.
Nitekim, sporun tüm yararlarının sözcülügˆünü yaparak sosyal farkındalık olus¸turmak ve annelerin çocuklarını sporla büyütmelerini tes¸vik ederek onlara destek olmak amacıyla P&G ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) işbirliğiyle yola çıkan bir proje “Olimpik Anneler”.
Çocuğunu olimpiyatlara gönderen anne değil, çocuğunu sporla büyütmeyi amaçlayan her anne olimpik anne bizim için.
Ben de bu çok uzun soluklu ve köklü değişim için yola çıkan ailenin bir parçasıyım.
Ne yalan söyleyeyim, bu çabanın meyvelerini yaşarken görür müyüm bilmem.
Bildiğim, çok büyük bir eksiğimiz olan bu konuda 1 anneye, 1 çocuğa bile ulaşmış olsam, tıpkı deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi, müthiş bir değişim ve gelişime katkım olmuş olur.
Sizlere bu projeye gönül veren tüm anneleri ve nasıl çalışacağımızı anlatacağım.
3 milyona yakın anne ve çocuğa ulaşacağız.
Reklamlar da dönmeye başladı. Açın algılarınızı, kulak verin bize.
Hayalimiz Türkiye’nin Spor Haritası aras¸tırmasıyla ortaya çıkan tablodaki spor yapma alıs¸kanlıgˆı sonuçlarını, önümüzdeki 4 yıl içerisinde yukarı çekebilmek ve gelecek nesillerin sporla büyümesine katkı sagˆlamak.
Uzun soluklu ve zor işler tam da bana göre. Maratoncuyum ben.
Bir işe başlamak ne kadar zordur, ne kadar çok engel ile boğuşursun, seni vazgeçirebilecek ne çok sorunla uğraşır ve yine de yılmadan amacına ulaşmak için çalışır azimle devam edersin, iyi bilirim.
Düşsem kalkarım, engel çıksa çözüm ararım, canım yansa yaramı sarıp sarmalar belki yavaşlarım ama durmam. Sabırla amacıma doğru devam ederim.
Türkiye’de “çocuklar sporla büyüyor” diyebilmek ve böylesi büyük bir mirasın parçası olmak en büyük hayallerimden biriydi.
Bu ülkeye spor sevgisini ve kültürünü aşılayabilir; sporun hayatın ta kendisini anlamak ve sorunlarla baş edebilme yetisi olduğunu anlatabilirsem tamamdır.
Proje de ekip de sağlam.
Niyet iyi.
Yola gönülden çıkıldı.
Bütün dediklerim olacak.
Biliyorum, çünkü inanıyorum.
#Olimpikanneyim ben.
Yonca
“emin”

Yazarın Tüm Yazıları